MHP’DE SON DURUM
MHP’de diğer partilere nazaran durum çok farklı… Antalya İl Kongresi’ni yeni tamamlayan MHP her zamanki gibi aday belirleme konusunda zamanı iyi değerlendiremiyor. Bunun sonucu olarak MHP, seçim çalışmaları için adayların sahaya geç inmesine neden olacak. Bu konuda parti tabanından da eleştiri alan MHP Genel Merkezi genel seçimlerde milletvekili aday adayı başvurularını 12 Mart’ta almaya başlayacak. 100’e yakın milletvekili aday adayı başvurusu bekleyen MHP’de ön seçim yok. MHP sadece merkez yoklaması yapacak ve kararı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye bırakacak. MHP Genel Merkezi’nden başta Bahçeli’yi etkileyecek ve aday belirlemede en etkili isim MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya olacak.
Antalya’da mevcut milletvekillerinden Genel Başkan Bahçeli’ye en yakın isim Mehmet Günal. Günal’ın listede adını koruyacağı biliniyor. Milletvekili Tunca Toskay’ın kendi dileğiyle milletvekili adayı olmak istememesi üzerine ancak liste dışı kalabileceği MHP’de bilinen bir gerçek…
MHP Antalya İl Teşkilatı’nın beklentisi ise, partiye oy katacak yeni isimlerin listede yer alması… Teşkilat tabanı partiye oy kazandıracak isimlere listede yer vermek istiyor ve kemikleşmiş parti oylarını koruyarak genel seçimlerde AK Parti’ye oy kaptırmamayı hedefliyor.
MHP Grup Toplantısı’nda Genel Başkan Devlet Bahçeli, genel politika dışına çıkmadı. Bahçeli’nin etrafı kendisine yakın isimlerle adeta abluka altında… Mart ayında aday belirleme sonuçlarına kadar Ankara’dan öğrendiğim MHP’nin tüm illeri karışık diyebilirim. Genel Merkez’de ise Mevlüt Karakaya, Antalya için karar verecek isim. Bahçeli’ye sadece Antalya milletvekili aday listesinin onayı kalacak.
HDP SON DURUM
HDP’yi TBMM’de grup toplantısında izleme imkanı buldum. Antalya’da Kürt kökenli seçmen sayısı çoğunlukta değil ama CHP’nin radikallerinden HDP’ye kayma ihtimali olan Antalya seçmeni var. Bir de Kürt kökenli yatırımcıların çoğunluğu Antalya’da… Kürt sermayesi Antalya’da etkin… Bu nedenle Antalya için artık HDP de önemli…
HDP’de ilk gözlemlediğim eskiye nazaran daha kendine güvenen siyasi aktörlerin ön plana çıkması net ortaya koyulacak gerçek. Grup toplantılarında özellikle doğudan gelen vatandaşlarımızın sayısı abartı derecesinde çoktu. HDP’nin grup toplantı salonu tıklım tıklımdı. Oturacak yer yoktu. Doğu illerinden gelen vatandaşların çocuklarıyla toplantıya katılması da mesaj içerikliydi. Sanki partiden grup toplantısına katılmak zorundasınız, çocuklarınızla katılın diye bir talimat varmış gibi bir izlenim edindim…Grupta HDP’li siyasetçilerin keyfi yerindeydi ancak gruba katılan vatandaşlar keyifsizdi. Gazeteci olarak siyasetçilerle konuşmak yerine gruba katılan vatandaşlarla sohbet etme tercihimi kullandım. Yanında çocuğu olan bir beyefendiyle muhalefet kulisi denilen alanda bir araya geldik.
Grup toplantılarına her zaman katılıyor musunuz? diyerek ilk cümleyi ben kurdum. Beyefendi Hakkari’den geldiklerini, Ankara’da toplantı var diye getirildiklerini söyledi. Ben de Antalya’dan geliyorum deyince, her yaz Antalya’ya tatile geldiklerini söyledi. Sonra devam etti cümlesine ve keşke siz de Hakkari’ye gelebilseydiniz dedi. Ben de HDP’den ne bekliyorsunuz, beklentilerinize cevap veriyor mu, vaatleri yeterli mi? diye soru yönelttim.
Net cevap verdi: HAYIR
Devam etti sonra; Bu ülkede çıkar süreci bitmediği sürece vatandaşı düşünen hiç kimse yok. Keşke benim Antalya’ya geldiğim gibi siz de Hakkari’ye gelebilseniz. Gittiğim her yerde memleketimin güzelliklerini anlatıyorum ama insanları çekinerek davet ediyorum. Çünkü insanlar gelmek istemiyor, korkuyor. Siyaset böyle giderse daha çok şey göreceğiz. Ben şimdi Antalya’ya geliyorum, siz Hakkari’ye gelmiyorsunuz. Belki bir gün bende Antalya’ya gelemeyeceğim. Nerede vatandaşı düşünen birlik ve barış sistemi. Kim vaat ediyor bunları?
HDP’nin içinde bulunduğu çelişkiyi hatta ülkemizin gerçek tablosunu anlatır gibi konuşmuştu karşımdaki. Bir daha soru sormadım. Sadece düşündüm…
Yorumlar
Kalan Karakter: