Unutmadan.
‘’Ama’sı da sıkıştırılacak ki.
İşlem tamamlansın.
Malum.
Özellikle de bu dönemde, her ağızın edecek bir lafı var.
İhtisas alanlarına giren.
Maçlardır.
Dini konulardır.
Efendime söyleyim.
Siyasettir.
Hele de siyaset.
Aman da aman.
Gazete dilinden konuşanlarımı.
Televizyon haberlerinden kulağa çalınanlar mı dersiniz.
Gayrı, akla ne gelirse.
…
Dinlemek yok.
İllam ki dinletilecek.
Ve de çar naçar kabullenilecek, engin tecrübelerinin dile döktüğü,
Avurtlar şişirilerek edilen, ‘cek-cak-mış’lısözleri.
Hele bir durun.
Yok.
Dursuz, duraksız anlatacaklar.
Büyüklere. Büyük sözlerine kulak kabartmak hak getire.
Bakın ne diyor;
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı ve de AK Parti Antalya Milletvekili Adayı Lütfi Elvan büyüğümüz.
‘’Başbakanım Antalya için bana talimat verdi…’’
Bakın burası önemli.
Şimdilik vaat.
Ama sonrasında hizmetin ucu gözüküyor.
Bir kulak kabartın.
Ne diyor bakalım?
…
Karayolları ulaşım ağı.
Hızlı Tren Projesi.
Taşımacılık.
Alanya’dan, Kaş’a dek deniz ulaşımı…
Bu projelerin, Antalya’nın daha da büyümesine, gelişmesine katkı sağlayacağını söylüyor.
‘’Essahmı?’’ diyeceklere.
Elbette.
Essah ya.
Ne sandınız dı.
Unutmadan;
Antalya’nın, bilim ve teknoloji merkezi olabileceği müjdesi de bonusu.
Sonuçta Toros Yaylaları’nın yaşantısını çok iyi biliyor.
Yöremiz insanı.
Daha ne?
Değil mi ki;
Diğer büyüklerimiz de oldu, bitti Antalya’mıza çok değer verdi.
Her daim önemsediler.
Siz bakmayın muhalefete.
O’nlar slogan, iktidar hizmet üretir.
Bellemeyenlere duyurulur.
Küpe olsun kulaklara babından.
Ahacık. ‘Demedi’ demeyin.
…
Her şeyin en en merkezi olunca Antalya…
Turist akacak turist.
Bu da demektir ki, cepler. Cep delik, cepken deliklikten çıkacak.
Para dolacak cepler. Para…
Ya.
Ha...
Diyeceksiniz ki, ‘’Eyi, güzel. Turist geldi gelmesine de.’’
Ahacık… ‘’de’yi ekleştirdiler ya.
Altından çıkacak çapanoğluna bakın.
‘’Efendim. Araçların park sıkıntısı var. Kaldırımlar işgallerde.’’
E…
Başka?
‘’Yıllar yılı alt yapı sorunu bitirilemedi.’’
Daha?
‘’Geçmişin mirası cazibe merkezleri ile yetinildi.
Turiste farklı cazibe alanları oluşturulamadı.
Turistler genelde yolunacak kaz muamelesi gördü.
Yaptırımı olmadı.
Hepten, ‘ama’ denildi.‘Cak - cek’ la sonlandı.’’
Bababa…
Şimdi bu da laf mı?
Kendileri olunca ‘cek-cak. Mış’ var ama.
‘Gözünüzü toprak doyursun’deseler, karşılığı ne olur acep?
Ağzı olan konuşunca…
…
Zati, en sevdiğimiz şeylerden biri de muhalif olmak.
Muhalefet etmek.
Pek severiz.
Bizim gibi düşünülmesini, baş eğerek takdir edilmesini bekleriz.
Başkalarına yaptığımızın aynını bekleriz.
İş böyle olunca da…
Laf üretim merkezi oluruz.
Galiba, işin essahı bu.
Genel
23 Nisan 2015 - 06:45
Cek-cak… Mış!!!
Elbet de ‘Cek - cak’sız olmaz. İlla olacak ki zevahir kurtarılsın.
Genel
23 Nisan 2015 - 06:45