5 Aralık 1934’te ise “Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı” tanınan yasa çıkarıldı ve o günden bu yana kadınlar; sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal olarak yasa önünde erkeklerle eşit şekilde tanımlandı.
Kadın hakları;kadının toplumdaki yerinin iyileştirilmesi, sosyal adaletin sağlanabilmesi,
kadın erkek arasındaki eşitsizliğin giderilmesini amaçlar.
Yani sosyal adaletin temelini oluşturan eşit muamele... İnsanın iki ayrı türü olan kadın ve erkekler arasında ‘aynı seviyede olma durumu’...
17’nci Yüzyıl’dan bu güne insan haklarına paralel kadın haklarına dair gelişmeler yaşansa da günümüz de biz kadınların durumu çok da iç açıcı değil.
Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün “Kadının en büyük vazifesi analıktır! İlk terbiye verilen yerin ana kucağı olduğu düşünülürse, bu vazifenin ehemmiyeti layıkıyla anlaşılır” ve “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” sözleri kadına yaşamda hakkı olan eşit şansın verilmediğini vurgular.
Tüm istatistiklerde ve görünen platformlarda azınlık olan ve sadece sınırlı sayıda üst düzeylerde yer bulan biz kadınlar bazı hakları erkekler sayesinde elde edebiliyoruz.
Yani demem o ki siyasette genel başkanın öngörüsü ile vekilliğe, babamızdan torpille şirket yönetmeye, kadınlığımızdan uzaklaşarak aradan dereden sıyrılarak tüccarlık yapmaya, nadiren de olsa ‘çocuk da yaparım kariyer de’ azmi ile ilerleyenlerimizden çok, alt sınıflarda çalışıp ev sorumluluğu yükünden ezilenlerimiz, taciz ve şiddetten mustarip haldeyiz.
Yılda bir kez haklarımızın hatırlanması başlı başına eşitsizlik işareti bana göre...
3 gün önce üçüncüsü düzenlenen ‘Turkcell Türkiye'yi Büyüten Kadın Liderler Buluşuyor’ etkinliğinde başarılı kadınlarımızdan Selen Kocabaş’ı dinledim. “Türkiye'de 37 milyon çalışan nüfus içinde 7 milyon kadın çalışan var. Her 5 kadından biri yoksulluk sınırında. Kadınların kadınları sahiplenmesi ve geleceğe taşıması son derece kritik" dedi ve kız kardeşliğin, kadınların birbiriyle dayanışmasının önemli olduğundan bahsetti.
Ardından ülkenin ilk TÜSİAD kadın üyeliğini elde etmiş gururumuz Güler Sabancı’dan kadınlara başarının ip uçlarını dinledik. Etkinlik kapsamında düzenlenen panelde ülkemizde sınırlı sayıdaki başarılı olmuş ve üst düzey koltuklarda yer bulmuş, Limak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özdemir, OyuncuFiliz Akın, İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, SGK Kurum ve Yönetim Kurulu Başkanı Yadigar Gökalp İlhan ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hilal Mocan, iş hayatında kadınların yaşadığı zorlukları ve baş edebilme yöntemlerini anlattılar.
Başarıları ülke sınırlarını aşan kadınlar içerisinde sadece Prof. Dr. Hilal Mocan’ın başarısında ve kariyerinde tekil doğrudan bir başarıyı fark etmemek haksızlık olurdu zira Güler Sabancı amcası rahmetli Sakıp Sabancı’nın kapıyı araladığının gururla altını çizdi.
Başarısı ile örnek teşkil eden ve her basamağı hakkı ile çıkan Güler Hanım bile bir erkekten yardım aldığını söylüyorsa biz daha çok bekleriz...
Sağlıkla kalın.
Yorumlar
Kalan Karakter: