Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Antalya'da düzenlenen ve iki gün süren 2018 yılı değerlendirme toplantısının kapanışında gazetecilerle bir araya geldi. Sağlık teşkilatında yeni bir dönem başlattıkları için çalışmaların bir sistem çerçevesinde yürütülmesine yönelik değerlendirmelerde bulunduğunu dile getiren Bakan Demircan, 2002'den itibaren Türkiye'nin sağlıkta güzel işler yaptığını, birinci dönemin başarılı sonuçlandığını, ikinci dönem programının hayata geçirildiğini kaydetti. Türkiye'nin sağlıkta finansman sorununu çözdüğünü ve herkesin gelir sağlık sigortası kapsamında olduğunu belirten Bakan Demircan, bunun dünyada az görülen örneklerden olduğunu söyledi.
KALİTE VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Sağlık hizmetlerinin ulaşılabilirliği, etkinliği ve verimliliği konusunda altyapı ve donanımını düzeltme, geliştirme ve yenileme çalışmalarının sürdürüldüğünü ifade eden Ahmet Demircan, "Öbür tarafta insan, emek veren kadroları, hekimden sağlık çalışanına kadar personeli geliştirme ve yeterli seviyeye ulaştırma çalışmalarımız devam ediyor. Bu dönemde gündeme getirdiğimiz en önemli konulardan bir tanesi de sağlıkta kalitenin sürdürülebilirliği. Hem kaliteyi artırmak hem de sürdürülebilirliği hayata geçirme programı uyguluyoruz. Bu program önümüzdeki dönemde etkilerini gösterecek" diye konuştu.
SAĞLIK SADECE KAMUNUN GÖREVİ DEĞİL
Acillerde yığılmaları ortadan kaldırmak için özel hastaneler için de daha önce gerçekleşen gerekli düzenlemelerle ilgili hatırlatmaların yapıldığını dile getiren Bakan Demircan, "Herkes imkânı ölçüsünde acil hastalara bakacak ve acil hastalardan ücret alınmayacaktır. Bu açık ve net bir kuraldır. Dolayısıyla özelin kapasitesinin harekete geçirilmesi bizim acillerde uyguladığımız bu yeni yöntem ve aynı zamanda birinci basamak aile hekimlerimizin de daha efektif, etkili hizmet vermeleriyle acillerdeki, hastanelerdeki yığılma ortadan kalkacak. Bunu da hep birlikte izleyeceğiz" diye konuştu. Bakan Demircan, sözlerini şöyle tamamladı: "Ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası sağlık hizmetlerinde sadece kamuya görev vermez. Sağlık hizmetlerini devlet ve üniversite hastanelerinin yanı sıra özel ve vakıf hastanelere verir. Hepsi acil hizmetlerine katılmak zorundadır. Hiçbiri kendisini bu hizmetin dışında göremez. Türkiye'nin kapasitesi vakıf ve kamu üniversiteleri, özel ve kamu hastaneleriyle acil sorununu çözmeye yeterli. İyi planlanır, iyi yönetilirse Türkiye bu sorunu iyi bir şekilde çözecektir, bundan hiç kimsenin endişesi olmasın."
Yorumlar
Kalan Karakter: