Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in danışmanı ve sözcüsü Dr. Cem Oğuz, Antalya Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Vural Şahin, Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik ve Peyzaj Mimarları Odası Antalya Şube Başkanı Teoman Akçalı ile birlikte Boğaçayı’na teknik bir gezi düzenledi. Yapılabilecekler ve alınması gereken önlemler konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. İnceleme sonrası bir değerlendirmede bulunan Dr. Cem Oğuz, Antalya’nın Boğaçayı Projesi ile 2015 yılında tanıştığını hatırlatarak, “İlk proje mühendislik hatalarından dolayı gerçekleştirilemedi. 2016 yılında ikinci bir proje ortaya konuldu ve bir takım sıkıntılardan dolayı bundan da vazgeçildi. 2017’de ise üçüncü proje uygulanmaya geçildi. 2019 yılının Ocak ayında da bu proje tamamlandı” dedi.
KANAL RUSUBATLA DOLU
Boğaçayı’nın belirli dönemlerde ciddi taşkınların olduğu bir havza olduğunu, hatta 2003 yılında sahildeki köprünün yıkıldığını belirten Dr. Cem Oğuz, şunları söyledi: “Dolayısı ile çok dikkatli olmak gerekiyor. Proje son olarak denizin 750 metre içeri alınacağı, taşkını önlemek adına kesitin belli bir derinlikte kazılarak bir alan yaratılacağı, birinci, ikinci ve üçüncü sıralardan perdelerin yapılacağı bir proje ile ortaya çıktı. Tabi proje ortaya çıktıktan sonra özellikle 6,5 kilometrelik Konyaaltı sahilini yok etme adına kıyı erozyonu ile karşı karşıya kalınacağı için denizin içeriye alınmasından vazgeçildi. Bu aslında ilk bakışta olumluydu ancak yapılan bu kademeler denizin içeri alınmasıyla birlikte doğacak taşkın debisine göre planlanmıştı. Gelinen noktada, kazılan bu alan Ocak ayından bu yana yukarıdan gelen debinin getirdiği rüsubatla dolmaktadır.”
TAŞKIN VE EROZYON RİSKİ
Bugün Boğaçayı içerisinde öbekleşmeler meydana geldiğini ve su derinliğinin yer yer 80 cm’ye kadar düştüğünü söyleyen Cem Oğuz, şöyle konuştu: “Burada görüldüğü üzere bir birikme var. Bu birikmenin belirli aralıklarla temizlenmesi lazım. Rüsubatın burada birikmesi sonucu, bu rüsubatın kıyı ile buluşması sağlanamadığından dolayı kıyılarda erozyon başlayacak. Buradaki rüsubatın miktarının belirli dönemlerle ölçülmesi gerekiyor. Bu rüsubat biriktiği zaman burada kesiti daraltacak. Debi bu kesitten geçemeyeceği için taşkın riski oluşacak. Taşkınla birlikte de her taraf zarar görecek.”
Boğaçayı’nı besleyen hatların yazın kuruduğuna dikkati çeken Oğuz, “Buradaki su seviyesi düşecek, yosunlaşma daha da artacak, çamur dipte birikecek. O rüsubat ile birlikte koku artacak, kokuyla birlikte sinekleşme de olacak. Bunların hepsinin önleminin alınması gerekiyor” dedi.
ÇALIŞMA BAŞLATILDI
Büyükşehir Belediyesi olarak gerekli çalışmalara başladıklarını belirten Cem Oğuz, “Burada kışın kesitleri büyütmek adına sürekli dip temizliğinin yapılması, rüsubatın alınması gerekiyor. Bunun işletme maliyetleri de yüksek olacak. Rüsubat alındığı zaman kıyı da beslenemeyeceği için bir erozyon oluşacak. Bunun bir önlemini almak için çalışma başlattık. Şu anda turizm sezonu olduğu için, kanal içinde dip temizliği çalışması yapmıyoruz. Yaz sezonu sonunda dip çalışması da yapılacak” dedi.
KANAL RUSUBATLA DOLU
Boğaçayı’nın belirli dönemlerde ciddi taşkınların olduğu bir havza olduğunu, hatta 2003 yılında sahildeki köprünün yıkıldığını belirten Dr. Cem Oğuz, şunları söyledi: “Dolayısı ile çok dikkatli olmak gerekiyor. Proje son olarak denizin 750 metre içeri alınacağı, taşkını önlemek adına kesitin belli bir derinlikte kazılarak bir alan yaratılacağı, birinci, ikinci ve üçüncü sıralardan perdelerin yapılacağı bir proje ile ortaya çıktı. Tabi proje ortaya çıktıktan sonra özellikle 6,5 kilometrelik Konyaaltı sahilini yok etme adına kıyı erozyonu ile karşı karşıya kalınacağı için denizin içeriye alınmasından vazgeçildi. Bu aslında ilk bakışta olumluydu ancak yapılan bu kademeler denizin içeri alınmasıyla birlikte doğacak taşkın debisine göre planlanmıştı. Gelinen noktada, kazılan bu alan Ocak ayından bu yana yukarıdan gelen debinin getirdiği rüsubatla dolmaktadır.”
TAŞKIN VE EROZYON RİSKİ
Bugün Boğaçayı içerisinde öbekleşmeler meydana geldiğini ve su derinliğinin yer yer 80 cm’ye kadar düştüğünü söyleyen Cem Oğuz, şöyle konuştu: “Burada görüldüğü üzere bir birikme var. Bu birikmenin belirli aralıklarla temizlenmesi lazım. Rüsubatın burada birikmesi sonucu, bu rüsubatın kıyı ile buluşması sağlanamadığından dolayı kıyılarda erozyon başlayacak. Buradaki rüsubatın miktarının belirli dönemlerle ölçülmesi gerekiyor. Bu rüsubat biriktiği zaman burada kesiti daraltacak. Debi bu kesitten geçemeyeceği için taşkın riski oluşacak. Taşkınla birlikte de her taraf zarar görecek.”
Boğaçayı’nı besleyen hatların yazın kuruduğuna dikkati çeken Oğuz, “Buradaki su seviyesi düşecek, yosunlaşma daha da artacak, çamur dipte birikecek. O rüsubat ile birlikte koku artacak, kokuyla birlikte sinekleşme de olacak. Bunların hepsinin önleminin alınması gerekiyor” dedi.
ÇALIŞMA BAŞLATILDI
Büyükşehir Belediyesi olarak gerekli çalışmalara başladıklarını belirten Cem Oğuz, “Burada kışın kesitleri büyütmek adına sürekli dip temizliğinin yapılması, rüsubatın alınması gerekiyor. Bunun işletme maliyetleri de yüksek olacak. Rüsubat alındığı zaman kıyı da beslenemeyeceği için bir erozyon oluşacak. Bunun bir önlemini almak için çalışma başlattık. Şu anda turizm sezonu olduğu için, kanal içinde dip temizliği çalışması yapmıyoruz. Yaz sezonu sonunda dip çalışması da yapılacak” dedi.