Ambulans sireninde önce ambulansın icadına bakmak gerekiyor. 1869 yılında Amerika’da Edward Dalton ismindeki birinin düşünüp icat ettiği ambulans yıllar geçtikçe gelişen teknoloji ile evrimleşti. Bu evrimlerin en öenmli göstergelerinden birisi de ambulansların ışık ve sesle uyarıcı olarak kullandığı sirenler. Sirenlerin yanış ıra gelişen teknoloji ile şok cihazına kadar birçok tıbbı teçhizat ambulanslarda yer alınabiliyor
Ambulans sireninin doğuşu, acil tıbbi hizmetlerin organize edilmesi ve hızlı bir şekilde hasta veya yaralıların yardıma ulaştırılması gerekliliğiyle doğrudan ilişkilidir. Ambulans sirenleri, acil durumlarda yolları boşaltmak ve diğer sürücüleri uyararak ambulansların hızla ilerlemesini sağlamak için kullanılır. Bugün, ambulans sirenleri genellikle yüksek sesle, çeşitli frekans ve desenlerde çalabilen elektronik cihazlardır. Bunlar, ambulansların acil durumlarda yol almasını sağlamak ve diğer sürücüleri uyarmak için tasarlanmıştır. Ancak, tam olarak ambulans sirenlerinin kim tarafından ve ne zaman icat edildiği konusunda net bir tarih vermek zor olabilir, çünkü bu teknolojinin gelişimi zamanla evrimleşmiştir.
Ancak belli olan bir nokta var. Ambulansın Türkiye’de ilk kullanım tarihi çok önceler gidiyor. Ülkemizde ambulans hizmetlerinin geçmişi Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. 1. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusu içinde Hilal-i Ahmer, bugünkü adıyla Kızılay tarafından organize edilen atlı ambulansların kullanıldığı biliniyor. Yemen‘de de aynı anda 2 hastanın taşınabildiği develer ile hasta tahliyeleri yapılıyordu. Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti‘nin kurulduğu yıllarda Rus Savaşı devam etmekteyken gerek yurtiçi gerekse yurtdışında yardım toplamaya başlayan cemiyet, bu yardımlarla ordunun ilaç ihtiyacını karşılamış olup 9 tane gezici hastane ve 4 tane ambulansı kullanıma kazandırmıştı. Yine Osmanlı İmparatorluğu‘nun son yıllarında Kızılay tarafından kullanılan Albion isimli İskoç şirketi tarafından üretilen 1917 model motorlu ambulanslar kullanılmaya başlanmıştı.
Kurtuluş Savaşı sonrası hastanelerin de hasar görmesi ve yetersiz kalması nedeniyle Almanya‘da üretilen doktor vagonları ile demiryolları aracılığı ile Anadolu‘daki birçok kasaba ve kente sağlık hizmeti götürüldü.
1955 yılında İstanbul Beyoğlu‘nda kurulan cankurtaran merkezinin telefonunu arayanlara Sarıyer, Beşiktaş, Beyoğlu, Eminönü, Fatih, Üsküdar, Kadıköy ve Eyüp‘te olmak üzere 8 ayrı noktadaki toplam 15 cankurtaran aracının hizmet verdiği biliniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: