Antalya'nın kadın bıçakçılarının Kurban Bayramı mesaisi
Antalya'nın Serik ilçesinde yaklaşan Kurban Bayramı öncesi kendi evlerinin bir köşesinde kurdukları atölye ile el emeği göz nuru bıçaklar için gece gündüz mesai harcayan kadınlar, kültürel bir ürün olan Serik bıçağı imalatında teknolojiye meydan okuyor. Dört kişilik aile verdikleri dayanışma ile el işi bıçakların imalatını yaparak geçimlerini sağlıyorlar


Yapılan işin ata mesleği ve el emeği göz nuru olduğunu belirten kayınvalide Ümmü Durmaz ise ata mesleği olan bıçakçılığı kayınpederinden öğrendiğini sonra eşi ve büyük oğlunun yapmaya başladığını belirterek, "Sipariş üzerine çalışıyoruz ama bayram öncesi sürekli kurban bıçağı hazırladığımız için daha da fazla çalışıyoruz. Bağda bahçede çalışmaktan daha da zor. El emeği göz nuru yapması çok zor kolay bir şey değil. Çok pahalı gelebilir ama aslında pahalı değil. Bir sürü masrafı ve emeği var. Kolay bir şey değil" diye konuştu.
Bıçak imalatçısı Hüseyin Durmaz ise, ata mesleği orijinal Serik bıçakları imalatına yaklaşık 100-150 yıl önce dedesinin başladığını belirterek, "Gütmüş olduğu hayvanların boynuzlarından bıçak yapmaya başlıyor. Sonrasında babam öğreniyor ve diğer yakın çevremiz öğreniyor. Babam 2012 yılında rahmetli oldu. Fakat ben ata mesleğimizi devam ettiriyorum" dedi.
Günümüzde teknoloji geliştikçe lazer plazma kesim ve pres baskı bıçakların çoğaldığını, bu sebeple seri üretim yapan firmaların da arttığını söyleyen Hüseyin Durmaz, "El yapımı bıçak imal eden çok kimse kalmadı. Bu sebeple orijinal yapımı ürün hatta kültürel bir ürün yapmış olduğum için çok yoğun aşırı bir talep var. Hatta eşim, annem hatta kayınvalidem bile yardımcı oluyorlar. Serik bıçaklarının çelikleri ham geliyor. Bundan yaklaşık 15 yıl öncesine kadar kara çelik dediğimiz paslanan çeliklerden Serik bıçağı yapılırdı. Fakat onunla eş değer sağlamlıkta olan paslanmaz çelikler, hijyen kuralları daha üst seviyede segmentte olduğu için paslanmaz çelikleri kullanıyoruz. Çeliğimizin makasla kesilmesi sonrasında dövülmesi, dinamoda çarkta tipinin verilmesi, elde yine gömme işlemi olarak yüzeyde markalamanın ve motiflerin işlenmesi gibi işlemlerin yanında bazı müşterilerin kendi isimlerini çelik üzerine işliyoruz. En son Antalya'mızda bulunan kızıl çam kömürlerinin içerisinde ocakta, elde körükte sulama işlemi yani ısıtma işlemini gerçekleştiriyoruz. Çeliğimiz sertliğini kazanıyor. Öncesinde bir yıl önce satın aldığımız boynuzların bir yıl kadar kuruma aşaması var. Sonrasında kurumuş olan boynuzları, kızıl çam üzerinde ısıtıyoruz. Yumuşaklığa kavuşan boynuzları mengene içerisinde kesiyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Daha sonra bıçağımızın sapı şeklinde tipini almış oluyor" şeklinde konuştu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: