Ankara’da yaşayan Ankara İl Müftülüğü Vaizi ve Diyanet İşleri Başkanlığının ‘Alo Fetva’ hattında görev yapan 41 yaşındaki evli ve 3 çocuk babası Faruk Turhan’ın 17 yıldır mücadele ettiği şeker hastalığı nedeniyle sağlık sorunları ağırlaşmaya başladı. 10 ay önce Ankara’da hastaneye başvuran Turhan’a böbrek yetmezliği teşhisi konularak, ya diyalize girmesi ya da böbrek nakli olması gerektiği söylendi. Faruk Turhan, diyalize girme sürecinin zor olduğunu bildiği için ailesiyle nakil sürecini istişare etti. Turhan’a, emekli imam olan baba Hayati Turhan verici olmak istedi. Kamu Hastaneleri Birliğine bağlı Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran baba oğlun tetkikleri yapılmaya başlandı.
KISA SÜRELİ HAYAL KIRIKLIĞI
Nakile saatler kalan Hayati Turhan’ın böbreğinde daralma nedeniyle operasyondan vazgeçildi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi ve Organ Nakli Merkezi Sorumlu Hekimi Genel Cerrah Yrd. Doç. Dr. Tuğrul Çakır ile Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Arif Aslaner, Faruk Turhan’dan başka bir verici bulmasını istedi. Aile içinde tekrar yapılan görüşme sonucu 42 yaşındaki ev hanımı abla Mevlidiye Turhan, ağabeyine böbreğini vermeye karar verdi. Yrd. Doç. Dr. Çakır ve ekibi abladan alınan böbreği kardeşine başarıyla nakletti. Taburcu olmasına sayılı günler kalan Turhan, mesleğine döneceği günü ve organ nakli ile ilgili gelen sorulara vereceği cevapları bekliyor.
DİYALİZ ZOR OLACAKTI
Ankara İl Müftülüğü İl Vaizi olarak görev yapan Faruk Turhan, 22 yıldır Diyanet İşlerinde imam ve vaizliğin yanı sıra, Alo Fetva hattında da nöbetlerinin olduğunu kaydetti. Genetik olarak şeker hastalığının olduğuna değinen Turhan, "17 yıl önce şeker hastalığım başlamıştı. Hastalık zamanla böbreklerimde hasara neden oldu. 11 aydır da böbreklerimde ileri derecede sorun olmaya başladı. Ankara’da gittiğim çeşitli sağlık merkezlerinde, ya diyaliz ya da organ nakli olmam gerektiği söylendi. Diyaliz sürecinin zor olduğunu biliyordum, ailemle oturup böbrek nakli olmamı istişare ettik. Emekli imam babam verici oldu. Eskiden de tanıdığım bunun yanında başarılı nakiller yaptığını bildiğim Op. Dr. Tuğrul Çakır’n görev yaptığı Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdum" dedi.
Tetkiklerde her şeyin olumlu gittiği dönemde son anda babasının böbrek çıkışlarında daralma olması nedeniyle verici olamadığını anlatan Turhan, "Kısa süreli hayal kırıklığı yaşadık. Ablam verici olmak istedi. Yapılan tetkiklerde ablamın değerleri uyumlu çıktı. Aile ortamı içinde karşılandık, 13 gün önce ablamdan böbreğimi aldım. Şuan çok iyiyim. Allahıma hamd ediyorum. Doktorlarımızdan, ablamdan Allah razı olsun" diye konuştu.
Turhan, 3 çocuğu olduğunu ve ortanca kızı Emine’nin bağışçı olmak için kendisini çok zorladığını, yeğenlerinin de bağışçı olmak için sıraya girmesinin kendisini çok duygulandırdığını aktardı.
ORGAN NAKLİ SORULARINI CEVAPLIYOR
12 yıl önce Nevşehir’in Gülşehir’de İlçe Müftülüğü yaparken bir sağlık çalışanının, ‘Hocam organ nakli konusunda toplumsal duyarlılık yok, yardım eder misiniz? çağrısı ile organ naklinin önemini anlatmak amacıyla çeşitli çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Faruk Turhan, "O dönemde öncülük etmek amacıyla organ bağışı kartımı doldurdum. Bütün organlarımı bağışladım ve bunu aileme de bildirdim. Kartımı sürekli yanımda taşıyorum. Ardından Nevşehir’de organ bağışında farkındalık oluşturmak amacıyla televizyon programları yaptım. Toplumda organ bağışına karşı oluşan bir ön yargı var. Diyanet İşleri ve Sağlık Bakanlığının organ bağışında belirlediği kurallar, bunlar insanlarımızın kafasındaki soruları gideriyor. Ama duygusal yönden bir bağ var. Alo Fetva’da da sorular geliyor.‘Hocam benim verdiğim organla o kimse günah işlerse ne olur?’,‘Bir gayrimüslime ben organ bağışlayabilir miyim?’ Bu soruları biz cevaplamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
KADER TECELLİ ETTİ
Organ bağışı sürecini kendisinin bizzat yaşadığını dile getiren Turhan, "Bu işin biraz daha fıkıh hayata ayak basmak durumundadır. Yaşamla alakalı ve fetvalar verilirken, hastanın, toplumsal anlamda bunun karşılığının ne olduğunun bilmek lazım ki bizzat yaşayan biri olarak ben de yıllar öncesi söyledim. Kaderin cilvesi olarak tecelli etti. Bu süreci yaşamış biri olarak Alo Fetva hattında aktarımlarım daha etkili olacaktır" ifadelerine yer verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: