Hala da aynı durum devam ediyor. Antalyaspor’daki birçok futbolcu barlardan, gece kulüplerinden çıkmıyor.
Bu futbolcuların performansında ise ciddi anlamda düşüş olduğu görülüyor.
Yani kendine bakmayan oyuncu, sahada kendisini belli ediyor. Zaten formayı da kaptırdı mı, sonrasında ise kaybolup gidiyor.
Esasında bu sadece Antalya’nın değil, aynı zamanda Türk futbolunun da sorunu.
Geçmişte çok büyük beklentiler içerisinde olunan futbolcuların, özellikle İstanbul’a transferinin ardından kaybolup gittiklerine şahit olduk.
Futbolcu önce şöhreti kaldırabilmeli.
Çünkü futbol bu ülkede en popüler spor. Ve insanlar, futbolla ilgili olsun ya da olmasın futbolcuları tanıyorlar.
Giydiğiniz kıyafetten, bindiğiniz arabaya kadar, oturduğunuz evden, sevgilinize kadar insanlar sizi yakından takip ediyor.
O yüzden futbolcu önce şöhreti kaldırabilmeli. Kaldıramazsa sahada da başarılı olamaz ve birkaç yıl sonra kaybolup gider.
Antalya’da ise futbol anlamında inanılmaz bir potansiyel var.
Çok yetenekli, geleceğin yıldızı olabilecek futbolcular var.
Dünyanın gelecekteki en yetenekli futbolcusu şuan Serik’te yaşıyor olabilir. Burada önemli olan onu bulup, keşfedip yetiştirebilmektir.
Bulamadıktan sonra zaten istediği kadar yetenekli olsun fayda etmez.
*****
Biz ne yazık ki elimizdekilerin kıymetini bilemiyoruz.
Başakşehirli ve milli takım kalesini de koruyan Volkan Babacan, Adana Demirsporlu Özgürcan, Konyasporlu Selim Ay, futbola Antalya DSİspor’da başlayan Ozan İpek ve daha profesyonel liglerde oynayan, futbola Antalya’da başlamış ancak burada değil, başka kentlerin takımlarında keşfedilmiş birçok futbolcu daha var.
*****
Antalyaspor’dan milli takıma hiçbir futbolcu çağırılmadı. Bir tek teselli Alanyaspor formasıyla harikalar yaratan Emre Akbaba oldu.
Cumartesi günü akşam Hollanda-Türkiye milli maçını izlerken, yolu Antalya’dan geçmiş iki futbolcunun performansıyla gurur duydum.
Her ne kadar Antalyaspor’la hiçbir bağı olmasa da, Antalyalı olan kaleci Volkan Babacan ve hem bir Antalyalı hem de bir Antalyasporlu olan ancak Antalya’da ‘pek sevilmeyen’ Burak Yılmaz.
Elbette kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Ancak Burak Yılmaz’a saygı göstermek zorundayız, aynı ‘sevmediğimiz’ ancak Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük kalecisi olan Rüştü’ye olduğu gibi.
Antalyalı çocukların daha başarılı olduğu günleri görürüz inşallah, aynı Antalyaspor gibi.
Tek istediğim şey; aynı Antalya’nın Antalyaspor’a olduğu gibi, Antalyaspor’un da Antalyalılara sahip çıkmasıdır.
Bu arada bu kentte yaşayan, Antalya’yı seven herkes benim için nerede doğarsa doğsun Antalyalıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: