Ahıska Türkü Kerim Osmanlı, ailesinin 3 oğlundan biri olarak 1940 yılında Gürcistan'da dünyaya geldi. 4 yaşındayken ailesiyle birlikte Kazakistan'a sürgün edilen Osmanlı, İkinci Dünya Savaşı sırasında askere gittikten sonra bir daha haber alamadıkları ağabeyi Kerim Feyzullayev'i hiç unutmadı. Azerbaycan Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan Kerim Osmanlı, kendisi henüz 2 yaşındayken evden ayrılan ve bir daha dönmeyen ağabeyinin izini yıllar boyunca aradı.
MEZAR RUSYA’DAYMIŞ
1995 yılında Kazakistan'dan eşi Möhteber Osmanlı ve 5 çocuğuyla Antalya'ya yerleşen Kerim Osmanlı, ağabeyinden bir ize rastlama umudunu hiç kaybetmedi. Yaklaşık 4 yıl önce Antalya'da kuyum işi yapan kızı Sevil Hüseyinoğlu'nun Rus arkadaşının aracılığıyla Rusya'daki bir televizyon kanalında yayınlanan 'Beni Bekle' adlı programın ekibine ulaşan Osmanlı, ekibin uzun araştırmaları sonucu ağabeyinin mezarının Rusya'da olduğunu öğrendi. Krasnador'a bağlı Krımsk şehrindeki 'Dostluk Mezarlığı'nda ağabeyinin mezarını ziyaret eden Osmanlı, 70 yıl sonra ağabeyinin ruhu için Kur'an-ı Kerim okuttu, dualar etti, yemekler yaptırdı ve Gürcistan'daki evlerinin bahçesinden getirdiği toprağı mezarına döktü.
ARAMAYA DEVAM ETTİ
Antalya'ya geldikten sonra da araştırmalarına devam ettiğini belirten Osmanlı, şunları söyledi: "2012 yılında bir gün kızım Sevil'in Rus arkadaşı bize geldi. Sohbet sırasında Rusya'da bir televizyon kanalında yayınlanan 'Beni Bekle' programında bir tanıdığı olup olmadığını sordum. O da en yakın arkadaşının o kanalda çalıştığını söyledi. 'Ağabeyimi bulmak için bana yardım eder misin?' diye sordum. O da seve seve bunu yapacağını söyledi. Rusya'ya döndükten sonra o kanala gidip, benim verdiğim bilgileri ekibe anlattı. Birkaç ay sonra Moskova'dan beni aradılar. Ağabeyimin şehit olduğu yerin ismini verdiler bize. Çok kötü oldum. Çok ağladım."
MEZARINA TOPRAK DÖKTÜ
Rusya'da kendilerini karşılayan arkadaşlarıyla birlikte Krymsk'taki 'Dostluk Mezarlığı'nda ağabeyinin mezarına gittiklerini anlatan Kerim Osmanlı, "Çok kötü oldum, ağabeyimin mezarını görünce. Yanımda Gürcistan'daki evimizin bahçesinden aldığım toprak vardı. O topraktan döktüm mezarına. Kur'an-ı Kerim okuttuk, dualar ettik, yemek yaptırdık. Şehit olmuştu. Ailemle haberi paylaştığımda sevinç ve hüznü aynı anda yaşadık. Gelecek yıl yine gideceğim, ağabeyimin mezarına. Ağabeyimin mezarını bulmama yardımcı olan herkesten Allah razı olsun" dedi. Çocukluğundan bu yana diğer amcası Yaşar Feyzullayev ve babasının, hep kayıp olan amcasını anlattıklarını belirten Sevil Hüseyinoğlu, "Onların istediği şey; öldü mü, sağ mı bunu öğrenmekti. Belki başka bir ülkede yaşıyordu. Belki Türkiye'de yaşıyordu. Hiçbir şey bilmiyorduk. Bunu öğrenmek istiyorlardı. İyi ki mezarını da olsa bulduk. Çok şükür" diye konuştu.