ANTALYA HÜRSES Antalya Haber, Son Dakika, Haber, Akdeniz, NewsPortal
Giriş
    Anasayfa
    • GÜNDEM
    • GÜNCEL
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • YAŞAM
    • TURİZM
    • SPOR
    • DİĞER
      • MAGAZİN
      • SAĞLIK
      • KÜLTÜR-SANAT
      • SALI SOHBETLERİ
    • Resmi İlanlar
    • Gazete Arşivi
    • Video Galeri
    • Foto Galeri
    • Köşe Yazarları
    • Biyografiler
    • Anketler
    • Günün Haberleri
    • Günün Manşetleri
    • Son Dakika Haberleri
    • Yerel Haberler
    • Arşiv
    • Nöbetçi Eczaneler
    • Hava Durumu
    • Namaz Vakitleri
    • Künye
    • İletişim
  • Künye
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
  • İletişim
ANTALYA HÜRSES Antalya Haber, Son Dakika, Haber, Akdeniz, NewsPortal
  • Resmi İlanlar
  • GÜNDEM
  • GÜNCEL
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • TURİZM
  • DİĞER
    • SPOR
    • MAGAZİN
    • SAĞLIK
    • SALI SOHBETLERİ
  • Anasayfa
  • GÜNCEL
  • DERYA UĞURAL'DEN: BRİNDİSİ VE ALBEROBELLO GEZİSİ...

DERYA UĞURAL'DEN: BRİNDİSİ VE ALBEROBELLO GEZİSİ...

İtalyan kıyıları boyunca yol alıyor gemimiz ve öğle saatlerinde Brindisi limanına yanaşıyor. “Şarkın Kapısı” olarak da bilinen Brindisi, Romalılar ve Venedik Cumhuriyeti zamanında, önemli bir liman kenti olmuş. Sayısız kumsala sahip kent, doğal güzelliklerinin yanı sıra, Ortaçağ’dan kalma tarihi binalarıyla da, her yıl binlerce turisti kendine çekiyor. Yine zaman dar, tadımlık bir keyif almalı bölgeden. Türk yolcular için 3 tur düzenlenmiş; Alberobello, Lecce ve Ostuni turları. Biz, Alberobell

Yayınlanma :

25.07.2015 11:11

Güncelleme :

25.07.2015 11:11

TAKİP ET
DERYA UĞURAL'DEN: BRİNDİSİ VE ALBEROBELLO GEZİSİ...
DERYA UĞURAL'DEN: BRİNDİSİ VE ALBEROBELLO GEZİSİ...
  • A +
  • A -

İtalyan çizmesinin tam topuğunda yer alan bu bölgenin adı Puglia (Pulia okunur). Türk turistler açısından az bilinen bir bölge; ancak Hollywood burayı çoktan keşfetmiş. İki Hollywood starı Justin Timberlake ile Jessica Biel’in bu bölgede bir otelde evlenmesi; bölgenin ününü, Atlas Okyanusu’nun öte yakasına da taşımış.

Bölgenin gurur kaynağı, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girmiş Alberobello. Bu şirin kasabaya doğru yaklaşık bir saatlik yolculuğumuz, zeytin ağaçları ve üzüm bağları arasında sürüyor. Üç tarafı denizlerle çevrili Puglia, son derece verimli ovalara sahip. Rehberimiz, bölgede 60 milyon zeytin ağacı olduğunu söylüyor. Zeytinyağının ve şarabının ünlü olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Bölgede badem, kiraz, vişne, kayısı, şeftali gibi meyveler de yetiştiriliyor. Dünyanın her yanında üretimi yapılan vişne ve kirazlı çikolataların meyvesi, buradan ihraç ediliyormuş.

Tam bir tarım alanı olan Puglia, arkeoloji meraklılarının da vazgeçilmezlerinden. Bölgenin tarihi, milattan önce 3000 yılına dayanıyor. Geçmişte bu bölgede yaşayan Romalılar, Yunanlar, Fransızlar, İspanyollar, Bizanslılar, günümüze pek çok tarihi eser bırakmışlar.

 

* * * * *

Biz etrafımızdaki sonsuz gibi görünen ovanın sunduğu manzaranın keyfini çıkarırken, rehberimiz, Alberobello hakkında bilgi veriyor bize. İlginç bir kasaba burası. Alberobello’nun huni şeklindeki taştan yığma çatılı, birbirine dayanmış beyaz evleri, Şanlıurfa’nın Harran ilçesindeki evlerin mimarisini andırıyor. Bu mimari tarzının Ortadoğu’dan geldiği söyleniyor zaten.

İhtiyaçtan doğmuş bu mimari türü. ‘Trullo’ denilen evler, önce bir oda şeklinde yapılıyormuş; sonra çocuklardan biri evlenince, hemen yanıbaşına bir tane daha, sonra bir tane daha ekleniyormuş. Harç kullanılmadan inşa edilen evlerin çatılarındaki yığma taş tarzı da, yine başka bir ihtiyaçtan ortaya çıkmış. Hikayeye göre; 15. yüzyılda, “çatısı olan her evden vergi alınacak” demiş kral. Bunun üzerine, taşları üst üste yığıp en üste de bir kilit taş koymuş bölge halkı. Ne zaman vergi memurları gelse, kilit taşını çekip çatıyı aşağıya indiriveriyorlar; böylece vergi vermekten kurtuluyorlarmış. Yapımı kolay, vergi memuru gidince, yeniden taşları üst üste koyup çatıyı onarıyorlarmış. 17. yüzyıla kadar böyle sürmüş, vergi kurnazlığı. Sonunda kral vergiyi kaldırmış; bölge halkı da yumurtadan bir çimento malzemesiyle çatı taşlarını yapıştırıp kalıcı hale getirmiş.

 

DERYA UĞURAL'DEN: BRİNDİSİ VE ALBEROBELLO GEZİSİ...

 Beyaz küçük evleriyle Alberobello, Şirinler kasabasına benziyor. Çocuklar kadar yetişkinler de, bu minik sevimli kasabada, kendini masal diyarında gibi hissediyor.

 

DERYA UĞURAL'DEN: BRİNDİSİ VE ALBEROBELLO GEZİSİ...

 Trulloların çatılarında ilginç semboller, iyi şans tılsımları var. Evlerde bugün yaşanmıyor, sadece turistik dükkanlar olarak kullanılıyor.

 

Brindisi’den Alberobello’ya doğru otobüsle yol alırken, çizmenin tam ucundaki Taranto istikametinde ilerliyoruz. İtalya’nın geleneksel ‘Tarantella’ dansı ve dev zehirli örümcek ‘Tarantula’, adını bu kentten alıyormuş. Söylentiye göre; bir yaz günü, Taranto’da bir adamı tarantula ısırmış. Adam da, bedenindeki zehri atmak için deli gibi titreyerek dans etmeye başlamış. Diğerleri de adama katılmış ve böylece Tarantella dansı ortaya açıkmış.

 

Gemiye dönme vakti geldi. Saat 18.00’de, Magnifica, düdüğünü 3 kez uzun uzun öttürüp ayrılıyor Brindisi limanından. Yolculuk, Yunanistan’ın doğusunda yer alan mini minnacık yerleşim birimi Katakalon’a…

Bu akşam gemide İtalyan gecesi var. Restoranlar yeşil, kırmızı ve beyaz renklerle döşenmiş; garsonlar bile İtalyan bayrağının renklerinden oluşan kıyafetler içerisinde. İtalyan müzikleri eşliğinde dans ediyor herkes. Keyifli bir gece…

Sabah erken saatlerde Katakalon’a ulaşacak gemi. Tiyatro salonunda Romeo ve Jülyet’i izledikten sonra dinlenmeye çekildik. Biz dinlenirken, gemimiz Adriyatik sularını yararak ilerlemeye devam edecek.

KATAKALON

DERYA UĞURAL'DEN: BRİNDİSİ VE ALBEROBELLO GEZİSİ...

 

Sabahın erken saatlerinde Yunanistan sularındayız. Saat tam 8.00’de limana yanaşıyor Fantastica. Yaklaşık 4,5 saat karadayız.

Bir çoğunuz gibi ben de ilk kez duydum Katakalon’un adını. Küçücük bir sahil kasabası burası. Bir yarımadada yer alan Katakalon, İonya Denizi’ne bakan bir körfeze kurulmuş. Katakalon’un tamamı 200 metre uzunluğunda, gemi 300 metre… Katakalon’da 300 insan var, gemide 3 bin… Öyleyse neden dev gibi gemiler her gün bu minik limana uğruyor? Yanıtı, Katakalon’un hemen yakınındaki Olympia Antik Kenti. Olimpiyat oyunlarının ilk düzenlendiği kent… Baştanrı Zeus’a adanan kutsal oyunlar, binlerce yıl bu kentte düzenlenmiş. Tüm Yunan kent devletlerinden sporcuların katıldığı Olimpiyatlar, Roma döneminde de önemini sürdürmüş. 394’te, Roma İmparatoru Theodosius, Olimpiyat Oyunları’nı yasaklamış. 408’de, Olympia’daki tüm tapınaklar, Romalılar tarafından yıkılmış; kalan yapılar da, 522 ve 551 yıllarında yaşanan depremlerde yerle bir olmuş. Daha sonra arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkarılan kalıntılar, bugün, tarih meraklısı binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Kazılar, 19. yüzyılda Alman arkeologlar tarafından başlatılmış. Bugün kentin büyük kısmı, hala toprak altında. Olympia’da, Zeus Tapınağı’nın, Hera Tapınağı’nın, 40 bin kişilik stadyumun, hipodromun, dev heykellerin kalıntılarını görmek mümkün.

Gemiden inen yolcuların bir bölümü, otobüslerle Olympia’ya doğru yola çıktı; biz, kasabada kalmayı tercih ettik. Sahilde bir Türk kahvesi içmek istedik; ancak daha önceden uyarılmıştık, “Türk kahvesi yerine Yunan kahvesi diyorlar, Türk kahvesi deyince de çok bozuluyorlar” demişlerdi daha önce gidenler. Bir kafeye oturduk; garson “Türk kahvesi içer misiniz” diye sordu. Baklavamızı, sarmamızı, kapuskamızı, rakımızı sahiplenen Yunanlıların, bütün dünyada Türk kahvesi olarak bilinen pişirme yöntemine kendi adlarını vermelerinden duyduğumuz sıkıntı yok oldu; denize karşı bir kahve içmenin keyfiyle gülümsedik. Güzel pişirmişler doğrusu!

Biraz alışveriş zamanı… Katakalon’dan ne alınır? Antik Yunan tanrılarının kullandığı hediyelik eşyalar, Türkiye’den gelmeyenler için biraz zeytinyağı ya da zeytinyağlı sabun…

Çok sevdim Katakalon’u. Huzur dolu bir yer. O dünyalar güzeli Venedik’te yaşayamam da, Ege kasabalarını anımsatan bu minicik kentte hiç sıkılmadan, keyifle yaşarım diye düşündüm kendi kendime. Masmavi İonya Denizi’nin kıyısında, küçük bir beyaz ev ve yine küçük bir tekne hayaliyle…

MEMLEKETE DÖNÜŞ

Saat 13.00’te Katakolon’dan hareket etti gemimiz. Yine üç uzun düdük eşliğinde… Türkiye’ye doğru yola çıkıyoruz artık. Bizde memleket heyecanı var; İtalya, Hırvatistan ve Yunanistan’dan binenlerde ise, muhteşem Efes Antik Kenti’ni ve dünyanın en güzel kentlerinden İstanbul’u görmenin heyecanı…

Kahve içerken tanıştığım Güney Afrikalı bir kadın, İstanbul’u tekrar görmek için sabırsızlandığını anlatıyor. Yıllar önce gelmiş İstanbul’a, tadı damağından hiç gitmemiş. “Nerelere gideyim” diye soruyor; zaman dar, İstanbul büyük. Ucundan biraz gezebilecek sadece. Sultanahmet Meydanı’nı ve Kapalıçarşı’yı öneriyorum.

 

* * * * *

Magnifica, Yunanistan’ın güneyindeki burunlardan geçerek Ege Denizi’ne yöneliyor. Etrafta sayısız ada… Manzara çok güzel, deniz durgun ve masmavi…

Akşam gala düzenlendi bizim için. Şık giyinmek gerekiyor. Tatil konseptine çok uygun bulmasak da, herkes gibi biz de geceye hazırlandık. Erkekler koyu renk takım elbiseler içinde, kadınlarsa şıklık yarışı yapıyor sanki.

Akşamüzeri kokteyl düzenlendi; içkiler ücretsiz. Kaptan Marco Massa, Tiger Bar’da konuklarla buluşup sohbet etti. Dileyen kaptanla fotoğraf çektirebiliyor bu buluşmada.

Biraz kaptandan söz edeceğimi söylemiştim daha önce. Dedesi de, babası da kaptanmış bizim kaptanın. Bu aile geleneğini sürdüren Massa, 1995’ten beri MSC firmasının gemilerinde çalışıyormuş. 2012’den bu yana da birinci kaptan olarak görev yapıyormuş. Hırslı ve çalışkan biri olduğu söyleniyor. Yolcularla yakından ilgileniyor; sürekli yolculukla ilgili bilgi veriyor. Her ne kadar hepsini İtalyan aksanıyla konuşsa da, 6 ayrı dilde yapıyor konuşmalarını. Kaptana Türkçe öğretmenin de zamanı gelmiş gibi görünüyor.

* * * * *

Yolculuk sürüyor. Gemi, geceleyin, gündüz olduğundan daha hareketli. Casino, kumar meraklılarıyla dolu; gençler, diskoda; kadınlar alışveriş merkezini doldurmuş…

Sabah saat 09.00’da İzmir’e varacak Magnifica. Erken kalkıp manzarayı izlemeli…

Gün doğarken Türk karasularına girdik. İzmir manzarasını izleyerek kahvaltımızı ettik. Denizin rengine bakıp utandım; ‘mavi’ yolculuğu bozan bu kahverengi renkli suları, sadece İzmir’de ve Venedik’te gördüm.

 

 DERYA UĞURAL'DEN: BRİNDİSİ VE ALBEROBELLO GEZİSİ...

İzmir sularının kahverengi rengi ve sahilin hemen kıyısında yükselen çirkin binalar, yürek acıtıyor. 

 

Saat tam 09.00’da İzmir Limanı’na yanaştık. Gemide bir telaş, bir telaş! Efes Antik Kenti ve Meryem Ana’nın evi ziyaret edilecek bugün. Katolik İtalyanlar, bir an önce gemiden inip bu kutsal yolculuğa başlamaya çalışıyor. Homeros’un doğduğu topraklara ayak basmanın da heyecanıyla…

Biz memleketimizdeyiz… Defalarca gördük Efes’i de, Meryem Ana’yı da. Onun için, biraz kentte dolaşacağız. Önce simit ve peynirle bir kahvaltı; ardından Kemeraltı’nda dibek kahvesi. Gemide günlerdir kahrımızı çeken personele birkaç küçük hediye aldık oradan. Akşam yemeğinde, İzmir’den aldığımız akik tespihiyle oynarken, Jose, Honduras geleneklerine uygun olarak, duygulandığını belli etmemeye çalıştı. “Hiç elimden düşürmeyeceğim” dedi mutlulukla. Hintli Navy, daha duygusal. Minicik bir hediye, onun gözlerinin dolmasına ve bana sıkı sıkı sarılmasına neden oldu. Roman, tam bir Ukraynalı gibi, diplomatik bir teşekkür etti. Her gün ben gezip tozarken odamı temizleyen Madagaskarlı Mario’nun eline veremedim hediyesini, odaya bıraktım bir notla birlikte. Mutlu olduğundan eminim.

 

* * * * *

 

Saat 15.00’te gemi İzmir’den ayrılırken; koşa koşa Efes’i ve Meryem Ana’nın evini gezip gelmiş turistler, yorgunluk atmaya çalışıyordu.

Günlük gazetede yazıyor, kalkıştan bir saat sonra Kaptan Masso’yla buluşup yolculuk hakkında merak ettiklerimizi sorabiliriz. Ben gitmedim; rehberlerin anlattığına göre, Kaptan, haritaları yayıp, uzun uzun ve hevesle anlatıyormuş yolculuğu.

Akşam Türk gecesi var bir barda. Tiyatroda da tango gösterisi. Bir de ‘Moda Şov’ yapılacakmış alışveriş merkezinde. Her akşam olduğu gibi, yine ödüllü tombala, bol müzik ve dans var gemide.

Tango izlemeyi seçtik. Sahnedekiler, profesyonel dansçı ve oldukça başarılılar. Denizi izleyerek yaptığımız sohbet sonrasında, artık dinlenme zamanı…

 

* * * * *

 

Yolculuğun sonuna geldik. Bugünkü gazetenin en üstünde Kaptan Marco Massa’nın veda yazısı var. “Arrivederci!” (hoşçakalın) diye başlayan yazıda Kaptan, yolculuğumuzdan unutulmaz anılarla ayrılıyor olmamızı ve tekrar karşılaşmayı umduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Sizleri sıcak İtalyan selamı ile selamlamak isterim: Arrivederci!”

Saat 07.30’da Karaköy limanındayız. Turistler, İstanbul’un tadına bakmak için sabırsızlanırken, biz gemiden inmek üzere hazırlandık. Valizleri akşamdan hazırlayıp verdik, bizden önce ulaşacaklar karaya.

Bir veda kahve içmeye çağırıyor Navy. Rehberlerimizden Şebnem Hanım’la birlikte gidiyoruz. Tabi ki kahveler yine Navy’nin ikramı. Tekrar karşılaşmayı dileyerek ayrıldık Navy ve Roman’dan.

 

* * * *

 

 

Karaya ayık basınca, dönüp son kez baktık gemiye. İlk deniz yolculuğunun ardında bıraktığı tat hala damağımızda, vedalaştık Magnifica’yla.

 

 

DERYA UĞURAL'DEN: BRİNDİSİ VE ALBEROBELLO GEZİSİ...

Bir hafta boyunca evimiz olan Magnifica’yla, bir kez daha buluşmak umuduyla vedalaştık.

 

 

 

 

Yorum Yazma Kuralları

Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.

Yorumlar

Maksimum karakter sayısına ulaştınız

Kalan Karakter:

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Roma İmparatoruna ait heykel Türkiye'ye geri geldi!
Roma İmparatoruna ait heykel Türkiye'ye geri geldi!
Mersin’de mağaza açılışında izdiham, yaşlı kadın fenalık geçirdi
Mersin’de mağaza açılışında izdiham, yaşlı kadın fenalık geçirdi
CHP’li Kaya:” Gölet projeleri kâğıt üstünde bekletiliyor!”
CHP’li Kaya:” Gölet projeleri kâğıt üstünde bekletiliyor!”
Erdemli’de atık malzemelerle park ve bahçelere estetik dokunuş
Erdemli’de atık malzemelerle park ve bahçelere estetik dokunuş

SON EKLENENLER

Virajı alamayan 2 çocuk bisikletle 5 metre yükseklikteki varyanttan çalılıklara düştü
Virajı alamayan 2 çocuk bisikletle 5 metre yükseklikteki varyanttan çalılıklara düştü
Üzerine 300 kiloluk mermer plaka düşen Furkan öldü; o anlar kamerada
Üzerine 300 kiloluk mermer plaka düşen Furkan öldü; o anlar kamerada
Orman Genel Müdürlüğünden ‘Yangın’ uyarısı
Orman Genel Müdürlüğünden ‘Yangın’ uyarısı
Köyceğiz’de ot yangını
Köyceğiz’de ot yangını
Erdemli’de atık malzemelerle park ve bahçelere estetik dokunuş
Erdemli’de atık malzemelerle park ve bahçelere estetik dokunuş
...
  • WhatsApp Kanalına Katıl

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Veri Politikamızı / Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.

Çerez Politikası

Servisler

  • Nöbetçi Eczaneler
  • Hava Durumu
  • Namaz Vakitleri
  • Puan Durumu & Fikstür
  • Trafik Durumu

Bülten

İçerik

  • Video Galeri
  • Foto Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Günün Haberleri
  • Günün Manşetleri
  • Son Dakika Haberleri
  • Yerel Haberler
  • Arşiv

Kurumsal

  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Kategoriler

  • GÜNDEM
  • GÜNCEL
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • TURİZM
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • SAĞLIK
  • SALI SOHBETLERİ
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizdeki yazı , fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Copyright © 2019 Lara Medya Reklam Ticaret A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.

Tumeva Haber Yazılımı v2.0.5
WhatsApp İhbar

Bülten

Abone olun, gündemden uzak kalmayın!

Dikkat

Bu içerik sadece abonelere özeldir.