Böbrek Hastalıklarında Sintigrafik Yöntemler

Kronik böbrek hastalıklarının en önemli nedenlerini hipertansiyon, diyabet, böbrek taşları, enfeksiyonlar ve idrar akışının yavaşlamasına neden olan diğer durumlar olarak açıklayan nükleer tıp anabilim dalı’ndan Prof. Dr. F. Suna Kıraç, kalp ve damar hastalıklarının böbreklerin kanlanmasını bozarak böbrek yetmezliğini tetikleyebileceğini kaydetti. Prof. Dr. Kıraç, “Diyalize bağlı kronik böbrek hastaları, organ nakli bekleyen hastalar arasında ilk sırada yer almaktadır. Böbrek işlevi hakkında bilgiler veren sintigrafik yöntemler, erken tanı ve doğru tedavi uygulanmasını mümkün kılar, böylelikle diyaliz tedavisi ve organ nakli gereksinimi belirgin şekilde azalabilir” diye konuştu.

ERKEN TANI ÖNEMLİ

Kronik böbrek yetmezliğine neden olan hastalıkların erken tanı ve tedavisinin, böbreklerde kalıcı hasar gelişimini önlemek ve organ nakli gereksinimini azaltmak açısından önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kıraç, “Tanının gecikmesi ile halsizlik, bulantı, iştahsızlık ve bazen ateş şeklinde ortaya çıkan genel yakınmalar, böbreklerde geri dönüşümsüz işlev kaybına neden olmakta ve diyaliz tedavisi gerekmektedir” dedi. Hastalarda böbrek yetmezliği ve diyaliz tedavisinin, kalp, beyin gibi diğer organlarda istenmeyen etkiler yarattığını ve hastaların yüzde 50’sinin kalp-damar hastalıklarına, yüzde 20’sinin ise diyaliz tedavisinin yan etkilerine bağlı olarak kaybedildiğini ifade etti.

‘SİNTİGRAFİK YÖNTEMLER ZARARSIZ’

İlaçlı görüntüleme yöntemlerinin (IVP, BT ve hatta MRG) aksine, sintigrafik görüntülemede kullanılan radyoaktif maddelerin böbrekler veya diğer organlar üzerine olumsuz etkisinin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Kıraç,”Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda da güvenle uygulanabilir, tedavi planlanması ve izlemi açısından diğer yöntemlerle elde edilemeyen bilgiler verir” dedi. Damar yolu ile uygulanan ve böbreklerle vücuttan atılan radyoaktif maddelerin bilinen ciddi yan etkilerinin olmadığını aktaran Prof. Dr. Kıraç, sintigrafik çalışmalar sırasında hastanın maruz kaldığı radyasyon miktarının, genel inanışın aksine yüksek olmayıp elde edilen bilgilerin faydası ile karşılaştırıldığında göz ardı edilebilecek düzeyde olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Kıraç, “Radyonüklid görüntüler, böbrek damarlarında daralma, hipertansiyon veya diyabete bağlı enfeksiyonlar ve yapısal bozukluklar gibi böbreklerde hasar oluşturan hastalıkların ayırıcı tanısında önemli rol oynamaktadır” diye konuştu.