Antalya Balıkçı Barınağı’nda Yeni Uygulama Tartışma Yarattı

Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 4 Haziran 2025 tarihinde yayımladığı resmi yazı doğrultusunda, kayyum yönetimindeki Antalya Balıkçı Barınağı'nda yeni bir düzenleme hayata geçirildi. Alınan kararla birlikte, barınakta bulunan 7 metre altındaki teknelerin denizden çıkarılarak kara park alanına yerleştirilmesine karar verildi. Barınak yönetimi tarafından uygulamaya konulan düzenlemenin gerekçesi olarak, mevcut bağlama kapasitesinin artırılması ve alanın daha verimli kullanılması gösterildi. Ancak, karar çok sayıda tekne sahibi ve balıkçının tepkisine yol açtı. 

Yeni Uygulama Mağduriyet Yaratıyor

Barınak yönetimi tarafından yürürlüğe giren yeni uygulama Haziran 2025 sonunda sözleşmesi biten tekneleri direkt olarak etkilerken, alınan karar neticesinde 7 metrenin altındaki tekne sahipleri sözleşmelerini yenileyemeyecekler. Yürürlüğe giren bu yeni uygulamanın mağduriyet yarattığını ifade eden tekne sahipleri, söz konusu değişikliğin kendilerine önceden bildirilmeden hayata geçirildiğini ve faaliyetlerini olumsuz etkilediğini ifade ettiler. 

‘Kayyum Tarafından Husumet Besleniliyorum’

Barınakla ile ilgili bir diğer şikâyet ise Balıkçı Barınağı’nda ‘Demir Deniz’ isimli 9 metre boyutunda olan özel teknenin sahibi Yasemin Durukan’dan geldi. Barınağı yöneten Kayyum Erkan Biçer’e defalarca kere ulaşmaya çalıştığını ancak, hiçbir sonuç alamadığını ve bu doğrultuda barınakta yaşanılan usulsüzlükleri ve eksiklikleri Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yazdığını belirten Durukan, şikâyeti sonrasında Kayyum Erkan Biçer tarafından kendisine husumet beslenildiğini iddia etti.

‘Kara Bakımı İmtiyazlı Tekne Sahiplerine Sağlandı’

31 Ekim tarihine kadar barınakta kendi iskelelerinde bulunma haklarının bulunduğunu sonrasında ise teknenin bakımı adına karaya çıkacaklarını ifade eden Durukan, “Fırtınalı havalarda iç iskeleye bağladığımız teknemiz, balıkçı teknesinin geleceği öne sürülerek iskeleden çıkartıldı. Fakat bizim çıkmamızın ardından bu alana özel tekneler bağlandı.”  ifadelerini kullandı. Teknede yaşanılan bir arıza doğrultusunda ikinci bağlama girişiminde bulunduğunda ise balıkçı bir arkadaşının karada olan teknesinin yerine kendi teknesini bağladığını ancak, ‘Bizi CİMER’e şikâyet etti, teknesini oradan derhal alsın’ denilerek 3. kişiler tarafından aranılarak rahatsız edildiğini belirten Durukan, “Kara bakımı imtiyazlı tekne sahiplerine sağlandı. Bu konu ile ilgili elimde kanıtlarda var. Yaklaşık 30’a yakın tekne benimle aynı durumdayken, kayyum tarafından başkalarına ayrıcalık tanınarak iç iskelelere alındı ve sözleşmeleri yapıldı.” dedi. 

‘İhmaller Yüzünden Teknem Battı’

Kayyum tarafından uygulanan çifte standartlar neticesinde, 20 Mart tarihinde Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından yayımlanan hava raporuna rağmen teknesinin güvenli bir yere alınmadığını ve bu doğrultuda teknesinin battığını ifade eden Durukan, “21 Mart tarihinde teknemi karaya aldım. Teknemi karaya aldıktan sonra bile bana beslenilen husumet devam etti.” ifadelerini kullandı.

‘Savcılığa Suç Duyurusunda Bulundum’

Teknenin sintine suyunu barınağın 1 tonluk atık su deposuna vermek istediğini ancak, sayacın bozuk olduğu öne sürülerek izin verilmediğini aktaran Durukan, “Eşim atık suyumuzu boşaltmak istediğimize dair dilekçe verdi. Dilekçe verdiğimizi fark eden görevli personel ise atık su için dilekçeye gerek olmadığını belirtti. Eşim ise sayacın arızalı olduğunun söylendiğini ve bu nedenle dilekçe vermemiz istenildiğini belirttiğinde görevli personeller kayyumla görüşme sağlayarak bize, ‘Kendiniz bertaraf edecekseniz’ dediler.” ifadelerini kullandı. Barınağın daha önce de atıklarını alan resmi ASAT kayıtlı vidanjörü de çağırdıklarını ifade eden Durukan ancak, engel olunduğunu ve bu doğrultuda elinde bulunan bütün kanıtlarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirtti.

‘Hem Maddi Hem Manevi Anlamda Ailecek Yıprandık’

Kayyumun kendisine kişisel husumet beslediğini ve bu doğrultuda hem maddi hem de manevi anlamda zarar gördüğünü aktaran Durukan, “Teknenin tadilatını malzeme temini ve ekonomik sebeplerden dolayı hala tamamlayamadım. 1 milyon TL’nin üzerinde zararım var. Oğlum bile bu süreçte çok yıprandı, ben de psikolojik destek alarak bu süreci atlatmaya çalışıyorum.” ifadelerini kullandı.