ANTALYA HÜRSES Antalya Haber, Son Dakika, Haber, Akdeniz, NewsPortal
Giriş
    Anasayfa
    • GÜNDEM
    • GÜNCEL
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • YAŞAM
    • TURİZM
    • SPOR
    • DİĞER
      • MAGAZİN
      • SAĞLIK
      • KÜLTÜR-SANAT
      • SALI SOHBETLERİ
    • Resmi İlanlar
    • Gazete Arşivi
    • Video Galeri
    • Foto Galeri
    • Köşe Yazarları
    • Biyografiler
    • Anketler
    • Günün Haberleri
    • Günün Manşetleri
    • Son Dakika Haberleri
    • Yerel Haberler
    • Arşiv
    • Nöbetçi Eczaneler
    • Hava Durumu
    • Namaz Vakitleri
    • Künye
    • İletişim
  • Künye
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
  • İletişim
ANTALYA HÜRSES Antalya Haber, Son Dakika, Haber, Akdeniz, NewsPortal
  • Resmi İlanlar
  • GÜNDEM
  • GÜNCEL
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • TURİZM
  • DİĞER
    • SPOR
    • MAGAZİN
    • SAĞLIK
    • SALI SOHBETLERİ
  • Anasayfa
  • GÜNCEL
  • "Bir kültür diplomasisi kuralları çerçevesinde, Türkçe ciddi bir ehemmiyet arz ediyor"

"Bir kültür diplomasisi kuralları çerçevesinde, Türkçe ciddi bir ehemmiyet arz ediyor"

Akdemistanbul Dil Eğitim Kurumları Genel Müdürü Dr. Muhammed Ağırakça, Türkçenin son yıllardaki gelişimi ve kültürel diplomasi faaliyetleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Ağırakça, "Farklı toplumlar üzerinde kamuoyu oluşturma ve bir kültür diplomasisi kuralları çerçevesinde yakınlaşmak bağlamında, Türkçenin bu anlamda ciddi bir ehemmiyet arz ettiğini görüyoruz" dedi

Yayınlanma :

30.09.2023 16:32

Güncelleme :

30.09.2023 16:33

TAKİP ET
"Bir kültür diplomasisi kuralları çerçevesinde, Türkçe ciddi bir ehemmiyet arz ediyor"
"Bir kültür diplomasisi kuralları çerçevesinde, Türkçe ciddi bir ehemmiyet arz ediyor"
  • A +
  • A -

Dr. Ağırakça, "Özellikle Türkçenin dünya genelindeki yaygınlaşma serüvenine baktığımız zaman 1990'lardan itibaren Türkçenin dünya genelinde bir yaygınlaşma içinde olduğunu görüyoruz. Aslında ülkemiz iktisadi olarak bir refah aldığı dönemde, bir anlamda kültürel refahlaşma da arkasından geliyor. Yani toplumlarda temel ihtiyaçlar tamamlandıktan sonra belki kültür hayatı, sanat hayatı, dil eğitimi ile alakalı çalışmalar dünyada da bir yaygınlaşma arz ettiğini düşünüyorum.  Türkiye'de de ülkenin 1923'te yeniden kurulması, Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyeti'ne geçiş süreci, bir harf inkılabı yaşanması, harf inkılabından sonra dilin yapısının oturması, yaygınlaşması gibi bu tarz kavramlar bu tarz süreçler aslında belki Türkçenin dünya genelinde alfabe olarak da değişimiyle beraber yaygınlaşması yönünde belki bir dönem bir engel oluşturmuştur çünkü yeni bir alfabe, yeni bir edebiyat, yeni dönem Türkçesi. Özellikle 1990'larla birlikte dünyanın dört bir tarafından Türklerin dünyaya da eğitim için gitmeleri, yüksek lisans ve doktora çalışmaları için gitmeleri ile beraber eğitim dünyasında, kültür dünyasında bir "Türkiyeö algısı oluşmaya başladı. Yine bu çerçevede yurtdışından öğrenciler ilk defa bu dönemlerde gelmeye başladı" diye konuştu.

FİLMLER, DİZİLER TÜRKÇENİN YAYGINLAŞMASINDA EN TEMEL ETKİLER

2000'li yıllara geldiğimiz zaman Türkiye'nin  dünyada eğitim sektöründe, kültür dünyasında varlığını görmeye başladıklarını söyleyen Dr. Ağırakça, "Tabii bunu hem Türkçe dil eğitimleri bağlamında düşündüğümüz gibi aynı zamanda Türk kültürü ve Türk edebiyatının yaygınlaşması olarak da düşünüyoruz. Özellikle bizim kamu diplomasisi diye tabir etmiş olduğumuz yani normal diplomasi kanallarımızın dışında, siyasi diplomatik unsurların dışında, halkların birbirleri üzerindeki etkisini kültür ve sanat edebiyat üzerinden, farklı toplumlar üzerinde kamuoyu oluşturma ve bir kültür diplomasisi kuralları çerçevesinde yakınlaşmak bağlamından Türkçenin bu anlamda ciddi bir ehemmiyet arz ettiğini görüyoruz. Yine Türkçenin yaygınlaşması, ivme kazanması özellikle Türkiye'deki yurt dışından Türkiye'ye gelen göçmen bir nüfusun Türkiye'de almış olduğu, karşılık görmüş olduğu karşılama düzeyi ve onların burada kalma süreçleri buraya geliş gidiş trafiklerinin artması, ülkemizin bir anlamda zaten var olan kritik bir jeopolitik durumunun üzerine bunun üzerinden bir yabancı trafiğin eklenmesi ve buradaki gelen trafiğin de doğal olarak Türkçeye kullanması bir aktördü. Yine son olarak belki turizm faktörü söylenebilir. Ülkemiz gerçekten gerek doğal güzellikleri gerek tarihi mekanları ile büyük bir turizm merkezi. Dünyada en çok turist alan ülkeler içerisinde. Artık eskiden sadece turizm olarak görülen şey bugün kültür turizmi ile beraber gelen insanların Türkçe ilgisini de oluşturmaya başladı. Bu da Türkçeye her geçen gün dünya genelinde bir ivme kazandırdı. Birde Türk sinema sektörünün Türk dizi sektörünün dünyada adeta büyük bir trend olması yani bizim 1990'lı yıllardaki Latin Amerika'dan esen rüzgârın, Türkiye özeli ya da dünyaya esen rüzgarın, 2000'li yıllarda Türk sinemasının ve Türk filmlerinin, Türk dizilerinin dünyada yaygınlaşması elbette ki Türkçenin yaygınlaşmasında en temel etkiler" ifadelerini kullandı.

Dr. Muhammed Ağırakça, "Aslında şunu okuyabiliriz yani biz kültürel diplomasi dediğimiz zaman sivil bir alandan bahsediyoruz yani resmi bir kanalla bir diplomasi değil de birbirlerini seven, Türkiye'nin sevdalısı, Türkiye sevgisini kalbinde yaşamış farklı milletlerden insanlar. Biz bugün aslında bunu fiili olarak belki de Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde en fazla yaşadığımız dönem. Zira bakıyoruz Türkiye'de bir afet oluyor, bir deprem oluyor dünyanın dört bir  tarafından insanlar Türkiye için dua ediyorlar, Türkiye için iyi niyet temennilerinde bulunuyorlar, Türkiye'yi seviyorlar, Türkiye'deki olayları takip ediyorlar, Türkiye'deki gelişmeleri takip ediyorlar yani aslında bunların özünde de Türkiye'de okumuş insanlar kendi ülkelerine dönmüş Türkiye bursları denen özel bir imkandan faydalanarak burada okuduktan sonra kendi ülkelerine dönmüş insanların büyük bir katkısını görüyoruz" dedi.

Dr. Ağırakça, "Entegrasyon kelimesini çok önemseyen birisiyim çünkü bir asimilasyon var bir de entegrasyon var. Biz insan olarak asimilasyona karşı insanlarız. İnsanlık hakkı olarak herkesin kendi kültürünü kendi değerini hayatı boyunca yaşaması gerektiğini savunuyoruz. Asimilasyon onu yok etmek, onu yok saymak, onu toplumda ötekileştirmek demek yani Türkiye'de yaşayan bir insanın, bu göçmen olabilir bir öğrenci olabilir hatta kısa süreliğine gelmiş turist bile olabilir Türk kültürünü görmesi gereken bir insan olabilir, bu insanların kendi kültürel değerlerini bizim öncelikle kabul etmemiz gerekir. Bizim kültürümüzde başkasına saygı diye tabir ettiğimiz ötekinin varlığını kabul etmektir. Bunu yok etmeye kalkarsanız bu bir asimilasyon süreci doğurur. Onu yok saymak, onun dilini yok saymak, kültürünü yok saymak, tarihini yok saymak, küçümsemek bu anlamda bir asimilasyon diye tabir ettiğimiz yapıyı ortaya çıkarır. Ancak entegrasyon dediğimiz şey onun burada daha rahat yaşayabilmesi için içinde bulunduğu toplumun kültürünü, değerlerini, tarihini öğrenerek daha iyi bir enerji oluşturması ve buradaki yaşantısının daha kaliteli bir hale gelebilmesi için bunun bir entegrasyon sürecine ihtiyacı var" diye konuştu.

AÇMIŞ OLDUĞUMUZ KAPILAR KÜLTÜRÜN KAPILARIDIR

Entegrasyonda üstenci bir tavır olmayacağını söyleyen Dr. Ağırakça, "Üstenci tavır ben en üstünüm, sen düşük bir kültürsün, ben sana beni öğreteceğim sen de bu yok, ben de var, gel benden öğren demektir. Bu şekilde bir entegrasyon süreci yürütemezsiniz. Kapıları iki tarafda ardına kadar açmalıdır. Bu açmış olduğumuz kapılar kültürün kapılarıdır, düşüncenin kapılarıdır, felsefenin kapılarıdır. Karşılıklı birbirlerine girişi sağlamamız gerekir eğer biz bu kapıları ardına kadar açarsak, iki tarafla açarsak arada bir köprü oluşacaktır. Bu köprüyle siz, sizde var olanı sunarsınız. Karşı tarafta kendinde var olanı sunar ve o da bu toplumda bu coğrafyada yaşadığı için onun bu topluma entegrasyonu sağlanır. Bizlerde, Türk toplumları olarak, Anadolu'ya 1071 yılında gelmiş insanlarız. Kendi kültürümüzü belki de Orta Asya'daki kültürümüzü bir kavimler göçü içerisinde, tarihi bir göç içerisinde gelip 1071'de Anadolu topraklarına gelmişiz ve buraya yerleşmişiz. Burada yerleşik bir kültür kurmuşuz. Göçebe kültürden yerleşik bir kültüre geçmişiz. Kendi değerlerimizi kendi o kabile anlayışımızdaki değişimi burada yaşamışız ve bugün bu toprakların efendisi olmuşuz, yöneticisi olmuşuz, sahibi olmuşuz ama aynı zamanda bu topraklarda özellikle Anadolu coğrafyasında çok sayıda farklı kültürlerle beraber yaşamışız. O kültürlerle beraber yönetici güç olduğumuz için, hakim güç olduğumuz için elbetteki ana unsur olmuşuz. bundan doğal bir şey yok. Bu ana unsur oluşumuzla birlikte bizler ne yapmışız? Burada ki kültürel hafızayı etkilemişiz ve bu değerlerimizi oluşturmuştur. Bu çerçevede entegrasyon için sanırım en önemli nokta kapıların açık olması, düşüncenin, karşılıklı saygının, iletişimin, etkileşimin olması" ifadelerini kullandı.

 

 

Devamını okumak için tıklayın!
« 1 2 3 »

Yorum Yazma Kuralları

Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.

Yorumlar

Maksimum karakter sayısına ulaştınız

Kalan Karakter:

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

ASKON Akdeniz Bölgesi'ndeki şube başkanları Antalya'da buluştu
ASKON Akdeniz Bölgesi'ndeki şube başkanları Antalya'da buluştu
Atatürk'ün Konya'ya gelişinin 105. yıl dönümü törenle kutlandı
Atatürk'ün Konya'ya gelişinin 105. yıl dönümü törenle kutlandı
TOFED Başkanı Özcan: Komisyon oranlarını sabit tutmaları gerekiyor
TOFED Başkanı Özcan: Komisyon oranlarını sabit tutmaları gerekiyor
İsrailli bakandan Mescid-i Aksa'ya baskın
İsrailli bakandan Mescid-i Aksa'ya baskın

SON EKLENENLER

İsrailli bakandan Mescid-i Aksa'ya baskın
İsrailli bakandan Mescid-i Aksa'ya baskın
Bakan Uraloğlu: İstanbul Havalimanı, Avrupa'da en yüksek yolcu ve uçuş sayısına ulaştı
Bakan Uraloğlu: İstanbul Havalimanı, Avrupa'da en yüksek yolcu ve uçuş sayısına ulaştı
California’daki orman yangınında 12 bin hektar alan yandı
California’daki orman yangınında 12 bin hektar alan yandı
Tahran'da 100'den fazla kamu kurumunun elektriği kesildi
Tahran'da 100'den fazla kamu kurumunun elektriği kesildi
Pakistan’da muson yağmurları nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 299’a yükseldi
Pakistan’da muson yağmurları nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 299’a yükseldi
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
...
  • WhatsApp Kanalına Katıl

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Veri Politikamızı / Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.

Çerez Politikası

Servisler

  • Nöbetçi Eczaneler
  • Hava Durumu
  • Namaz Vakitleri
  • Puan Durumu & Fikstür
  • Trafik Durumu

Bülten

İçerik

  • Video Galeri
  • Foto Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Günün Haberleri
  • Günün Manşetleri
  • Son Dakika Haberleri
  • Yerel Haberler
  • Arşiv

Kurumsal

  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Kategoriler

  • GÜNDEM
  • GÜNCEL
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • TURİZM
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • SAĞLIK
  • SALI SOHBETLERİ
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizdeki yazı , fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Copyright © 2019 Lara Medya Reklam Ticaret A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.

Tumeva Haber Yazılımı v2.0.7
WhatsApp İhbar

Bülten

Abone olun, gündemden uzak kalmayın!

Dikkat

Bu içerik sadece abonelere özeldir.