Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Aslı Alay, güzelliği gölgeleyen aşırı tüylenme konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kadınlarda ve genç kızlarda sık görülen bir sorun olan hirsütizmin kadın vücudunda fazla miktarda kıllanma artışı olduğunu anlatan Op.Dr.Aslı Alay, “Toplumda üreme çağındaki kadınların yüzde 5-8’ini etkiler. Androjen yani erkeklik hormonunun normalden fazla olması kıllanma artışı, akne, adet düzensizliğine yol açabilir. Belirtilerin derecesi artan hormon düzeyinin miktarı ile her zaman ilişkili değildir. Hastaların önemli bir kısmında ise yapılan hormon tahlilleri tamamen normal çıkabilir” dedi. Op.Dr.Aslı Alay, kıllanma artışının nedenlerini ise şöyle sıraladı: “Yumurtalıklarda veya böbrek üstü bezinde fazla miktarda androjen salgılanması, Erkeklik hormonunda artış olmamasına rağmen kıl kökünün hormonlara karşı aşırı hassasiyetinin gelişmesi, Troid bezi hastalıkları, kafa içi tümörleri gibi hastalıklarda hirsütizm nedeni olabilir. Bu nedenler arasında en sık gördüğümüz polikistik over sendromudur. Kıllanma artışı polikistik over sendromu olan kadınların yüzde 63’ünde görülür. Erken tanı konulan ve gerekli önlemler alınan polikistik over sendromlu kadınlarda tedavi oldukça başarılıdır.”
NE YAPMALI?
İnsan vücudunda terminal kıllar ve vellüs olmak üzere 2 grup kıl bulunduğunu söyleyen Op.Dr.Aslı Alay, “Vellüs ince, kısa, renksiz ve bedenimizde yaygın olan tüylerdir. Terminal kıllarsa kalın, sert ve koyu renklidir. Androjen yani artan erkeklik hormonu etkisi ile vellüs kılları terminal kıllara dönüşebilir. Vücudumuzda avuç içi ve ayak tabanı dışında 5 milyon kıl kökü mevcuttur. Bunların yaklaşık yüzde 20’si saçlarımızı oluşturmak üzere saçlı deride bulunur. Hirsütizmde ise bedenimizde bulunun kıl kökleri aktifleşmekte ve kıllanma artışına yolaçmaktadır. Erkek bedeninde normal olarak kabul ettiğimiz favori, sakal, bıyık, çene altı, göbek çevresi, meme etrafı, bacak iç yüzü, sırt, popo bölgesindeki kıllanmayı kadınlardada görmemiz hirsütizm bulgularıdır. Kıllanma artışı ile başvuran bir kadında ayrıntılı fizik muayene yapılmalı, iyi bir anemnez alınmalı, ek hastalık mevcudiyeti ve kullandığı ilaçlar sorgulanmalıdır. Özellikle böbrek üstü bezi ve yumurtalık tümörlerinin bir belirtisi de olan memelerde küçülme, ses kalınlaşması, vücutta kas artışı, erkeksi davranış varlığı araştırılmalı, gereğinde görüntüleme yöntemleri kullanılmalıdır” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: