YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, 'YÖK 100/2000 Doktora Bursiyerleri' programı kapsamında Akdeniz Üniversitesi'nde (AÜ) farklı üniversitelerin rektörleri, akademisyenler ve öğrenciler ile bir araya geldi. Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun da katıldığı Atatürk Kültür Salonu'ndaki toplantıda Prof. Dr. Saraç, Türkiye'deki üniversitelerde 43 bin 265'i kız öğrencilerden oluşan 97 bin öğrencinin doktora yaptığını söyledi. Prof. Dr. Saraç, bu doktora öğrencilerinden bir kısmının araştırma safhasında tam zamanlı üniversite koridorlarında, laboratuvarlarda olamadıkları için potansiyellerini tam göremediklerini söyledi. Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefini önüne koymuş Türkiye için yetişmiş doktoralı eleman sayısında çok büyük mesafe kaydetmeleri gerektiğini belirten Prof. Dr. Saraç, yüksek öğretim kurumu sayısının 206, öğrenci sayısının da 7 milyon 737 bine ulaştığını söyledi.
'ÖNCELİĞİMİZ KALİTE'
Bu rakamların sayısal büyümeyi gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Saraç, "YÖK Başkanlığı'na atandığımda, bu sayısal büyümeye nitelik, keyfiyet ve kalitenin de eşlik etmesi gerektiğini söylemiş ve önceliğimizin kalite olduğunu ifade etmiştik. Bu çerçevedeki çalışmalarımızla yıllardır konuşulan idari ve mali açıdan bağımsız bir kalite kurulunun kurulmasını gerçekleştirdik. Yine onlarca yıldır konuşulan misyon farklılaşması ve ihtisaslaşması da gerçekleştirdiğimiz ve yürüttüğümüz ikinci proje oldu. Bunu Bölgesel Kalkınma Odaklı Üniversiteler ve Araştırma Üniversiteleri olmak üzere iki ana kulvarda sürdürüyoruz. Hedef odaklı uluslararasılaşma da üçüncü projemizdi. 2014'te 48 bin olan yabancı uyruklu öğrenci sayısı an itibarıyla 148 bini aşmış durumda. Dördüncü projemiz ise bugün toplanmamıza vesile olan doktoralı insan kaynağının nitelik ve nicelik olarak artırılmasına yönelik projemiz" diye konuştu.
'DOKTORALI ARTMALI'
Prof. Dr. Saraç, Çin'de 1000 kişiye 2,2, ABD'de 1000 kişiye 1,7, AB ülkelerinde 1000 kişiye 1,5 doktoralı kişi düşerken, Türkiye'de bu oranın 1000 kişiye 0,4 olduğunu söyledi. Saraç, "Kalkınmış ülkeler arasındaki sıralamamızı yükseltebilmemiz için doktoralı insan kaynağımızı da artırmamız şart. 100/2000 projesi de bu fikirle ortaya çıktı. YÖK olarak çoğu kurgusu itibarıyla bir ilk olan başkaca burs programlarımız da var. Fakat biz YÖK 100/2000'i sıradan bir burs programı olarak görmüyoruz. 100/2000 projesini biz bir Türkiye projesi, bir prestij projesi olarak görmekteyiz" dedi.
'ÖNCELİĞİMİZ KALİTE'
Bu rakamların sayısal büyümeyi gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Saraç, "YÖK Başkanlığı'na atandığımda, bu sayısal büyümeye nitelik, keyfiyet ve kalitenin de eşlik etmesi gerektiğini söylemiş ve önceliğimizin kalite olduğunu ifade etmiştik. Bu çerçevedeki çalışmalarımızla yıllardır konuşulan idari ve mali açıdan bağımsız bir kalite kurulunun kurulmasını gerçekleştirdik. Yine onlarca yıldır konuşulan misyon farklılaşması ve ihtisaslaşması da gerçekleştirdiğimiz ve yürüttüğümüz ikinci proje oldu. Bunu Bölgesel Kalkınma Odaklı Üniversiteler ve Araştırma Üniversiteleri olmak üzere iki ana kulvarda sürdürüyoruz. Hedef odaklı uluslararasılaşma da üçüncü projemizdi. 2014'te 48 bin olan yabancı uyruklu öğrenci sayısı an itibarıyla 148 bini aşmış durumda. Dördüncü projemiz ise bugün toplanmamıza vesile olan doktoralı insan kaynağının nitelik ve nicelik olarak artırılmasına yönelik projemiz" diye konuştu.
'DOKTORALI ARTMALI'
Prof. Dr. Saraç, Çin'de 1000 kişiye 2,2, ABD'de 1000 kişiye 1,7, AB ülkelerinde 1000 kişiye 1,5 doktoralı kişi düşerken, Türkiye'de bu oranın 1000 kişiye 0,4 olduğunu söyledi. Saraç, "Kalkınmış ülkeler arasındaki sıralamamızı yükseltebilmemiz için doktoralı insan kaynağımızı da artırmamız şart. 100/2000 projesi de bu fikirle ortaya çıktı. YÖK olarak çoğu kurgusu itibarıyla bir ilk olan başkaca burs programlarımız da var. Fakat biz YÖK 100/2000'i sıradan bir burs programı olarak görmüyoruz. 100/2000 projesini biz bir Türkiye projesi, bir prestij projesi olarak görmekteyiz" dedi.