Antalya Ticaret Borsası Toplantı Salonu’nda gerçekleşen toplantıda Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır tarım ve ekonomi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Tarım ve ekonomi hakkında değerlendirmelerde bulunan Çandır, “Antalya olarak ihracatımızın amiral gemisi olan yaş sebze ihracatımız 2024 yılında miktar bazında %15, değer bazında %13 gerileyerek 441 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Gerilemenin temel sebebi ise rekabetçiliğimizin zayıflamasındandır. İhracatçılarımız, yıllar boyu uğraşarak oluşturdukları yurtdışı pazarlarda son zamanlarda rakiplerimizle rekabet edemez hale gelmiştir. Pazarlarını ve müşterilerini kaybetmemek adına maliyetinin altında fiyatla ihracat yapmaktadırlar. Hâlbuki bizim ihraç ürünlerimiz belirli standartlara ve fiyat rekabetine dayalı ürünlerdir. Bunun için de içerdeki maliyet yapısı son derece belirleyicidir. Maliyetlerdeki artış hızı, döviz fiyatı artış hızını geçerse ihracat yapmak son derece zorlaşır ve zaten düşük katma değer oranı daha da geriye gider. Nitekim girdi maliyetlerindeki artış bakımından 2024 yılı zor bir yıl olmuştur. Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) yıllık yüzde 32,92, Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık yüzde 35,54, Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 27,20 ve Yurtdışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) ise yıllık yüzde 20,47 artmıştır.” ifadelerini kullandı.
İhracat Yapan Firma Sayımızda Ciddi Bir Düşüş Var
İhracatta yaşanan sıkıntıların sadece fiyat ve maliyet üzerinden okunmaması gerektiğinin de önemini vurgulayan Çandır, “Kontrol altında olan ve olmayan diğer nedeler de bu sıkıntıları bir bütün solarak ortaya çıkarmaktadır. Yani bugünlerde yaşamakta olduğumuz zorluklar, çoklu bozucu nedenlerin yıllar boyu birikerek karşımıza çıkardığı bir sonuçtur. Bu çoklu nedenlerin başında da ekonomik bakımdan; yüksek enflasyon, yüksek faiz ve görece olarak düşük kur gelmektedir. Dolayısıyla üretim yapıp ihraç etmenin motivasyonu da her geçen gün gerilemektedir. Sonuç olarak rekabet gücümüzün zayıflamasıyla birlikte, ihracat hızımız yavaşlamaktadır. Türkiye ihracatçılar Meclisi verilerine göre ocak ayında ilk kez ihracat yapan firma sayımız bin 90 ile son yılların en düşüğü seviyesinde gerçekleşmiştir. Önümüzdeki dönemde bu darboğazdan çıkmanın temel yolu ise tek faktöre odaklanmış politikalar yerine katılımcı ve kapsayıcı bir anlayışla çok yönlü ve eş zamanlı politikalar uygulamaktır. Bu politikalar belki daha yavaş bir hızda uygulamaya geçirilecektir, ancak etkileri sayesinde daha sürdürülebilir olacaktır.” dedi.
Tarım Alanları İçin Acilen Bir Düzenleme Yapılmalı
Antalya’nın tarım alanlarının çok önemli bir yere sahip olduğunu fakat artan imar baskıları nedeniyle tarım alanlarının hızla yok olduğunu belirten Çandır, “Özellikle son birkaç yıldır, arazi sahipleri tarafından uygulanan kira artışları tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini tehdit eder hale gelmiştir. Meslek komiteleri toplantılarımızda da gündeme gelen bu konuda üyelerimiz; arazi sahiplerince kira artışlarında yatırımlar göz ardı edilerek fahiş kira talepleri olduğunu ifade etmişlerdir. Talep edilen kira artış oranlarının keyfi olduğunu ve talep edilen kiralarla üretimde kalmanın imkânsız hale geldiğini paylaşmışlardır. %41’lik pay ile örtü altı üretimde Türkiye’nin merkezi konumunda olan Antalya’da tarımsal üretimin sürdürülebilirliği tarım, gıda ve ekonomi politikaları açısından kritik öneme sahiptir. Üyelerimiz, üretimde sürdürülebilirliğin korunması, ticaretin, ihracatın ve yeni yatırım kararlarının olumsuz etkilenmemesi için kiralık tarım alanları için acilen bir düzenleme yapılmasını talep etmektedir.” ifadelerini kullandı.
Kredi Kullanımı Zorlaştı
Tarıma Dayalı Yatırımların Desteklenmesi ve Bireysel Sulama Sistemlerinin Desteklenmesi konularında yayımlanan tebliğler ile hibeye esas proje tutarı üst limitleri niteliğine göre %30 ila %70 oranlarında yükseltildiğini belirten Çandır, Ancak hazine destekli Tarım kredilerine ait üst limit güncellemesi henüz yapılmadı. Üyelerimiz, yatırım ve işletme maliyetlerindeki artışa paralel olacak biçimde üst limitlerin günümüz koşullarına uygun olarak güncellenmesini talep etmektedirler. Diğer taraftan ticari kredi faiz oranlarında geçtiğimiz yıla oranla bir gevşeme olduğunu, ancak bankaların limit aşım problemleri nedeniyle kredilere ay ortasına kadar erişebildiklerini, ay ortasından sonra limitlerin dolduğu gerekçesiyle kredi kullanımının zorlaştığını bununda nakit akışlarında sorunlar yarattığını paylaşmışlardır.” dedi
Soğuk Hava Ürünün Verimini Düşürüyor
Son bir haftadır Türkiye ve Antalya genelinde yaşanan olumsuz hava koşullarının yaş meyve sebze ve kesme çiçek üretimi başta olmak üzere tarımsal üretimi etkilediğini belirten Çandır, soğuk havanın, ürünün veriminin düşmesine ve hasat sürelerinin uzamasına neden olduğunu belirtti. Bu durumun etkileri hakkında da Çandır, “Dolayısıyla arz edilen ürün miktarı azalacağı için bu dönem fiyat artışları kaçınılmaz olacaktır. Şu ana kadar ketimizde herhangi bir toplu don zararı bildirimi bulunmamaktadır. Narenciye bahçeleri ve tropikal meyvelerde soğuk kaynaklı zararlar gözlemlense de önümüzdeki aylardaki hava koşulları belirleyici olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Vergi Haftası Kutlu Olsun
Çandır konuşmasını, “Antalya, ülke genelinde en fazla vergi veren 6. kent konumundadır. Kentimiz, yaklaşık 40 milyar lira değerinde artı değer yaratmaktadır. Ancak, birçok firma merkezinin İstanbul başta olmak üzere diğer illerimizde bulunması nedeniyle bu vergiler doğrudan Antalya’nın hanesine yazılmamaktadır. Gelişen teknolojiyle birlikte önümüzdeki yıllarda kazancın elde edildiği ilin hanesine yazılmasını sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirileceğine inanıyoruz. Bu sayede, Antalya’nın ürettiği katma değer daha görünür hale gelecek ve kentimizin ekonomik gücü daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Başta üyelerimiz ve gelir idaresi mensupları olmak üzere tüm mükelleflerin 36. Vergi Haftası kutlu olsun.” İfadeleriyle bitirdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: