Sokağın Dili köşemizde bu hafta Balbey Mahallesi sakinlerinin sorunlarına ses verdik. Balbey Mahallesi, Bakanlar Kurulu’nca 2015 yılında Resmi Gazete ’de yayımlanan kararla ‘Yenileme Alanı’ ilan edildi. Balbey Mahallesi Kentsel SİT Alanı ve Çevresi Kentsel Yenileme Projesi adı altında yapılacak olan projenin inşaat ve düzenlemelerine yönelik uygulama tarihini ise Antalya Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Şube Müdürü Süleyman Kocabaş, Haziran 2017 olarak açıklamıştı. Kararın Resmi Gazete ‘de yayımlanmasının ardından 3. yıla girilirken Balbey Mahallesi sakinlerinin aklında birçok soru işareti oluştu.
BİZE BİLGİ VERİLSİN
O günden bugüne kendilerine hiçbir proje sunulmadığını belirten Balbey Mahallesi sakinleri, ANET’in danışman firması tarafından da haklarının ellerinden alınmasına neden olabilecek bir ön protokol imzalatılmak istendiğini iddia etti. Büyükşehir Belediyesi ile uzlaşmacı ve sağlıklı bir diyalog kurmak adına Antalya Merkez Balbey Mahallesi ve Bölgesi Koruma, Kentsel Geliştirme ve Güzelleştirme Kültür Dayanışma Derneği’ni (BAL-DER) kuran mahalle sakinleri kafalarındaki soruların Büyükşehir Belediyesi’nce cevaplanmasını istiyor.
HALKA TEKLİFLERLE GELİNMELİ
Ben mimarım ve 30 yıldır bu bölgede bulunuyorum ve BAL-DER’in başkanlığı ben yürütüyorum. Dernek kurulalı bir hafta oldu ve bu süreçte 900’e yakın gönüllü üyemiz var. Burada belediye bizlerle ‘gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığında inşaat yapım sözleşmesi’ yapmamızı istiyor. Bizim bu sözleşmeyi yapabilmemiz için Balbey’de bir planlama kriterinin olması gerekiyor. Toplam inşaat alanının, emsalin yapılmış olması gerekiyor. Hak sahiplerine ne düşüyor? Buranın yüzde 92’si özel mülkiyet. Bu yüzde 92’ilik hak sahiplerin beklentileri var. Bu bölge 15. yüzyıldan kalma Balbey Camisi’nden sonra yapılaşan 2. bölge. Dolayısıyla burada Selçuklu mimarisinden kalma eserler var. Biz de geçmişteki mimari yapımıza uygun, hak sahiplerinin de haklarını koruyacak bir cazibe merkezi haline gelsin istiyoruz. Bu konuda da belediyeye destek olmak istiyoruz.
(372).jpg)
TEK TARAFLI ANKET OLMAZ
Onlar anket yapıyoruz iddiasından bulunuyorlar. Anket yapabilmeniz için bir bölgede, oradaki planlama kriterlerinin belli olması lazım. Burada nasıl bir yapı yapacaksınız? Yüksekliği ne olacak? Toplam inşaat alanı ne olacak? Emsali ne olacak? Bu mülkiyette 20 hatta 50 hissedar var. Geçmişe dönük buranın yapılaşma kriterleri var. O kriterleri çözmek için nasıl bir sistem kuracak belediye? Bunları netleştirip halkın önüne tekliflerle gelinmesi lazım. Bizde Balbey sakinleri olarak bu teklifleri alıp, kendi içimizde değerlendirip, karşılıklı katkı vererek bunu olgunlaştırmamız lazım. Anket çalışması böyle yapılır. Tek taraflı anket olmaz. Bölge sakinleriyle belediyeden uzmanların bu konuyu tartışması gerekiyor. DERNEK BAŞKANI BÜNYAMİN ZENGİN
***
İMZALAR ÖN SÖZLEŞME NİTELİĞİ TAŞIYOR
Bu bölge Antalya’nın en eski yerleşim bölgelerinden ve Selçuklular’a dayanan binaların yaşadığı, tarihsel dokusu olan bir alan. Öğreniyoruz ki Büyükşehir Belediye Başkanlığı, burada bakanlığın onayladığı yenileme projesini hayata geçirmek üzere. Tabii ki burada yapılmak istenen çok güzel bir şey ama nasıl yapılacağı önemli. Şimdi dernek üyesi olan Balbey Mahallesi mensubu insanlar, hak sahibi olanlar, atalarından itibaren burada yaşayan insanların kafasında acaba ne yapılıyor? Ne yapılacak? Gibi gayet doğal sorular oluşmaya başladı. Bizde burada bir dernek kurarak, bu işlemleri yapan idarenin –bakanlık veya belediye bazındaki- kurumların ne yapmak istedikleri anlamak istiyoruz. Güzel projeleri olduğu takdirde katkıda bulunmak adına bu dernek kuruldu.
(373).jpg)
SORU İŞARETLERİ VAR
Görüyoruz ki Büyükşehir Belediyemiz tarafından burada hak sahiplerine mektuplar gönderilmiş. Sayın Başkan Menderes Türel’in de söylemleri ile derneğin amacı örtüşmektedir. Dernek yapılmak istenenlerle ilgili kurumlara katkıda bulunmak için kuruldu. Ancak burada soru işaretleri var. Plan ve projenin halka paylaşılmadığını düşünüyor yöre halkı. Ne yapılacağını bilmiyor. Bilmeden de imza atılması istendiğinden dolayı burada ne yapılacağına katkı da bulunmak istiyor. Ayrıca bu imzalatmak istedikleri inşaat sözleşmesinin bir ön sözleşmesi niteliğindedir. Ama maalesef ilgililer bu imzaları bir anket yapıyoruz şeklinde lanse ettiklerinden dolayı halkın kafası karışmış durumda. DERNEK AVUKATI ZAFER MÜLAYİM
***
İMZA VERMEZSENİZ ELİNİZDEN ALIRIZ DİYORLAR
Haziran 2017’de kazma vurulacaktı. Özellikle Paçacı Şemsi’nin oradan itibaren inşaat başlayacaktı ama ellerinde herhangi bir proje olmadığı için başlanılmadı. Herhangi bir proje sunumu da yok. Burada bize söylenen tek şey şu: iş merkezi mi yapalım? Konut mu yapalım? Ellerinde belirli bir proje olmadığı için sadece hak sahiplerinden ellerindeki yerleşim yerlerini almak istiyorlar. Yerlerde kendileri söz sahibi olmak istiyorlar. Haziran’da başlayacak olan inşaat süreci 15.12.2018’e ertelendi. Bu esnada yine proje yok ortada. Burada yapılacak olan konut mu? İş merkezi mi? Cazibe merkezi mi? Ne olacak bilmiyoruz.
(374).jpg)
SÖYLEMLER KÖTÜ
Burada yapılacak bir işte ANET gibi büyük bir firma bir proje oluşturur. Hali hazırınız bu der. Yapmak istediğimiz de şu der. Bize desin ki mesela ben senin hak sahibi olduğu yere AVM yapmak istiyorum ama senin yeni yerinde şurası olabilir desin. Ama ortada hiçbir şey yokken, insanlardan imza alarak ben burada konut yapacağım, cazibe merkezi yapacağım diyerek bir şey yapılmaz. Ama insanlara korku veriyorlar. İmzayı vermezsen elinden alırız diyorlar. O dereceye getiriyorlar. Tehdit vari şeye dönüşüyor artık. Biz neyin karşılığında neyi vereceğimizi bilmiyoruz. Bize atın imzayı, biz burada yenileme ve başkalaşıma geçeceğiz diyorlar. İyi de ne yapacaksınız? Rezidans? İş merkezi? Cazibe merkezi mi? COŞKUN KARADOĞAN
***
ÖN PROTOKOLE RAZI GELMEDİK
Bize telefon açıyorlar. “Senin hissen ayrı. Sana düşen 41 metrekare dükkân” diyor. “Sen imzayı atabilirsin” diyor. Ben de herkesin hissesi var dedim. “Öbür mirasçıları beklemeye gerek yok” diyorlar. Miras sahibi 6 kişiyiz. Hiçbirimiz bu ön protokole razı gelmedik. İmza atmayız dedik. Siz bizim yerimize ne yapacaksınız biz nerede bilelim dedik. GÜLDEREN TARKUŞ
**
SULUKULE GİBİ OLABİLİRİZ
Buradaki yapılanmada en önemli şey: Burasını kentsel dönüşüm değil kentsel yenileme alanı ilan ettikleri için burada kamulaştırma tehdidi var. Yani belediyeyle uzlaşırsanız sorun yok ama uzlaşmazsanız yerinizi kamulaştırma hakkımız var diyorlar. Yüzdeyi yakaladıkları takdirde bunu yapabiliyorlar. Kamulaştırma söz konusu. Bir taraftan da buradaki insanlara aynı yerde kalmayı taahhüt ediyorlar ama kelime olarak. Belki şehrin dışında başka yere de gönderebilirler. İmzalamamızı istedikleri belgede hiçbir güvence yok. Sadece ön protokolde, gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığında inşaat satış sözleşmesi yazıyor. Ama ne yapılacağı meçhul. Belki de belediye satabilecek orayı. Bunun aynısının bir örneği var. İstanbul Sulukule’deki insanları alıp, TOKİ evlerine yerleştirdiler. Onların yerlerini yıkıp, milyon dolara sattılar. Bunun aynısının yapılmayacağının garantisi yok burada. Bizimle bu konuşmayı yapan kişiler belediye çalışanı değil. Bunlar uzlaşmacı olarak tutulmuş insanlar. MALİK SAHİBİ
***
BAŞKANA RETÇİ OLARAK SUNARIZ
Hepimize değişik ifadeler kullanıyorlar. Hiç kimseye aynı şeyi söylemiyorlar. Sonuçta ben orada bir sülaleyim. 10 kişiyiz. 10’umuza da farklı şeyler söylediler. Biz Balbey’in çok daha güzel olmasını istiyoruz ve Menderes Başkanımızın buraya çok güzel şeyler yapacağına inanan insanlarız. Ama haklarımız hep eşit olsun, eşit dağıtılsın ve biz burada ne yapılacağını bilelim istiyoruz. Benim yüzyıl önce dedem bu binayı yaparken benim babam koruduysa, ben de hala koruyorsam benden sonraki koruyacak diye bizler buradayız. Biz buranın haklarını korurken, burada ne yapılacağını bilmek istiyoruz. Burada bir örgütleşme yok. Biz haklarımızı almaya çalışırken de örgüt değiliz. Sakın yanlış anlaşılmasın. Sadece burada ne oluyor onu öğrenmek istiyoruz. Birde bizleri arayıp “eğer bu kağıtları imzalamazsanız sizi Menderes Başkana retçi olarak sunacağız” diye tehdit ediyorlar. ARİFE KULAKÇILAR
(375).jpg)
***
YILDIRMA POLİTİKASI
Bana “1+1 rezidans verelim size” dediler. Ben istemiyorum, rezidansı ne yapayım dedim. “O zaman 2+1 daire verelim. O da çok yakın güzellikte” dediler. Yok, istemiyorum dedim. Ama 15 gündür her gün arıyorlar. En sonunda ayrı ayrı insanlar mı arıyor beni diye sordum. Benim söylediğimi neden not almıyorsunuz da beni devamlı arıyorsunuz dedim. Yeni bir karar çıktı dedi bana. 180 metre, 80.80’e çıkmış benim yerim. Yerinizi şu an iki daire yapabilirsiniz. İki daire olur diyorlar. Şu an telefonla taciz ve insanlara demine göre göre şerbet vererek, kağıdı imzala diyorlar. Yıldırma politikası yapıyorlar. Bize imza vermezsek hiçbir hak talep edemeyeceğimizi söylüyorlar. 200 yıllık yerimizde hak iddia edemeyeceğimizi söylüyorlar. GÜLGÜN KURNAZ
TESCİLLİ BİNALAR ATIL DURUMDA
Bize ya imzalayacaksınız ya da yerinize el koyacağız diyorlar. Bizim burada 47 tane tescilli binamız var. Bunların neredeyse 30 tanesi atıl ve göçmek üzere. Bunlardan ayakta kalan 10 tane yoktur. Bunlar yakında birilerinin eline geçtiğinde yok edilecek. Gerçi yok edilmesine gerek yok. Kendileri göçecek zaten. Buradaki pasta çok tatlı geliyor. Buradaki rantın değerini arttırıyor. Burada bir blokta 200 daire yapıldığını düşünün. Birer milyondan 200 milyon demektir bu. Çok büyük rakam. Buradaki keşmekeşe belediye göz yumdu. Evlerin çoğuna bakın, oturulamayacak vaziyette ama insanlar oturuyor. Sahipleri evlerini terk etti. Yarın öbür gün o bina çökse ve bir insan ölse belediye sorumludur. MALİK SAHİBİ
ŞEHRİN GÖBEĞİNDE ATIL DURUMDAYIZ
İstenilen imzalara bakarsak burada bir rant var. bize sunulan bir şey olmadığı için tam anlamıyla rant var da diyemiyoruz. Ön protokoldeki maddeye göre bizim elimizden alınacak bir pasta. Ama karşı tarafa nasıl bir sunum olacak bilemiyoruz. Aslında çok yanlış bir sistem uyguladılar. Bu şekilde bizim karşımıza üç, dört kişiyi çıkararak herkesin kafasını bulandıracak şekilde söylemler olacağına, bir toplantı yapılıp, Menderes Başkan bize açıklama yapsaydı inanıyorum ki o salondan çıkarken herkes o imzayı atıp da çıkacaktı. Şu saatten sonra bizim kafalarımızın yarısı bulanmış vaziyette. Aynı konuda ilk günkü gibi düşünür müyüz bilemiyoruz. Belirsizlik bizde her şeyi bitiriyor. Burada bir peşkeş mi var? Arkasında güzel bir şey mi var? Onu kimse bilmiyor. Önümüzü göremiyoruz. Bizde bu keşmekeşlikten kurtulmak istiyoruz. Burası artık 3.sınıf bir yerleşim bölgesi. Şehrin göbeğinde atıl bir vaziyette yaşıyoruz. MALİK SAHİBİ
BAL-DER'İN KURULUŞ AMACI
BAL-DER, Balbey, Tahılpazarı ve çevre mahalleleri kapsayan bu yenileme çalışma alanında, birinci derece SİT alanı çevresindeki iş yeri, konut ve manevi değeri olan yapıların malikleri bu bölgede ilgili idarelerce yapılacak restorasyon, düzenleme ve yenileme konularındaki projelerin aktif tarafı olmayı hedefliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: