Derken;
Bir sürü şey girince araya unutulur gibi oldu.
Ne zaman ki gündem sıkıntısı çekilir, ‘ki olmaz’ yine sokulacaktır devreye.
Efendim, neymiş...
AVM’lerin hafta sonu kapanıp, hafta içi belli saatlerde çalışması isteniyormuş...
Oldu mu ya şimdi?..
Oysa iple çekiyor birçok insan...
İşleri biter bitmez AVM’lerin yolunu tutmak için...
Aileler, çoluk çocuk soluğu buralarda alıyorlar.
Sevgililer buluşmak için tercih ediyor.
Özellikle hafta sonları, taş atsan yere değmez hesabı, tıklım tıkış tüm AVM’ler.
Alışverişlerden tutun, yeme içmeye, tüm ihtiyaçlar burada gideriliyor.
* * *
Hava ne kadar güzel, tatil ne kadar uzarsa uzasın...
Birincil tercih AVM’ler...
Ol nedenledir ki, Dünyanın büyük birçok metropolünde sayısı parmakla sayılacak kadarken, bizim ülkemizde, neredeyse her mahallede bir AVM var.
Esnafı sıkıntılı, vatandaşlar gerilimde, oyuncakları ellerinden alınmış çocuk gibi olacak AVM’lere saat kısıtlaması ve tatil gelirse.
Anlayacağınız, işin cıbıdığı çıkmış durumda.
* * *
Biz, bizim gibi düşünenler, demokratik kitle örgütleri, tüketicileri koruma dernekleri, doğaseverler, turistler, duyarlı politikacılar…
Bilcümle boşuna telaşlanıp, çırpınıyormuşuz…
Aman efendim; Doğa katlediliyor, kesilen asırlık ağaçlarla.
Neymiş efendim; Dağlarda açılan mermer ocaklarının yarattığı tahribatın manevi ve ekonomik boyutu dudak uçuklatıyormuş.
Vay efendim; Nefes alınabilecek ne kadar alan varsa AVM-TOKİ istilasına uğruyormuş.
Olur mu efendim; Deniz sahilleri çakma yıldızlı otellerin emrine sunularak, vatandaşlar mahrum bırakılıyormuş...
* * *
Uzatın uzatabildiğiniz kadar, sonu ‘mış’ ve ‘muş’lu biten sözleri...
Meğer onca çaba, gayret boşunaymış da biz acizler farkında değilmişiz.
Sahil neyimize, piknik alanlar da neymiş, ormana çıkıp, mis gibi çam kokularını duyumsamak da neyin nesi.
İşte size AVM’ler...
Tüm ihtiyaçların yerinde ve kökten çözümünün adresi...
Açsan, envai çeşit yiyecekler…
Çıplaksan, her keseye uygun bin bir çeşit esvap...
Sinema ise sinema...
Çocuklar için minyatür oyun alanları...
Daha Allahtan ne istersiniz ki?
Hem, değil mi ki...
Dünyalar kadar yatırım yapılmış...
Onca esnaf tomarla para verip, yer kiralamış...
Ne için, kimin için?..
Tabii ki bizler için, bizlerin rahat etmesi için...
Onlar bizim ne istediğimizi, meşrebimize uyanın ne olduğunu, vallahi de, billahi de bizden çok daha iyi biliyor olmalılar...
Allah bilir ya, belki de etüt edip, anket de yapmışlardır neyi isteyip, istemediğimiz, AVM’lerin yaşamımızın bir parçası olup olmayacağı ile ilgili...
* * *
Artık, ‘’vatandaşlar alıştırıldı’ mı dersiniz, ‘afyonlandı mı’ ne derseniz deyin, elin oğlu bizi bizden daha iyi biliyor...
Ez cümle;
Lütfen AVM’leri cezalandırarak, bizleri cezalandırmayın sayın yetkililer...
Ne, elektrik faturalarına eklenerek, metazori alınan kayıp, kaçak paraları...
Ne, günün 24 saati cep telefonlarımızla sesli, ya da mesajla canımızdan bezdiren arsız, usanmaz tacizciler...
Ne şu, ne bu...
Siz yeter ki AVM’lerimize elleşmeyin...
O bize yeter...
Yorumlar
Kalan Karakter: