Son günlerde kent gündeminde büyük yankı uyandıran Antalya Arkeoloji Müzesi ile ilgili Antalya Kent Konseyi bir açıklama yaptı. Açıklamayı Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt gerçekleştirdi. Düzenlenen toplantıya Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Kadın Kolları Başkanı Necla İnci Bayrak, Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Şaban Tat ve çok sayıda Antalyalı vatandaş katıldı.
Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin geleceğine ilişkin uzun yıllara dayanan çalışmaları olduğunu vurguladı. 2012 yılında önerilen “Müze Adası” projesine dikkat çeken Kurt, Karayolları ve Meteoroloji arazilerinin birleştirilerek müzenin genişletilmesinin planlandığını, dönemin valisi ve milletvekillerinin de bu projeye destek verdiğini ancak uygulamaya geçilemediğini belirtti.
Kurt, 2012’den bu yana müzenin yeniden gündeme geldiğini ancak o dönemde yıkımın değil, genişletme ihtiyacının tartışıldığını hatırlattı. Nisan ayından bu yana ise müzenin “depreme dayanıksız” olduğu gerekçesiyle yıkımının gündeme geldiğini, fakat deprem analiz raporlarının kamuoyuna sunulmamış olmasının ciddi bir kaygı yarattığını ifade etti.
Açıklamada, Kent Konseyi bünyesindeki Kültürel Miras, Kültür ve Sanat, Altyapı, İmar ve Planlama çalışma gruplarının süreci yakından takip ettiği ve hazırladıkları ortak raporla görüşlerini ortaya koyduğu belirtildi. Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yalnızca bir yapı değil, kentin kültürel belleğinde önemli bir yer tutan, 1988 yılında Avrupa Konseyi tarafından “Yılın Müzesi” seçilen mimari bir yapı olduğunu vurgulayan Kurt, müzenin korunması, dönüştürülmesi ve çağdaş müzecilik anlayışıyla yeniden yapılandırılması gerektiğini dile getirdi.
Antalya gibi bir kültür ve turizm kentinde müze altyapısına duyulan ihtiyacın tartışmasız olduğunu belirten Kurt, bu ihtiyacın mevcut yapıyı koruyarak ve geliştirerek karşılanması gerektiğini söyledi. Kent Konseyi’nin önerisinin, mevcut müze binasının korunarak çağdaş mimariye uygun biçimde genişletilmesi ve çevredeki kamu binalarının taşınarak yeni müze mekanlarına yer açılması yönünde olduğunu belirtti.
Yeni müze projesinin yalnızca mimarlar ve bürokratlarca değil, arkeologlar, sanat tarihçileri, müzecilik uzmanları, sivil toplum kuruluşları ve halkın katılımıyla planlanması gerektiğine dikkat çeken Kurt, süreç kadar içeriğin de çağdaş ve kapsayıcı olması gerektiğini vurguladı.
Teknolojik alt yapıyla bütünleştirilmeli
Mevcut müze yapısı, uluslararası bilimsel ve mesleki ilkeler doğrultusunda güçlendirilmeli, ödüllü mimari projesiyle restore edilip kullanılmaya devam edilmelidir diyen Kurt, “Bölge müzesinin sürdürülebilir biçimde hizmet verebilmesi için, müze binasının fikir ve anı değeri korunmalı, çağdaş teknolojilerle donatılmalı ve yakın çevredeki kamu alanlarıyla bütünleşik biçimde genişletilmelidir” dedi.
Bu ilkelerin ulusal düzeyde düzenlenecek mimari proje yarışmasıyla hayata geçirilmesi gerektiği belirten Kurt, sürecin her aşamasının şeffaf ve katılımcı şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
Semanur Kurt, “Antalya’nın geçmişine saygılı, geleceğine duyarlı bir yaklaşımla bu süreci sahiplenmeliyiz. Kentimizin kültürel kimliğini yıkmakla değil, onu yaşatarak, ortak akıl ve katılımcı yaklaşımla dönüştürmekle yükümlüyüz. Kent belleğinde yer etmiş yapıları kaybetmek yerine korumalı ve gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Müzenin yerinde başka bir yapı (otel veya benzeri) planlandığına dair geçmişte gündeme gelen iddialar endişe yaratmaktadır. Antalyalılar olarak bu alanın yeniden ve güçlü biçimde bir müze olarak yaşatılması gerektiğini savunuyoruz. Bu konuda ortak akıl ve kamuoyu desteğiyle mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: