Tek kelime olsun konuşamaz ya…
Duyulan acıdan kurur ya nutku...
‘Bu kadar da fazla…’
‘Yeteerrrr’ dedirten..
Acıdan kaynaklanan isyanın tavan yaptığı…
Sözün bittiği yerdeyiz gayrı…
…
Kaldırılan tabutlar, erkek milletinin kaldıramayacağı kadar ağırlaştı…
En son damla oldu Özgecan Aslan…
Yok efendim ‘Mahalleli çözüm…’
Yok efendim ‘Ehliyet mecburiyeti getirilsin’
Falan da filan…
Hemen her gün ortalama iki kadın katlediliyor…
Öldürülen, yaralanan, dövülen kadınların çokluğu, neredeyse arş ı alaya yükselmiş...
Zorlaya, zorlaya... Ikındıra, ıkındıra…
Bir komisyon kurdurulmuş…
Amma velakin…
Oluşturulsa da komisyon, orta yerde dururken çözüm yolu…
Her gün ortaya bir tez atılıp, laf dolandırılıyor…
…
Özgecan’ı öldüren de ehliyetliydi…
Sürücü ehliyeti yetmemiş…
Birde kitle taşıma aracı sunulmuş altına…
İnsanları güvenlikli taşısın diye…
Sonuç?
Türkiye’nin utancı oldu Özgecan olayı…
Tüm Türkiye ayakta, bu vahşet karşısında.
Ama yasa koyucular hala ayak sürümede…
…..
Hüküm verilmiş bir kere abilerce…
Ayak diretmeleri ‘Verilenle yetinmesini bilsinler’ babından…
Bakın siyasi partilerimize…
Uzağa değil…
Antalya’mıza bakalım…
CHP:
Birinci sırada her zaman olduğu gibi Deniz Baykal’ımız canımız, ciğerimiz…
İkinci sıra milletvekili adaylığı için düşünülen yine erkek…
3-4-5…
Aynı…
AKP:
MHP:
Ve diğerleri?
Yok anasına satayım…
Olsalar da en seçilemeyecek yerde kadınlar...
Nasılsa boykot etmiyorlar.
Bir, iki klasik, ‘Anamız, bacımız, ayaklarının altı öpülesicelerimiz’ hamasi sözler…
O kadar…
Yeter mi?
Yetiyor demek ki…
Çünkü, bu kadarını hak ediyorlar onlara göre…
….
‘Efendim kota getirdik... En çok kadından yana biziz’
Rahmetli Necmettin Erbakan’ın deyimiyle:
‘Hadi oradan. Hadi oradan’
Kota sözü bile başlı başına bir ayıp değil mi?..
‘Onlar bir yere gelmede acze düşüyorlar, biz ellerinden tutuyoruz, belli bir oranda’ demeye gelmiyor mu?
Dünyaları fethediyoruz…
Onların acılarını acımız bilip, dünya alemi ayağa kaldırıyoruz…
Ala...Güzel de…
Ya içimizde başa gelen, reva görülene ne demeli?..
Kadınlar…
O yiğit kadınlar…
Yılmadan, usanmadan her platformda hak arayışını sürdürüyorlar…
Her seferinde de savuşturuldukları için, başlarına gelmedik kalmıyor.
…
O kadar çok istiyorum ki ağlamayı…
Hıçkıra hıçkıra…
O kadar çok istiyorum ki bağıra çağıra isyan etmeyi…
O kadar çok utanıyorum ki erkek olmaktan, kaçacak delik aramacasına…
Ve o kadar acizim ki, hiçbir şey yapamamaktan…
Karımın yüzüne bakmaktan çok, ama çok utanıyorum…
Bu utançları yaşatanlardan ziyade…
Kadına zulmü kader biçen ortam yaratıcılarına ne demeli?
Aciz kalmak, acze düşmek meğer ne menem şeymiş…
Ne kadar utanç vericiymiş…
‘Yer yarılsa da içine girsem’i aratan…
Affet bizi Özgecan.. .
Affedin bizi Özgecan’lar…
Yorumlar
Kalan Karakter: