REFERANDUMA RAĞMEN
• Ali Tüzün’le yaşanan sorunun ardından önce başkan olarak atandınız. Sonra da seçimle başkan oldunuz. Süreci anlatır mısınız?
Ali Tüzün özgür hür iradesiyle, istifa etti. Yönetim kurulu başkanı olarak yönetimin içinden birisi seçilmesi gerekiyordu. Bizde o dönem öncelikle partinin içinde olan AKP’li arkadaşımız Mustafa Dinleten , Hüseyin Samani’nin yakını faydalı olur, Türel’le aramızda köprü olur düşüncesiyle onu göreve getirdik. Görüşmemiz neticesinde o dönem toplu taşıma araçlarının durdurulmaması konusunda mücadele ettik. Başkan Menderes Türel’le o dönem midibüs ve otobüs projesinden vazgeçilmesi noktasında görüşmelerimiz oldu. Menderes Türel, Mustafa Dinleten arkadaşımıza ‘bir referandum yapın kendi içinizde, 12 metre mi istiyorsunuz yoksa 9 metre mi karar verin. Ondan sonra değerlendiririz’ dedi . Bizde kendi içimizde bir referandum yaptık. Yüzde 90 katılımda, yüzde 97 civarında 9 metre çıktı. Eski araçların 9 metre araçlarla değiştirilmesi ve ortak olunmaması, araçlar bir gün çalışır, bir gün yatar ama herkesin kendi arabası olur anlamında bir düşüncemiz vardı. O referandumdan çıkan sonuca istinaden Menderes Türel, ‘ben kesinlikle 9 metreyi kabul etmiyorum. 2’ye 1 birleşeceksiniz 12 metre otobüs alacaksınız’ diye söyledi. O dönem ‘7 günlük bir görev süresi içinde bana verdiği sözü yerine getirmedi’ diye arkadaşımız hemen istifa etti. Sonrasında göreve biz geldik. Görüşmelerimiz esnafın menfaatleri doğrultusunda, 2’ye birden kesinlikle geri adım atılmayacağı fikri bizde de hakimdi artık. Belki daha iyi olur düşüncesi ile 2’ye biri bir nevi kabullendik ve değişim süreci başladı. O dönem Menderes Türel, bu işin çok iyi olacağını ve destek olacağını, benim de destek olmam halinde daha iyi çalışacağımızı söyledi. Bizde esnafın ve Antalya halkının menfaatine olan her işte katkı koyacağımızı kendisine söyledik. Bu noktada ben yönetimin içerisinden seçilmiş bir kişiyim.
SEÇİMLE GELDİK
• Müfettiş raporları doğrultusunda kayyum ataması da yapıldı değil mi?
Antalya Otobüsçüler Odası’na Ali Tüzün’ün kişisel olaylarından dolayı oda başkanlığında dışında başka işlerlerle uğraştığından, esnafa faydalı olamadığından dolayı, bir de oda kurulalı 5 yıl olmuş, o günden bugüne hiçbir oda aidatı toplanmamış. Asli görevi olan aidatları toplamadığından dolayı müfettiş raporu ile bakanlık gerekçesi ile seçim noktasında görevlendirme yapıldı. Görevli olan arkadaşlarının görevi de genel kurul seçimini hazırlamaktı. Bize de şu tarihte şurada seçim var denildi. Seçim dönemi içinde oda başkanı bendim. Antalya’da bir algı oluşturuldu Antalya Otobüsçüler Odası’na kayyum geldi diye. Müfettiş raporlarında da var her şey.
ALGI OPERASYONU VAR
• Büyükşehir ile oda arasında eskiden gelen bir iletişim sorunu mu vardı? Geçmişte kamuoyunun göremedikleri nelerdi?
Ali Tüzün kişisel kooperatif kurmasıyla alakalı Menderes Bey, odayla olan bağlantılarını birazcık kapattı. Belediye ile bağlantılarda ne kadar sorun yok desek de sorun vardı. Bu noktada belirli bir tıkanma noktasına gelmişti. Ali Tüzün’de bu tıkanma noktasında istifa etti. Esnafta öyle takdir etti. Baktı ki esnaftan istifa etmesini istiyor kendisi istifa etti. Bizde o dönemde ne yapabiliriz, kim başkan olsun diye düşündüğümüzde o arkadaşı layık gördük. O da baktı ki onunla da, parti ile de bu işin bağlantısı yok. Büyükşehir Belediyesi tam şehir yasası geçtiğinden beri yetki tamamen onda oldu. Bize deniliyor ya, otobüsçüler bu işi düzgün yapmıyor, yanlış bir algı operasyonu düzenleniyor. Büyükşehir bizden kamera istedi. Biz 6’şar tane taktık. İç hatların ihalesi yapılması gerekiyor dediler biz karşıladık ve karşılamaya devam ediyoruz. Bunları neden biz yapıyoruz? Antalya’da vatandaşa kötü muamele ediliyor deniliyor. Vatandaşın biri arıyor, falan şoför beni gasp etti veya bana kötü muamele etti diyor. Vatandaşın sözüne karşı bizde kendimizi savunamıyorduk. Oysa şimdi kamera kaydı ve ses kaydı var. Artık bu söylemlere inanmayıp, gerçekten benim şoförüm hata yaptıysa, durağına düzgün yanaşmadıysa hepsinin kaydı var. Benim şoförüme cezai işlem gerekiyorsa yapın diyoruz. Burada bizim amacımız üzüm yemek, bağcı dövmek değil.
SEÇİMDE TÜREL’E CİDDİ DESTEK VERDİK
• Referandum öncesi Büyükşehir Belediyesi otobüs sürücülerini gözlemleyeceğini açıkladı. Bu çıkışın sebebi neydi?
2014 seçiminde o dönemde Menderes Türel’e ciddi destek verdik. Araç içeresinde şoförlerimiz siyaset yaptı. Onlarında bu noktada elbette ki endişeleri var. O dönem onların istedikleri hangi kanallarsa o radyolar açıldı. Araçlarda siyasi reklam yasak. Ama aracın önü arkası her yeri Menderes Türel’in reklamıyla kaplandı. O dönemde Akaydın Hoca, reklam olan araçları sıraya salmadı. Çıkmadık. Neydi bize verdiği iki sözdü. Antalya’da yaprak bile kıpırdamazken araca ne gerek vardı dedi. Bu araçları gelir gelmez ilçelerde değerlendireceğim ya da tarih olacak dedi. İki bu aktarmalar konusunda bu sistemi değiştireceğini ve aktarmaları ortadan kaldıracağını söyledi. Örnek veriyorum insanların şehir merkezine hep binebileceği hatları oluşturduk. Bunları yaptık. O dönem 80 kusur tane hat varken, 56 hata düşürdük. Hatları iptal etmedik. Hiç bir vatandaştan ‘şu hat vardı iptal oldu’ diye bir şey duymadık. ‘Sorun yaşıyoruz’ diyen kimseyi duymadık. Bir devrim yarattık. O ulaşım master planının dışında biz tamamen hatları değiştirdik. Memnun olmayan kimse olmadı. Hattı planlaman için bilim adamı olman gerekmiyor. İnsanların seviyesine inmen gerekiyor. İnsanları dinlemen gerekiyor. İhtiyaç neyse onu algılaman gerekiyor. Şimdi yine aynı noktadayız. Şimdi ‘200 tane araç alınacak’ deniliyor.
SORUNU ÇÖZMEK İÇİN BİLİM ADAMI OLMANA GEREK YOK!
Biz Antalya’nın hizmet almasının önünde kesinlikle engel değiliz. Halk 200 araç olursa güzergahtan daha sık araç geçer düşüncesi var değil mi? Antalya’da taşınan yolcu sayısı belli. İstanbul’da, Ankara’da 12 metrelik bir aracın günlük taşıdığı yolcu sayısı 1200 ile 1400 arası. Bunlar metropol şehir bunları baz almıyorum. Isparta, 100 tane araçla 95 bin yolcu çekiyor. Biz Antalya’da kaç yolcu taşıyoruz biliyor musunuz? Günlük taşıdığımız yolcu ortalamamız 520. Yani bu rakama baktığımızda şu an Antalya’da 540 araçla çalışıyoruz. Biz bu araçların yarısını çalıştırmak durumundayız. Yani burada planlama hatası var. Biz 540 araçla bin yolcudan hesaplasak 540 bin yolcu taşımamız gerekirken, 280 bin yolcu taşıyoruz. Yani yarı kapasiteyle çalışıyoruz. Burada bilim adamı olmaya gerek yok. Veriler ortada.
YÜZDE 78 NİYE MEMNUN DEĞİL?
• O zaman uzlaşamadığınız konu nedir?
Ulaşımı kullanan kişilerin yüzde 78’i memnun değilmiş. Neye göre kime göre? Acaba bir araştırma yaptınız mı? Bu yüzde 78’in memnuniyetsizliği neden? Örnek veriyorum kart dolum noktasını bulamadım. Bu benim kabahatim mi? Benim evimin yakınında durak yok. Bu benim kabahatim mi? Klimaların açılmaması benim kabahatim mi? Yönetmelik var. Allah korusun bebek arabasıyla biri bindi. Çocuk içinde. Allah göstermesin otobüs bir fren yaptı. Çocuk fırladı arabanın içinde. Allah göstermesin ölü. Sorumlusu kim?
OTOBÜSLERLE 289 BİN YOLCU TAŞIYORUZ
• Ulaşım AŞ. kart satışları ile ilgili size bilgi veriliyor mu? Kentte toplu ulaşım hangi oranda kullanılıyor?
Kart satışı ayrı bir şey. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin verileri burada. BElediyenin tüm araçlarında, Pamfilya, Döşemealtı Kırkgöz Kooperatifi, Antalya Otobüsçüler Odası, ANTOBÜS belediyenin araçları, 21 nolu SS Halk Otobüsleri Kooperatifi tamamında taşınan yolcu sayısı 219 bin 113. 7 Haziran’da 289 bin. 25 Haziran’da 132 bin. Atladığınız bir nokta var raylı sistem ile taşınan 50-51 bin kişi var. O zaman bu memnuniyetsizliğin 4’te biri de sizin taşıdığınız yolcuyu kapsar.
SÖZLEŞMEDEN HABERİMİZ YOK
• Ulaşım AŞ ile Kent Kart arasında olan bir sözleşme var. Sözleşmede diyor ki, Antalya Ulaşım AŞ kendi işletmekte olduğu 40 otobüs, 14 tramvay, 3 nostalji tramvayı, 3 deniz otobüsü ve bundan sonra işleteceği tüm araçların sistemi, teknolojik alt yapısı, gerekli yazılımın kiralanmasına ve genel kurul kararı uyarınca da özel taşımacı esnafın girişim ortaklığına istinaden sisteme dahil edilerek bu araçlara da kurulmasına karar verilmiştir. Burada özel taşımacı esnafın bir ortaklığı söz konusu. Siz yaptınız mı böyle bir sözleşme?
Yok yapmadık.
• 1 Aralık 2015’te yapılan bir sözleşme var. O zaman otobüslerinizde Kent Kart kullanılmasını varsayan bir anlaşmanız yok?
Onunla alakalı ulaşım yönetmeliğinde tam yetkiyi Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne vermiş. Akaydın döneminde sözleşme yapılmıştı sonradan o da iptal edildi. Bu 40 otobüs gerekçe gösterilerek sürekli iptal edildi. İhale yapıyor hangi hatta çalışacağını bilmediğinden dolayı, bunu gerekçe göstererek iptal ediyor. En son TBMM’de çıkan karar doğrultusunda kendi şirketine ihalesiz verebilir kararı aldı. O da Akaydın hocayı kurtardı. O yasa onu kurtardı. 40 aracı yoksa çalıştıramayacaklardı.
YÜZDE 2 KENTKART’IN
• Başkan Türel’in ilk döneminde ulaşım esnasından kesilen cirolar yüzde 11 + KDV’ydi. Mustafa Akaydın geldiğinde ‘esnaftan çok para kestirmeyeceğim yüzde 5 olacak’ dedi. Sonra Türel’in ikinci döneminde ‘aynen devam edecek ‘ denildi. Yapılan sözleşmeye bakıyoruz yüzde 8’i geçmez diyor. Bunun yüzde 2.8’i Kent Kart’a gidiyor. Belediyenin aldığı var. Ulaşım AŞ’nin aldığı var. Bu duruma ne diyorsunuz?
Şu anda 5.9 kesiyorlar. 5 kesiyor. 0.9’da KDV’si. Benim bildiğim kadarıyla yüzde 2’sini Kent Kart alıyor.
• Siz bu parayı ödüyorsunuz ama sözleşmeniz yok. Size neye göre fatura kesiliyor?
Antalya Kart Sistem İşletme bedeli yazıyor faturanın üzerinde. Yani haftalık 233 lira kesmiş bende. Bizim bir tek havuz sistemine dahil olacağız diye imzamız var. Biz otomasyon sistemine imza atmadık.
TOPLANAN PARAYI BİLMEYİZ
• Şimdi ben kartıma 100 lira yükledim diyelim. Ama bir sabah bir akşam günde iki kere biniyorum. Binlerce insan gerek 10 lira olsun gerek 50 lira olsun kartlarına peşinen para yatırıyor. O ay içinde de ya kullanıyor ya da kullanmıyor. Bu biriken paranın tasarrufu kimde, kim kullanıyor? Sözleşmede Ulaşım A.Ş.’nin güvencesi altındadır diyor. Ne kadar para biriktiğini siz görebiliyor musunuz?
Hayır, bizi ilgilendirmiyor. Güvence dediniz. Ankart’ta insanların parası gitti. Güvencesi var mı? Şimdi Türel kaybedip gitse daha o para belediyenin kasasında olan paradır. 280 bin kişi kullanıyor ama normalde baktığımda 1 milyon kart satılmıştır, şu an. 1 milyon karttan 280 bin kişi sirkülasyon yapıyor. Diğer geride kalan kişilerin kartında sürekli para duruyor. Onlar kullanmıyor bile.
ENDİŞELERİMİZ VAR
• Bunun denetiminden siz neden yoksunuz?
Yokuz. Bunun yazısını da yazdık. Taşıdığımızla hak edişlerimizin örtüşmediği noktasında endişelerimiz olduğunu kendilerine yazılı bir şekilde ifade ettik. Burada bizden bir yazılımcı bir tane de muhasebeci olması gerektiğini yazdık. Hala daha cevap vermediler. Belediye başkanları değiştiğinde yönetim tarzları değişmiyor. Aynı şekilde devam ediliyor. Burada şeffaflık olması gerekir, halkın bile bilmesi lazım. Bu kadar kart satıldı, günlük hesabımda bu kadar para var, bu parayı şu kadar faizle değerlendirerek belediyemize katkı sağlıyoruz demesi gerekmez mi? Biz bundan 2 ay öncesi dedik ki, bizim belediyenin kiralayacağı araç bedellerinin bizim havuzdan karşılandığı endişemiz var. Parasının oradan karşılandığı yönünde endişemiz var. Dedik ki, arkadaş biz ne yapalım? Dedim ya çalışmalarımızla hak edişlerimiz arasında örtüşmezlik var diye. Bizim araçlarımızda kart okuma cihazlarımın ekranından o aracın günlük kaç ciro yapığı görülüyordu. Şu kadar yolcu taşıdı, şu kadarı emekli şu kadarı tam diye görülüyordu. Bunu biz dedik ki bir gün, tüm araçlarımızın ekranından toplanan parayı yazalım, toplayalım. Bütün araç başına bölelim hesabımıza yatan parayla oradaki parayı karşılaştıralım dedik. Bunu da arkadaşlar yanlış anlamasın belediyeye bu konuda bilgi verelim dedik.
ŞEFFAFLIK ŞART
Biz böyle bir şey yapacağız dedik ertesi gün cihazlarımızın ekranlarından ücretler kaldırıldı. Şimdi endişemiz bir kat daha arttı. Haklı değil miyiz? Bizden bir tane yazılımcı ve muhasebesi orada otursun günü birike kaç para ciro yapıldı kaç kişi bindi hepsini denetlesin. Havuzun başında dursun. Ondan sonra belediyenin 5.9 mu aldığını, 3.9 mu aldığını onu net görsün. Geri kalan esnafa dağıtıldı mı dağıtılmadı mı görsün diyoruz ama cevap yok.
KARLI TEKLİFTE BULUNDUM
• Seçim öncesi size’ 40 otobüs kalkacak’ sözü verildi. Sonra
kiralama yoluyla araç sayısı arttı. Bunun nedeni kamuya size bağımlı kalmadan hizmet mi?
Büyükşehir Belediyesi’nin kiraladığı araçlar 5 buçuk metredir. 5 bin + KDV, 5 bin 900 lira + şoför + yakıtını karşılıyor belediye. Ben dedim ki “bizde şu anda 80 tane 2’ye bir aracını birleştirmeyen esnaf var. Sayın başkanım sen bu araçları kiralama bende zaten mevcut araç var. Esnafın aracı yatıyor. 3 bin + KDV’ye sana vereyim” dedim. “Hem de kamuda kar etmiş olsun. Belediye de zarar etmesin” dedim. Kabul etmediler. Şu an 40 araç kiralık, 60’a çıkaracaklar.
KİMSENİN ADAMI DEĞİLİZ
• Seçimde aktif çalıştık dediniz. 2019 seçimlerinde de desteklemeyi düşünüyor musunuz? Ya da esnafın böyle bir talebi var mı? İkincisi de ‘Muhitin Böcek’in adamı’ diye bir etiket yapıştırıldı size.
Bizim kapımız herkes açık. Bu noktada hiç kimsenin adamı değiliz. Bugüne kadar hep taraf olduk, doğrudur. 2014 seçimlerinde Akaydın’a çalıştık. Akaydın yine yanlış yaptı. Hem Antalya halkına hem de esnafa yanlış yapmıştı. Yanlış yönlendirmelerle yanlış yönetti. Belki yanlış yönetmeyecek aslında ama yakınında ki insanların yanlış bilgileri ile yanlış yöne gidiyorlar. Az önce ne dedim? Bu işleri yapmak için bilim adamı olmanıza gerek yok. Bu işte emek sarf etmiş adamları bir araya getir. Çok mu zor yani? Burada belediye başkanları yanlış yönlendiriliyor. Menderes Türel yanlış bir insan değildir. Akaydın’da yanlış bir insan değildi. Yanlış yönlendirmelerden dolayı bu duruma geldiler. Menderes Türel’le doğrudur seçim öncesinde çalıştık ama esnafın menfaati doğrultusundan çalıştık. Benim hiçbir siyasi parti ile bağlantım falan da yok. Menderes Türel’le çalışmamız esnafın menfaatine olduğu doğrultusunda var. Esnafın zarar göreceği noktasında olamaz. Ben esnafı temsil eden biriyim. Bundan önceki arkadaşlar her şeye evet demiş olabilir. Bu şehirde işi götürmüş olabilir ama ben öyle değil. Ben esnafım temsilcisiyim. Esnafın zarar göreceği noktada kesinlikle karşısında dururum. Bu dönemde nasıl durduysam. 200 araba kesinlikle yanlıştır. İhtiyaç varsa getirin. Gelin anlatın bize de. Anlayalım. Karşı değiliz. Bu güne kadar seçimlerde biz taraf olduk ama bertaraf olan da biz olduk. Biz artık taraf falan değiliz. Dediğim gibi biz herkesin adamıyız. Herkese kapımız açık. Büyük şehir Belediye Başkanı Menderes Türel dahil,Muhittin Böcek ve herkese kapımız açık. Odamız bir sivil toplum örgütü. Herkes gelecek. Yarın öbür gün olmaz ya oldu diyelim HDP’den belediye başkanı seçildi. Ne yapacağız? Büyükşehir’le biz uyumlu çalışmak zorundayız. Esnafın menfaati doğrultusunda. Görüşmeyecek miyiz HDP’li diye?
851 ARAÇ VAR
• 12 metrelik 500 otobüs Antalya’ya yeter denildi. 40 minibüste kent dışında olacak dedi. Şu ana kadar kaç minibüs vardı?
851 araç vardı. 700 tane M kökenli araç var. 151 tane de halk otobüsü var.
• Ne kadarı dönüştü peki?
457 tane faal çalışan var. Ama 460 oldu sayı.
• Diğer araçlar çalışıyor mu?
Çalıştırmıyor işte. Ben size vereyim diyorum. Hem esnafın, hem de kamunun yararına olsun diyor ama çalıştırmıyor.
HAKLIYKEN HAKSIZ DURUMA DÜŞMEDİK
• Alınacak araçları Antalya dışında mı kullanılacak?
Benim bu seçim öncesinde esnafımızın yakıtlarını bile karşılayamadığı noktada hesapları Menderes Bey’e sundum. Referandumdan sonra vereceğini söyledi. Bekledik. Referandum sonunda zam konusunda anlaştık. Bizim istediğimiz çoktu, o az verdi. Bir noktada anlaştık zam konusunda. Yüzde 22 ile 25 arasında değişen bir zam oranı verdi. O dönem bana söylediği şuydu, bu bahsettiğimiz kiralık olan 30 araç var ki bana göre 20 araç ihtiyacı karşılayabilir. Şimdi de 60 araç kiralanacağı söyleniyor. Normalde çalıştırdıkları yere 20 araç yeter. 40 tane araç boşu boşuna kiralanmaktadır. Çalışıyor mu çalışmıyor mu hiç denetleyen var mı? Ben bakmıyorum beni alakadar etmediği için. Baktığım zaman altından bir şey çıkıyor. 20 araç yetmesi gerekirken 60 araç kiralanıyor. Bu araçlar için Büyükşehir Belediye Başkanı kendisi alacağını ve bu konuda ona destek olmamı istedi. Başkanım zamlar bir uygulansın tekrar oturur konuşuruz dedim kendisine. Bu konu öyle geçiştirildi. Referandum da zam verileceği zaman bir anda bizim önümüze 200 araç gündemi getirdiler. 200 aracı nerede çalıştıracaksınız dediğimizde, bu araçların sizle ilgilisi yok. Sizin çalışmadığınız yerlerde ilçelere çalışacak dendi. 12 metre aracın buralarda çalışma şansının olmadığını, 12 metrelik bir aracın Korkuteli’ne gidemeyeceğini biz kendilerine ilettik. İlk başta dediler ki Antalya’ya 1002 araç lazım. Aradan bir hafta geçti yanlış hesaplamış 1002 araç Antalya’ya fazla dediler. Sonra ne yaptılar? ‘501 tane 12’lik araç lazım, 2’ye bir birleşeceksiniz’ dediler. Ona da eyvallah dedik. Hiçbir taşkınlık yapmadık. 400 esnafım arabasını çekti. Tomalı araçları kiralara yine yolu kapatır direnirdik. Ne yapacak? Asacak mı bizi? Ama biz bunlarla uğraşmadık. Biz haklıyken haksız duruma düşmemek adına bunlarla asla ve asla uğraşmadık.
ARAÇ TAKİP SİSTEMİ VAR
• Hangi hatların daha verimli olduğu belirlenmeden bir havuz sistemi oluşturuluyor. Kendi içinizde denetim açısından bunu takip edebiliyor musunuz?
Araç takip sistemimiz var. Bu konuda gerçekten hiç endişemiz yok. Antalya Büyükşehir Belediyesi bu konuda tam yetkili. Yetkiyi de verdik. 4 kamera istendi biz 6 taktık. Araç takip sisteminde ne gerekiyorsa her türlü desteği veriyor. Ceza kurulu var. Araç kaç yolcu taşımız falan bu denetleniyor. Örnek veriyorum bir aracın Örnek köy’den Lara’ya geliş saati var. Önce ya da sonra geldiyse sistem onu otomatikman atıyor. Laura’ya mesela 12’de gelmesi gerekirken 12’yi 10 geçe geldi. Arkasında ki araç zamanında geldi. Bunların hepsini raporluyor sistem.
200 ARAÇ KONUSU
• Sizin bundan sonraki beklentiniz neler?
200 araç konusu var. Meclisten geçirmiş olmasına rağmen alıp almamak Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı. Tabi onlarında yetkisinin dışında ama İçişleri Bakanlığı’nda şu an. Geçen gün mecliste yine aşırı bir borçlanma yaptılar. Yine İç İşleri Bakanlığı’na gittiler. Belediye bütçesini çok fazla aşmış durumda. Bizimle yeniden masaya oturarak Antalya için nasıl faydalı olabiliriz planlarsak hem Antalya halkını hem de esnafım menfaatine olacak. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ulaşımda beklentisi ne olabilir? Antalya halkının en iyi şekilde taşınmasıdır bana göre. Bunun dışından başka bir beklentisi olabilir mi? Olmaması gerekir bizde bunu en iyi şekilde yapalım diyoruz. Birde taşıdığımızla hak edişlerimizin örtüşmediği endişemiz olduğundan dolayı havuz sisteminde bizden yetkilerinde olarak bunu denetlenmesi istiyoruz. Başka da bir beklentimiz yok. Seçimden önce başlayarak benim ve yönetimimim araçlarını uzun hatlara yazdılar. Bu atlatıldı. Ama esnafa zorluk verme adına kendi araçlarını şehir merkezinde bizim araçları varoşlarda çalıştırarak ve okullar açık olduğu dönemdeki saatlerde çalıştırıyorlar. Enden? Okulun açık olduğu dönemle yaz saati dönemi farklı. Bu dönem kışlık tarife uyguluyorlar. Yani araçlar 5 sırası yapması gerekirken 7 sırası yaparak yakıtı fazla yapıyorlar. Alın işte seçimdeki şeylerinizin cezasını çekin diyorlar. Mazotu kendimiz alıyoruz çünkü biz.
UZLAŞILSIN İSTİYORUZ
• Bu beklentiler karşılanmasa ne olacak peki?
Biz kimseyi dinlemiyor değiliz. Sadece masaya oturulsun ve uzlaşılsın istiyoruz. Biz randevumuzu yazdırdık. Herkesle de görüşüyoruz.