Antalya, deniz turizminin yanı sıra doğal güzellikleri ile de ön plana çıkıyor. Sadece deniz ile tatil yapmak istemeyenler ormanlık alanları tercih ediyor. Uzmanlar, yangınların sadece mangal ateşinden çıkmadığını belirtiyor. Yangınların yayılma hızında küresel ısınmanın etkin faktör olduğuna dikkat çekiliyor.
Sıcak havalarda daha çok meydana gelen orman yangınlarının, atılan sigara izmaritleri, cam şişeler, mangal ateşinin tam söndürülmemesi gibi sebeplerden çıktığı; küresel ısınma sebebiyle ilerlediği ifade ediliyor. Türkiye Ormancılar Derneği verilerine göre Antalya’da son 10 yılda 2.234 yangın meydana gelmiş. Yıllık oranda ise 223 yangın meydana geldi.
İklim değişikliği yangınların artmasında önemli bir etken
Dünyanın üçte birini oluşturan ormanlarda gün geçtikçe artan yangınların nedenleri doğal kaynaklı ya da ihmal, kaza ve kasıtlı olarak olabilse de, her ne nedenle çıkmış olursa olsun yangın çıktıktan sonra yayılma hızı ve büyüklüğüne iklim değişikliği neden olmaktadır.
Çevre Mühendisi Bilkan Sert konuya dair yaptığı açıklama da:“Sıcaklık, yağış, rüzgâr ve nemin olağan seyrinin dışında parametrelerle seyrettiği aşikardır. İklim değişikliğinin sebep olduğu en önemli negatif sonuçlardan biri de orman yangınlarıdır” dedi.
Ormanlaşmanın artması gerekiyor
Çevre Mühendisi Bilkan Sert, “Oluşan çevre sorunları, atıkların doğru yönetilmemesi, su kirliliği, hava kirliliği, emisyon artışlarının en iyi çözümü yeşil alan artırımı, ormanlaşmanın arttırılması iken; üstüne bir de çevre sorunlarının neden olduğu iklim değişikliği ile orman yangınlarının artması, çift taraflı orman gereksinimini artırmaktadır” dedi.
Isınan dünyada yangınlara zemin hazırlanıyor
Sert, “Dünyanın ısınan iklimi, yangın oluşmasına müsait bir zemin hazırlıyor. Gece sıcaklıklarının da geçmiş yıllara göre artarak seyretmesi ile başlamış bir yangının gece boyunca devam etmesine zemin oluşturuyor. 50 yıllık hava durumu verileri incelendiğinde yangın mevsiminin ilkbaharda daha erken başlamaya, sonbaharda da daha geç tarihlere uzadığı görülmüştür” dedi.
Dumanlar binlerce mil yol alabiliyor
Sert, “Tropikal bölgelerde daha çok sonuçlarını gördüğümüz iklim değişikliğine bağlı orman yangınları, emisyon miktarında da tonlarca artışa sebep olmaktadır. Dünyanın herhangi bir yerinde çıkan yangının karbon emisyonları, dumanı binlerce mil yol alabilir. Yangın sezonunda azalan yağış miktarı da yangınların büyümesi ve yayılmasında oldukça önemli etkendir.” dedi.
Bu koşullarda çıkan yangınların söndürülmesi zorlaşmaktadır
Sert, “Gün geçtikçe değişen iklim ile kuru alanlar sıcaklık artışları ile daha kuru, ıslak alanlar ise daha ıslak olmaya başlamıştır. Rüzgârın saatte oluşturduğu hız ise bölgesel olarak değişiklik göstermekle birlikte yer yer iki katına çıktığı iklim koşullarına dönüşmüş durumdadır. Azalan yağış ile daha kuru bir zemin, daha kuru bir toprak modeli de oluşmak durumundadır. Tüm bu parametreler bir araya getirildiğinde orman yangınlarındaki artış kaçınılmazdır. Oluşan olağan yangınların kontrol altına alınması ve büyümesinin önlenmesi de zorlaşmaktadır.” dedi.
Bireyüstüne düşen görevi yerine getirmelidir
“Öncelikli olarak yönetim modellerinde değişen iklim koşulları göz önünde bulundurularak acil durum eylem planlarının tüm bu verilere göre yenilenmesi kaçınılmaz ve ilk adımdır” diyen Bilkan Sert: “Lakin her bireye büyük sorumluluk düşmektedir. Doğa tek başına bırakıldığında hiçbir problemli iklim sorunu ya da doğa sorunu görülmez. İnsan eylemleri ile sebep olduğumuz emisyonlar, hava kirliliği, kuraklık gibi sorunlara hem bireysel hem toplumsal olarak odaklanıp çözüm haritaları oluşturmak zorundayız. Ormanların yok olması ya da ekosistemdeki oranın gün geçtikçe azalması, insanlığın gün gelince çözemeyeceği boyutlara gelebilecek bir sona neden olabilir. Bugünden her birey üzerine düşen çevresel sorumlulukları yerine getirmelidir” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: