Kaş, Antalya'nın batısında, Akdeniz'in saklı kalmış cevheri. Herkesin gördüğü ama tam olarak kimsenin anlatamadığı bir yer. Günü Kaş'ta sabahın erken saatlerinde, gökyüzüyle denizin birbiriyle yarıştığı bir mavilikte karşılarsınız. Sularında caretta carettalarla yüzebileceğiniz, antik kentlerinde tarihle baş başa kalabileceğiniz, her gün güneşi farklı bir noktadan batırabileceğiniz bir yerdir burası.
Gün Doğumu ve Serin Bir Kaş Sabahı
Gün, sabah 08.00 civarında, şehir merkezinde bulunan Küçük Çakıl Plajında başlanmalı. Buz gibi yer altı su kaynağının serinlettiği, kristal berraklığındaki bu minik halk plajında yüzmek sadece bir deneyim değil, adeta arınma ritüeli. Şezlonglar dolmadan, sahil kalabalık olmadan bu sörf levhası kadar düzgün turkuazda kendinizi bırakın.
Kaş Merkezde Rota: Uzun Çarşı
Kaş'la ilk tanışmanız Uzun Çarşı ile olmalı. M.Ö. 4. yüzyıldan kalan Kral Mezarlığı'nın gölgesindeki bu tarihi sokakta taşların arasına yerleştirilmiş nazar boncukları, sizi bir anda 1980'lerin dingin Kaş'ına götürür. Burada la'l atelier, Papilio, New Vintage ve Sandal gibi butik dükkanlarda vintage eşyalar, takılar ve yerel el sanatları bulabilirsiniz.
Antik Zamanların Sessiz Tanığı: Antiphellos Tiyatrosu
Gün batımında adresiniz Antiphellos Antik Tiyatrosu. Anadolu’da deniz cepheli tek tiyatroda 4000 kişilik sessiz bir kalabalığın parçası gibi güneşi uğrurlayabilirsiniz. Kaş Limanı, Meis Adası ve sonsuz mavilik bu anı tamamlar.
Plaj Cenneti Kaş
Büyük Çakıl Plajı, İnceboğaz, Kaş Belediyesi Halk Plajı, Limanağzı Koyu gibi birbirinden güzel plajlar gün boyu sizi serin tutacak. Hepsinin kendine has karakteri var. Kimi kayalık, kimi kum, kimi çocuk dostu sakinlikte. Limanağzı’nda Bilal’in Yeri ya da Nuri’s Beach’te konaklayabilir, Likya Kaya Mezarları’na patika bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz.
Meşhur Kaputaş ve Patara
Kaş’a gelenin görmeden dönmemesi gereken yerlerin başında Kaputaş Plajı geliyor. Kanyonla buluşan Akdeniz’in şahikalarından. Dalgası, serin suları ve turkuaz rengiyle hayran bırakıyor.
Ardından 18 km’lik kumuyla Patara Plajı ve hemen ardındaki Patara Antik Kenti... Antik tiyatrosu, Roma yol izleri ve deniz feneriyle bu topraklarda tarihin kokusunu duyacaksınız.
Kekova: Tarih ve Deniz Bütünleşi
Kekova Tekne Turu, Kaleköy, Simena Antik Kenti, Tersane Koyu, Akvaryum Koyu gibi birbirinden güzel duraklar sizi bekliyor. Likya medeniyetinin izlerini denizden izlemek, belki de tatilin en unutulmaz günü olacak. İçinde yemek dahil olan turda koylar arasında yüzebilir, antik kalıntıları denizin altından seyredebileceğiniz nadir yerlerden birinde olmanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Tarihin Nabzı: Xanthos, Letoon, Myra ve Andriake
Kaş çevresi tam bir antik kent cenneti. Xanthos, Letoon, Myra, Andriake, her biri bambaşka bir hikaye sunuyor. UNESCO korumasındaki bu kentlerde Likya uygarlığının izlerini ararken, tarihin nabzını tutacaksınız. Hele Likya Uygarlıkları Müzesi, bir başka dünya...
Yorumlar
Kalan Karakter: