Pisidia bölgesinin önemli yerleşimlerinden biri olarak dikkati çeken, stratejik konumuyla tarih boyunca bölgesel yollar üzerinde bir kavşak noktası işlevi gören Apollonia Antik Kenti'nde yürütülen kazılar, hem Antik Çağ hem de Ortaçağ'a dair önemli bulgular sunuyor. Apollonia kazı ve araştırmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izniyle, Isparta Müze Müdürlüğü başkanlığında Süleyman Demirel Üniversitesi'nin bilimsel desteği ve Doç. Dr. Abdullah Bakır'ın bilimsel danışmanlığında yürütülüyor. Disiplinler arası bir ekiple sürdürülen çalışmalar, bölgenin tarihsel ve kültürel geçmişini aydınlatmayı hedefliyor.
Doç. Dr. Abdullah Bakır, "Antik kaynaklarda 'Apollonia' adıyla geçen kent, Roma İmparatorluk Dönemi'nde öne çıkan bir idari merkezdi. Özellikle M.S. 1-3. yüzyıllar arasında imar faaliyetleriyle gelişen Apollonia, tiyatro, agora, sur kalıntıları ve akropolis alanındaki yapılarla güçlü bir polis kimliğine sahip olduğunu kanıtlamaktadır" dedi.
Apollonia'nın Selçuklu Dönemi'nde de önemini koruduğunu belirten Doç. Dr. Bakır, şunları söyledi:
"Apollonia, bu dönemde 'Borgulu' adıyla anıldı ve bölgenin idari merkezlerinden biri oldu. İkinci Kılıç Arslan döneminden itibaren Türklerin kalıcı yerleşimine sahne olan kent, askeri ve ticari açıdan stratejik değer taşıdı. Uluborlu ve çevresinde Türk- İslam kültürünün gelişiminde rol üstlenen Borgulu, cami, medrese, su kemerleri ve türbe gibi yapılarla Selçuklu izlerini günümüze taşıyor. Helenistik çağdan Selçuklu'ya, Selçuklu'dan, Hamitoğulları Beyliği'nden, Osmanlı'ya ve oradan Cumhuriyet'e uzanan çok katmanlı tarihiyle Apollonia, bölgenin sosyal, ekonomik ve kültürel hayatına ışık tutuyor. Kazı çalışmaları, yalnızca Pisidia bölgesinin Antik Çağ kentleşmesini değil aynı zamanda Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemleriyle birlikte uzun soluklu tarihsel sürekliliği de ortaya koyuyor."
Yorumlar
Kalan Karakter: