Antalya İş Adamları Derneği (ANTİAD) üyelerinin eşleri tarafından kurulan Bayanlar Grubu, Donkişot Güzeloba şubesinde bir araya geldi. Medstar Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doktor Ali Özlük'ün konuk olduğu kahvaltılı toplantıya ilgi yoğun oldu. Özlük, meme kanseri, erken teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında ANTİAD Bayanlar Grubu üyelerine bilgi verdi. Son 25 yıllık süreçte Türkiye'de kanser tedavisinde çok büyük adımlar atıldığına dikkat çeken Özlük, farkındalık arttığı için çok rahat tanı konulabildiğini söyledi.
SAYI 1 MİLYON
Meme kanserinin, meme süt bezleri ile buraya üretilen sütü taşıyan kanalların kontrol dışı büyümeleri ve çoğalmalarıyla oluştuğunu belirten Özlük, koltuk altına ve diğer organlara yayılabildiğini ifade etti. Meme kanserinin en sık görülen kanserlerden olduğunu dile getiren Özlük, ''2009 yılındaki verilere göre her 8 kadından 1’isi artık bu kansere yakalanıyor'' dedi.
Dünyada her yıl 10 milyon kanser hastası olduğunu söyleyen Özlük, ''Bunların 1 milyonun yani yaklaşık yüzde 10'unu meme kanseri hastasıdır. 1976 yılından 1986 yılına kadar 13'te 1 iken şu anda 8'de 1'e kadar düştü. Bu sayısının artış sebebinin en önemlisi kanser farkındalığının artmasıdır. 1940'lı, 1950'li yıllarda insanlara kanser tanısı konulamadan birey, kanser olduğunu bilmeden kaybediliyordu. Çok ciddi istatistiksel veriler de yoktu. Ama şu anda farkındalık arttığı için çok rahat tanı koyulup, sayının artışını buna da bağlayabiliriz'' dedi.
YÜZDE 25 ARTTI
Dünyada 1990-2002 yılları arasındaki kanser hastalarının oranının yüzde 25 oranında arttığını kaydeden Özlük, ülkemizde ise bu oranın doğu bölgelerinde daha az gibi görüldüğünü dile getirdi. Batı bölgelerinde meme kanseri hastasının 100 bin kişide yüzde 40-50 oranında olduğunu belirten Özlük, ''Türkiye'de her yıl ortalama 10 bin meme kanseri hastalığına tanı konuluyor. Niye doğuyla batı arasında fark var? Batı tarzı yaşam var. Doğum yapmayan geç doğum yapan, emzirmeyen bayan çok fazla. Onun için doğu bölgelerinde biraz daha az görünüyor. Ama şöyle bir fark var. Meme kanserinin tanı alanında erken evrelerine bakıldığında, batı bölgelerinde daha fazla erken evre meme kanseri tanısı konuluyor. Çünkü doktora ulaşmak kolay, farkındalık fazla, bir problem olduğunda direk doktora gidebiliyorlar’' dedi.
ERKEN TANI ÖNEMLİ
Kanserde erkan tanının çok önemli olduğunu söyleyen Doktor Ali Özlük, '' Erken tanı sayesiyle hanımlar, sağlıklı ve uzun bir yaşam, memenin korunması, yaşam kalitesinin arttırılması, tedavi sürecinin daha kısa olması, hasta ve çevresine daha az psikolojik ve ekonomik yük getirmesi sağlanır'' dedi. Özlük sözlerine şöyle devam etti:
''Erken dönemde tanı koyulmuş olan bir meme kanserini çok rahatlıkla tedavi edebiliyoruz. Meme kanseri, gerçekten diğer kanserler gibi değil. Meme kanseri eğer erken dönemde tanı konur ve doğru tedavi verilirse son derece düzgün ve güzel sonuçlar aldığımız hastalıklardan birisidir. Ama göğüste olan her kitle kanser değil. Her 8 kadından 1'i meme kanseri değil, ama her 8 kadından 3'ünde de göğsünde iyi huylu kitlelerle doktora başvurabiliyor''
KENDİNİZİ TANIYIN
Kendi kendine meme muayenesiyle kadının kendi meme dokusunu daha iyi tanımasını sağlamaya çalıştıklarına değinen Özlük, ''Düzenli muayene sayesinde kadının değişiklikleri ilk kendisinin fark edebilmesi sağlanır. Bu şekilde erken tanı konulabilir'' dedi. Özlük, yapılan çalışmalarda kadınların meme kanseri ve kendi kendine meme muayenesi hakkındaki bilgi düzeyleri yetersiz ve uygulama oranları yüzde 20 ila yüzde 40 arasında olduğunu ifade etti.
NE ZAMAN YAPILMALI?
20 yaşından itibaren her kadının her ay düzenli olarak KKMM yapması gerektiğinin altını çizen Dr. Ali Özlük, muayenenin memenin yumuşak hissedildiği adet döneminden sonraki 5-7 gün arasında adet görmeyen kadınlarda ise her ayın belirli bir günü yapması gerektiğini söyledi. Özlük, muayenenin elle, ayakta ve yatarak yapılması gerektiğini belirtti.
Özlük, her kadının 20-40 yaş arası KKMM sırasında anormallik saptamış ise 2 yılda 40 yaşında sonra ise her yıl 1 kez hekim tarafından muayene edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Momografi işleminin tarama amacıyla yapıldığında çok erken evrede kanserli hastayı belirlediğinin önemine de değinen Özlük, bu işlemin dünyada çok geliştiğini kaydetti. Mamografi işlemi yapılırken hanımların panik olmaması gerektiğini vurgulayan Özlük, bu işlem sayesinde gözle görülemeyen milimetrik kitlelerin kolaylıkla saptanabildiğine dikkat çekti.
TARİHE KARIŞTI
Biyopsi işleminin meme kanseri tanı ve tedavisindeki en önemli aşamalarından biri olduğuna da değinen Özlük, ''Biyopsiyle memedeki kitleden veya şüpheli alandan incelenmek üzere örnek alınması işlemidir. Uygun olmayan yöntem ve yerden yapılan biyopsinin tanıyı geciktirebileceğini ve tedaviyi seçenekleri kısıtlayabilir'' dedi. Biyopsi yapılırken kesinlikle doktorun açık işlem yapmasının hastaların kabul etmemesini söyleyen Özlük, ''Bu açık ve kesme işlemi artık tarihe karıştı. Bu yöntem acı getiren işlemlerdir. Bundan sakının'' dedi. Özlük, İnce iğne Aspirasyon biyopsi (İİAB) ve Kalın kesici iğne biyopsi (Core biyopsi) yöntemlerinin kullanıldığını açıkladı.
ORTAK GÖRÜŞ GEREKLİ
Meme kanseri teşhisinden sonra tedavi yöntemine genel cerrahi, tıbbi onkoloji, radyosyon onkoloji, patoloji, radyoloji, nükleer tıp, psikolog, plastik ve rekonsturiktif cerrahi ve meme bakım hemşiresi ile ilgili uzmanlar birlikte karar verir. Daha sonra hastaya bilgi verildiğini belirten Özlük, gelişen tedavi yöntemleri sayesinde artık kişiye özel tedavi yöntemlerinin uygulandığını ifade etti.
KALİTELİ YAŞAM HEDEFLENİR
Onkoplastik cerrahide memenin alınması sonucu bireyde ortaya çıkabilecek benlik algısının zedelendiği, beden bütünlüğünün bozulması gibi problemlerin yaşanmaması için önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çeken Özlük, hastaya daha kaliteli bir yaşam sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
SAĞLIK
Yayınlanma: 09 Ağustos 2015 - 11:53
ANTİAD'TA MEME KANSERİ KONUŞULDU
ANTİAD Bayanlar Grubu'nun konuğu Medstar Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doktor Ali Özlük oldu. Dr. Özlük, meme kanserine anlatarak erken teşhise dikkat çekti
SAĞLIK
09 Ağustos 2015 - 11:53