Antalya’nın köklü geçmişe sahip ticaret noktalarından biri olan Demirciler Çarşısı, giderek artan maliyetler ve azalan talep nedeniyle adeta hayalet çarşıya dönüşüyor.
Demir, bakır ve kalay fiyatlarıyla başa çıkamayan esnaflar birer birer kepenk indirirken, yılların ustaları mesleklerine veda ediyor.
"Satış yok, gider çok" diyen birçok esnaf, emekliliği ya da farklı geçim yollarını tercih etmek zorunda kaldı. Yalnızca ekonomik nedenler değil, aynı zamanda zanaatkar geleneğinin genç nesil tarafından devam ettirilmemesi de çarşının geleceğini belirsizliğe sürüklüyor.
"Bu işi yapmak isteyen genç yok"
Çarşıda 40 yıldır demircilik yapan Ali Nurettin, son yılların en durağan dönemini yaşadıklarını belirtiyor: “Eskiden sabah dükkânı açtığımızda müşteri eksik olmazdı. Şimdi gün boyu kapıdan içeri giren yok. Hammadde fiyatları uçmuş, ustalık isteyen işlere talep azalmış. Gençler zaten bu işi yapmak istemiyor, herkes masa başı işin peşinde.”
Zanaat tehlikede
Antalya’nın geleneksel el işçiliğiyle öne çıkan Demirciler Çarşısı, sadece ekonomik bir çöküş değil, kültürel bir erozyon da yaşıyor. El yapımı ürünlerin yerini seri üretim ve ucuz ithal mallar alırken, yıllarını mesleğe vermiş ustalar bu gidişata üzülerek tanıklık ediyor. “Bizim işimiz artık müzelerde yer bulur hale geldi,” diyen bir başka esnaf ise son kalemlerini tükettiğini, birkaç ay içinde dükkânını tamamen kapatacağını söylüyor.
Bir zamanlar çekiç seslerinin yankılandığı sokaklar, bugün sessizliğe bürünmüş durumda. Antalya’nın Demirciler Çarşısı, yalnızca bir çarşının değil, bir geleneğin de yok oluşuna tanıklık ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: