Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Rusya ile ilgili yaşanan krizle birlikte tarım sektörünün can çekiştiğine dikkat çekerek, tarım ürünlerine yönelik yasakların ve kısıtlamalarının hala devam etmesinden dolayı Rus ve Türk çiftçisinin öksüz kaldığını bildirdi. Antalya’nın her yıl tarım topraklarının kaybedildiğine de dikkat çeken Başkan Çandır, “Antalya’da 2000’li yılların başında her 100 dekar alanın 20 dekarı tarım alanı iken, bugünlerde 18 dekara kadar gerilemiştir. 30.000 futbol sahası büyüklüğünde alan kaybeden kentimizde, her nefes alışımızda 10 metrekare tarım alanımız inşaat ve kentleşmeye kurban edilmiştir” dedi.
TİCARİ HAYATTAKİ HAREKETLİLİK
Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan’ın başkanlığında gerçekleştirilen ATB Mart ayı Olağan Meclis toplantısında konuşan ATB Başkanı Ali Çandır, tarım ve tarım ticareti ile dış ticaret konusunda değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik ikliminin bölge ve Antalya’ya yansımalarını her ay nesnel göstergelerle paylaşmaya devam ettiklerini belirten Başkan Çandır, ticari hayattaki hareketlilik ve bunun ekonomik büyümeye sağladığı katkıyı görebilmemiz için göstergelerin önemine işaret etti. Hükümetin yılbaşından bu yana uygun faizli krediye erişim ve vergi kolaylıkları sağladığını anımsatan Çandır, Antalya Ticaret Borsası`nın da nefes kredisi adıyla 8,5 milyon TL fon oluşturarak üyelerinin finansmana erişimlerini kolaylaştırdığını belirtti.
TARIMSAL TİCARETTE GERGİNLİK
Türkiye’nin komşusu ve diğer ülkelerle yaşanan olumsuzlukların tarımsal ticareti doğrudan etkilediğini kaydeden Ali Çandır, "Rusya Federasyonu ile yaşanan kriz sonrasında devletlerarası ilişkiler normal seyrine gelmesine rağmen, tarımsal ticarette gerginliklerin bir türlü aşılamadığını vurguladı. Tarım ürünlerine yönelik yasakların ve kısıtlamaların hala devam ediyor olması hem Türk hem de Rus çiftçisini adeta öksüz bırakmıştır. Bir an önce ticari ilişkilerimizin de normal seyrine gelmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
8 FUTBOL SAHASI TARIM ALANI
Antalya`nın her geçen yıl tarım topraklarını kaybettiğini söyleyen Çandır, “Antalya’da 2000’li yılların başında her 100 dekar alanın 20 dekarı tarım alanı iken, bugünlerde 18 dekara kadar gerilemiştir. 30 bin futbol sahası büyüklüğünde alan kaybeden kentimizde, her nefes alışımızda 10 metrekare tarım alanımız inşaat ve kentleşmeye kurban edilmiştir. Ülkemizde ise geçen 2000’li yıların başından bugüne 2 milyon 420 bin futbol sahası büyüklüğünde tarım alanı kaybolurken, her gün 8 futbol sahası tarım alanımız yok olmuştur. Tüm bu kayıplar sonrası 12 Aralık 2016 bakanlar kurulu kararıyla 49 ilde 141 ovanın tarımsal sit alanı ilan edilmesini tarım sektörü için çok önemli görmekteyiz” dedi.
100 ÇİFTÇİDEN 8`İ ÜRETİMDEN VAZGEÇTİ
ATB Başkanı Çandır, şunları kaydetti: “2016 yılında bir önceki yıla göre Antalya`nın 48 bin kişi azalışla sigortalı ücretli çalışan sayısının en çok azaldığı il olduğunu, 8 bin kişi azalışla 4/a sigortalı ücretli kadın çalışan sayısının en fazla azaldığı il, son bir yılda esnaf sayısı (-3.282) en fazla azalan 3. il ve çiftçi sayısı (-3361) en fazla azalan 4. il konumunda yer almıştır. Yani Antalya’da her 100 çiftçiden 8’i üretimden vazgeçmiştir. Bu rakamlar, bir yılı aşkın süredir ısrarla meclisimiz ve bulunduğumuz her ortamda dile getirmekte olduğumuz `Antalya Yaklaşımı` önerimizin haklı bir talep olduğunu maalesef teyit eder durumdadır.”
ABDULLAH YALÇIN
KUTU… kutu…1
.
RUSYA'NIN DOLAYLI KARANFİL ENGELİ
Kesme çiçek üretici ve ihracatçısı da olan meclis üyesi İbrahim Yılmaz ise ihracat yasağı kaldırılan karanfille ilgili henüz Rusya'nın gümrüklere yasağın kalktığına ilişkin bir yazı göndermediği ve belirlenen gümrük vergisinin de çok yüksek olduğunu açıkladı. Örneğin buğdayla ilgili yüzde 130 vergi uygulandığını kaydeden Yılmaz, çiçeğe de benzer oranda çok yüksek gümrük vergisi konulduğunu öğrendiklerini, o yüzden ihracat yapma şansı olmadığını söyledi. Yılmaz, kesme çiçek ihracatında Hollanda üzerinden ihracatın daha ucuza mal olduğunu da dile getirdi.
Kutu..2
ET ÜRETİCİSİ ÜRETİMİ TERK EDİYOR
ATB'nin meclis toplantısında et ve süt sektörlerinin yaşadığı sıkıntılar da konuşuldu. Et ve Balık Kurumu'nun kırmızı et kilogram fiyatını 22.5 TL olarak belirlemesine tepki gösteren sektör temsilcisi Ata Sönmez, geçen yıl ekimde 41 TL olan yem fiyatının 49 TL'ye yükseldiğini, enflasyonun arttığını, girdi maliyetleri yükselmesine rağmen et fiyatının olması gereken 26-27 TL bandının altında tutulduğunu anlattı. Hükümetin de üreticiyi ithal etle terbiye etmeye çalıştığından bahseden sönmez, "Böyle olursa üretim yok olur. Bunu üreten zarar ettikten sonra devam eder mi. İthal bağımlısı oluruz. 100 kişiden 8'i sektörde işi bırakmış ve böyle giderse sektörü terkeden çoğalır. Bir danayı 24 liraya kesiyoruz ve 26 bandında olması gerekir. 27'nin üzerinde olmaz, köylü de bir lokma ekmek kazansın. Biz 30 lira olsun demiyoruz ama bu şekildeki fiyat aralığı üretimi tamamen yok eder. Bu terbiye şekli yanlış" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: