Toplumsal Ekonomik Araştırmalar Merkezi'nin (TEAMDER) "Rusya'da Meydana Gelen Ekonomik Krizin Antalya Ekonomisine Etkileri" başlığıyla düzenlediği panel Antalya Otel'de gerçekleşti. İş ve eğitim dünyasından çok sayıda ismin katıldığı panelin moderatörlüğünü Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı ve TEAMDER Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Sayın yaparken, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Mustafa Satıcı ve Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Yusuf Hacısüleyman konuşmacı olarak katıldı. Önceden panele katılacağı belirtilen Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği toplantısına katılmak üzere Ankara'ya gittiği için katılamadı.Rusya'da yaşanan ekonomik sıkıntıların tartışıldığı panelde, 2015 yılı için de öngörülerde bulunuldu.
ETKİNLİKLER SÜRECEK
Panelin açılış konuşmasını yapan Yılmaz, TEAMDER'in bundan 2 yıl önce kurulduğunu belirterek, amaçlarının kent kültürüne katkıda bulunmak ve kent sorunlara bilimsel çözümler üretmek olduğunu söyledi.Sivil toplum örgütlerinin bir ülkenin demokrasisiyle doğru oranda geliştiğini vurgulayan Yılmaz, "Bir ülkede sivil toplum örgütleri kısıtlanıyorsa o ülkede demokrasiden söz etmek mümkün değildir.TEAMDER sosyal, kültürel ve ekonomik alanda faaliyetlerini yürütür.Bu doğrultuda panel, konferans ve çalıştaylar düzenlemektedir.Sonucunda da hazırladığı raporu kent yöneticilerine sunmaktadır.Rusya yanı başımızda tarım ticaret ve turizmde önemli gelir kaynağı elde ettiğimiz bir ülkedir.Şu anda ekonomik olarak zor zamanlar yaşıyorlar.Bu panelimizde yaşanan ekonomik sorunların Türkiye'ye, özellikle de Antalya'ya etkilerini konuşacağız" şeklinde konuştu.
RUBLE'NİN DURUMU BELİRSİZ
Antalya'nın dünyanın birçok yerinden direkt uçuşların yapıladığı önemli kentlerden biri olduğunu belirten Hacısüleyman, Rusya ile turizminin de 90'lı yıllara dayandığını ifade etti.Rusya ile Türkiye arasında 20 yıllık bir turizm geçmişi olduğu dile getiren Hacısüleyman, "Rus turizmi bizim için bir hayaldi.Dönemsel olarak geriye gittiğimizde 20'inci yılını kutluyoruz diyebiliriz Rus ve Türk turizminin.90'lı yıllarda ilk kez trafik başladı. Rusya'da 18 milyon insan seyahat ediyor, Antalya bu rakamın 3,5 milyonunu ağırlıyor" dedi. 2013 yılının Aralık ayından itibaren Rusya'nın para birimi olan Ruble'de yükselme olduğunu kaydeden Hacısüleyman, şöyle konuştu: " Geçen yıl Aralık ayında 1 Dolar 32 Ruble iken, birden bire 40'ın üzerine çıkmaya başladı. Artmaya devam etti.Şu anda 1 Dolar 65 Ruble bandında takılmış durumda.Bununla ilgili ne olacağını hiçbirimiz bilmiyoruz."
YÜZDE 7-8'LİK KAYIP
Kriz nedeniyle Rusya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısında azalma olduğunu belirten Hacısüleyman, sözlerine şöyle devam etti: " Eylül'den itibaren Rusya'dan gelen turist sayısında ciddi bir azalma var. Yaza doğru olan projeksiyonda kesinlikle bir kaybın olacağını görebiliyoruz. Kendimizi ona göre disipline etmek zorundayız.Bu nedenle bizim de ihtiyatlı olmamız gerekiyor.Genişlemek istiyorsak bu yıl bizim için doğru olmayabilir. Bizim turizmle ilgili beklentimiz en az yüzde 25-30 civarında bir kaybın oluşabileceği yönünde. Antalya açısından baktığımızda yüzde 7-8'lik bir kayıp demek. Ancak bu ölümcül bir kayıp değil. Başka pazarlarda bir kayıp da yaşanabilir.Şu anda rezervasyon trendleri bakımından biraz gerideyiz.Eğer petrol fiyatı yeniden yükselirse bütün bunları aşabiliriz.Bugünkü öngörüler itibariyle bunun bir süre daha bu şekilde kalacağı yönünde.Bizim açımızdan zor bir yıl olacak."
ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ
Rusya'da yaşanan krizin Türkiye'ye ve dolayısıyla Antalya'ya olan etkilerini azaltmak için çözüm üretilmesi gerektiğinin altını çizen Hacısüleyman, iki ülke arasındaki giriş çıkışların esnetilebileceğini söyledi.Hacısüleyman, "Bu durumun etkilerini azaltmak için Rusya'da yurtdışı pasaportuna sahip olan kitle toplam nüfusun çok azı. Dolayısıyla biz yurtdışı pasaportu yerine onların kullandığı lokal kimlikleri kabul edebilir miyiz? Türkiye-Rusya arasında böyle bir gidiş gelişi sağlayabilirsek krizin etkilerini azaltabiliriz.Yeni oluşturulan bir göç yasası var. Bu yasada bazı yeni uygulamalar var. Örneğin e-vize.Yani kendi ülkesinde insanlar bilgisayarlarından vize alıp Türkiye'ye öyle girebilecek.Ancak belli yaş grubundaki insanlar bilgisayar kullanamıyor.Dolayısıyla bu uygulamayı hemen yürürlüğe koymayıp, mevcut sistemle bu sistemi birlikte yürütmek gerekir.Bu tür zorlaştırıcı uygulamaları yürürlüğe koymamak gerekir. Turizm istiyorsak turizmi kolaylaştırıcı ne varsa yapmak zorundayız" dedi.
İHRACATÇI SIKINTIDA
Rusya'nın 1917 Ekim Devrimi'nden bu yana pek çok krizle baş ettiğini ve hepsinin üstesinden gelmeyi başardığını vurgulayan Satıcı ise, Rusya ekonomisinin dünya krizlerine ve enerji fiyatların bağlı olarak iniş-çıkış grafiği çizdiğini söyledi. Türkiye'nin Rusya'ya 30 milyar dolarlık ihracat yaptığının altını çizen Satıcı; " İlk üç sektör olarak Rusya'ya otomotiv, yaş meyve-sebze ve tekstil ürünleri ihraç ediyoruz. Antalya'yı ilgilendiren sebze meyve ihracatı.Son iki aylık dönemde yüze 20'lik bir kayıp söz konusu.Fakat yıl bazında herhangi bir kaybımız yok. Ancak bu Ukrayna krizine bağlı olarak Rusya'nın AB'den sebze meyve alımını yasaklaması bizi heyecanlandırmıştı. Biz örtü altı üretimin yoğun olduğu bölgemizden ihracatımızın yüzde 25-30 oranında artacağını bekliyorduk. Bu dönemde özellikle Rusya'nın Türkiye'ye yönelmesi ürün fiyatlarının artmasına neden oldu. Bu da ihracatçımızın zarar etmesine sebep oldu.İhracatçımızın işlerinde sıkıntılar oluştu" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: