Bugüne kadar sadece doğru bildiğimi yazdım. Hayatımda hiçbir zaman eyyam yapmadım ve kimsenin de adamı olmadım. Kim olursa olsun en sert eleştiriyi de yapmaktan asla kaçınmadım.
Konu Antalyaspor olunca karşımdaki babam olsa tanımam.
Bunu neden söylüyorum, Antalyaspor’u en sert eleştirenlerin başında geliyorum. Zaman zaman Antalyaspor düşmanı ilan edildiğim de oluyor, kazan kaynattığım da. Ama asla doğru bildiğim yoldan ayrılmaya niyetim yok.
Antalyaspor’u babasının omzunda maça giderek seven birisi olarak, her zaman Antalyasporlu olmayı babamın bana bıraktığı en büyük miras olarak görmüşümdür.
Ben de aynı mirası çocuklarıma bırakabilirsem ne mutlu bana.
En sert eleştiriyi yapmasını da bilirim, doğru yapılanı alkışlamasını da.
Ben doğru eleştirileri yapmazsam, işte o zaman Antalyaspor’a en büyük kötülüğü yaptığımı düşünürüm.
*****
Geçtiğimiz günlerde antrenmandan gelen bir görüntü beni çok mutlu etti.
Bu konu Antalya medyasında çok fazla dile getirilmedi. Ancak aslına bakarsanız bana göre son derece önemliydi.
Neden önemli.
Çünkü, belki de Türkiye’deki bir futbol takımının tarihinde olmayan ayrılık görüntüsü ile karşılaştık.
Türkiye’de futbolcular takımlarından ayrılırken genellikle davalık olurlar.
Ya paralarını alamazlar yada türlü türlü ‘tacize’ maruz kalırlar.
Buna benzer durumları geçmişte Antalyaspor’da da yaşadık.
Geçtiğimiz hafta ise Antalyaspor idmanında takımdan ayrılan Serdar Özkan ve Makoun’un arkadaşları tarafından havaya atılışlarını gördük.
Her iki futbolcunun da sosyal medya hesabından ettikleri teşekkürlere şahit olduk.
Bu durum da Antalyaspor’da takım olarak bir huzur ortamının olduğunu gösterir.
Açıkçası bu beni son derece mutlu etti. Umarım bu görüntülerin devamı gelir. Her sene aynı görüntülerle futbolcuları uğurlarız. Bunu sağlayan Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk ve yönetim kurulunu da bu konuda tebrik etmek ve alkışlamak gerekir.
Yorumlar
Kalan Karakter: