Çölyak hastalığı Türkiye'de milyonlarca kişide olan ancak çok az kişinin kendisinde olduğunu bildiği bir hastalık. Öyle ki, bu konuda çok ilginç bir veri mevcut. Araştırmaya göre, Türkiye genelindeki 1 milyon kişi bu hastalığa yakalanmış ancak şu an hasta olduğunu dahi bilmiyor.
Birçok belediye, yerel yönetim veya sivil toplum kuruluşunun çölyak hastaları için glutensiz besinler üretmesini duymuşuzdur. Peki 1 milyon kişinin yakalandığını bilmediği bu hastalıkla alakalı toplumda ki farkındalık neden bu kadar düşük? Konuyla alakalı detaylar haberimizde
Çölyak hastalığı, gluten adı verilen proteinlere karşı vücudun aşırı duyarlılık göstermesi sonucu ortaya çıkan bir sindirim sistemi bozukluğu olarak tanımlanabilir. Bu hastalık, gluten içeren yiyecekleri tüketen kişilerde bağırsaklarda iltihaplanma ve hasara neden olur. Türkiye'de, çölyak hastalığı olan ancak teşhis alamayan yaklaşık 1 milyon insanın olduğu tahmin edilmektedir. Bu devasa rakamın ışığında çölyak hastalığının belirtilerini teşhisini ve tedavi sürecini ele aldık…
Çölyak nedir?
Çölyak hastalığı, gluten içeren buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllara karşı bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkar. Bu durum, ince bağırsağın iç yüzeyindeki villus adı verilen yapıların hasar görmesine ve emilimin azalmasına neden olur. Çölyak hastalığı genellikle genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle ortaya çıkar.
Nasıl teşhis edilir?
Çölyak hastalığının teşhisi genellikle kan testleri ve biyopsi ile konur. Teşhis sürecinde Çölyak hastalığının belirteçlerini belirlemek için kan testleri yapılır. Bu testler arasında gluten antikorlarını ölçen IgA anti-gliadin antikor (IgA-AGA) testi ve IgA antikorlarını ölçen IgA anti-endomisyum antikor (IgA-EMA) testi bulunur. Bir deiğer yöntem olan biyopsi ise, kan testleri pozitif çıktığında yapılır. Bu işlem, ince bağırsaktan doku örneği alınarak incelenmesini içerir. Bağırsak dokusunda tipik çölyak hastalığı bulguları varsa teşhis doğrulanır.
Bu hastalık ise genellikle çok net ağrı, acı, sızı veya gelişim geriliği göstermediğinden ötürü hastalık sahibi olan insanların farkında olmamasına sebep oluyor. Ciddi bir rahatsızlık olan çölyak hastalığı bu sebeple yakalanan kişinin haberi olmadan vücutta yayılım gösterebiliyor.
Çölyak mağdruru ve teşhis edilmemiş birçok hasta bulunmaktadır, bu nedenle toplumda farkındalığın artırılması önemlidir. Eğitim, bilgilendirme, kamuoyu kampanyaları ve sağlık çalışanlarına eğitim gibi önlemler alınarak çölyak hastalığına ilişkin bilgi düzeyi artırılabilir ve teşhis edilmemiş hastaların sayısında azalma sağlanabilir.
Esmanur Karabakla