Antalya'da 30 Mart yerel seçimlerinin ardından 'Eski Büyükşehir Belediye Başkanı' olarak anılan Mustafa Akaydın, partisi CHP'nin Pazar günü yaptığı önseçimle, üzerinden 'eski' sıfatını attı ve 4'üncü sıra milletvekili adayı oldu. Akaydın, seçimin sonucunda 30 Mart sonrasının en çok eleştirilen üç isminden biri olan CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'dan sonra dönemin İl Başkanı Devrim Kök'ten önce listede yer aldı.
'PARTİ TABANINDA YER AÇMIŞIZ'
Sonuçlara ilişkin ekibiyle yaptığı değerlendirme toplantısında oluşan "Bu seçim Hoca'nın rüştünü ispat etme seçimidir" görüşünü benimsediğini aktaran Akaydın, "Ben 2009'da parti tabanından gelmeyen, gökten zembille inmiş bir Büyükşehir Belediye Başkan adayıydım. 5 yıllık belediye başkanlığı döneminde gördüğüm kadarıyla parti tabanında yer açmışız kendimize" dedi.
EN ÇOK NE SORDULAR NE ANLATI
Önseçim kampanyası sürecinde en çok karşılaştığı sorunun "Size, Ankara'da ulaşabilecek miyiz?" olduğunu aktaran Akaydın, buna belediye başkanlığı dönemine ilişkin "Başkanım sana ulaşamadık. Çocuğumuz işe almadın" şeklinde dile getirilen serzenişlerin eklendiğini anlattı. Üyeyle buluşmasında önce yerel seçim sonuçlarını anlattığını aktaran Akaydın, şöyle konuştu:
"Benim analizimi dinledikten sonra kafalarında olan soruların büyük çoğunluğunu sildiler. Sonuçlar gösteriyor ki ikna edici olmuşum. Ama Kepez'de Erdal Öner'in aday gösterilmesi, Muratpaşa'da Süleyman Evcilmen'in aday gösterilmemesinde hiçbir dahlim olmadığını defalarca anlatmak zorunda kaldım. Bir de seçim başarısızlığı olmadığını anlattım. 2011 seçimlerinde biz Antalya'da ikinci partiydik. 6.1 puan AKP bizim önümüzdeydi. 30 Mart'ta biz Büyükşehir'i kaybetmedik bütünşehri kaybettik ama aradaki makas 1.8'e indi. Şimdi bu önseçimin yarattığı motivasyonla CHP Antalya'da açık ara birinci parti konumuna yükselmiştir."
'AK PARTİ İLE YÜREKLİ MÜCADELE'
Akaydın, Ak Parti ile hem Üniversiteler Arası Kurulu Başkanlığı hem de Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde sokakta, farklı içeriklere sahip toplantılarda yaptığı mücadelenin de "Siz bu konuda yürekli mücadele edeceksiniz" algısını yarattığını belirterek, seçilmesinde bir diğer önemli etken olduğunu söyledi.
Akaydın, önseçim sürecinde bir de parti içi sorunları hiç gündeme getirmediğini, aksine bunun gündem haline getirilmesini ayıp kabul ettiğini söyledi.
'ÖNSEÇİM DOĞASI GEREĞİ EŞİT ŞARTLARDA OLMUYOR'
Akaydın, önseçim yarışının doğası itibariyle adil ve eşit şartlarda gerçekleşemeyeceğini söyledi. Önseçimin oldukça masraflı bir kampanya olduğunu söyleyen Akaydın, "Parası çok olan daha medyatik bir kampanya yürüttü. Benim gibi daha az parası olanlar daha az medyatik yürüttü. Ben tanınıyordum, o noktayı böyle telafi ettik. Bu açıdan bakınca adil değil ama bazı yemeklerde, ilçe gezilerinde tarafgir tutum alan ilçe örgütleri vardı. Adaylardan yana, net. Bir adayı diğerlerinin aleyhine konuşma üstünlüğü sağlayan, birkaç adaydan yana tavır sergileyen ilçe yöneticilerimiz var. Ama bu işin fıtratında var" şeklinde açıklamada bulundu.
Akaydın, bu tablo içinde 96 kişi arasında sıyrılan Niyazi Nefi Kara, Figen Çalıkuşu ve Rafet Zeybek'in üzerinde önemle durulması gerektiğini kaydetti. Bu isimleri yürekten kutladığını söyleyen Akaydın, "Seçimden bir ay önce sorulsaydı bu isimler listeye girer mi diye, samimi olarak ifade edeyim ihtimal vermezdim. Sahada çalışırken gördüm ki önde gidiyorlar. CHP'li seçmen kendi listesine bu isimleri almıştı. Sandıktan çıkmaları o saatten sonra benim için sürpriz değildi. Seçimin gerçek galipleri bu arkadaşlar" diye konuştu.
RAKİPLERE UYGUN SAHA VAR MI?
Akaydın, "CHP eski Genel Başkanı Baykal, eski İl Başkanı Kök ve kendisinin aynı anda seçilebilecek sıralardan listede yer almasının rakiplere kendiliğinden propaganda alanı yaratır mı?" sorusuna ise "Tam tersine" diye karşılık verdi. CHP'nin şu anda muhteşem olarak değerlendirdiği seçim avantajı olduğunu savunan Akaydın, "Üç ismi de aynı listeye koymakla partili 'Bu insanlar ne olursa olsun bizim değerlerimizdir' dedi ve bize mesajı da 'Gidin Antalya için el ele tutuşun, çalışın' oldu. Bunun bir zararı yok. Hiçbir adayın artık şahsi boyutta birbiriyle karşı karşıya gelmesinin anlamı yok ve partili bunu cezalandırır" diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: