Okul çağına başladıklarında ailelerinden ilk kez ciddi anlamda ayrılan çocuklar, çevresiyle iletişiminin arttığı bir döneme girmekte ve bu nedenle yanlış beslenme okul çağından itibaren başlamaktadır.İlkokul çağındaki çocukların verilen eğitim sonucunda konulan kurallarla ruhsal açıdan etkilendiği, ayrıca sağlıklı bir şekilde büyümeleri için düzenli beslenme ile desteklenmeleri gerektiği bir gerçektir. İlkokul çağı (6-12 yaş ) hızlı büyüme ve gelişmenin devam ettiği bir dönemdir. Dolayısıyla çocuğun beslenmesinin ailesi ve okul yönetimiyle birlikte yönlendirilmesi gereklidir. Okul çağında yeme alışkanlıkları ailenin beslenme alışkanlıkları tarafından etkilenmektedir. Okulda beslenme konusunda kontrolsüz olan çocuk, yine anne ve baba çalışıyorsa eve geldiğinde kendisi, yiyecek hazırlamayla karşı karşıya kalacak ve yanlış beslenme alışkanlıkları edinecektir. Bu gibi nedenlerden dolayı ilkokul çağı çocuğunun doğru beslenmesi, ailenin ve okul yönetimindeki kişilerin eğitimini gerektiren önemli bir konudur. Eğer bunlar sağlanamaz ise büyümede yavaşlama görülür. Okula giden çocukların bir öğünü okulda geçtiği için denetlemek güçtür. Dolayısıyla anneye kalan öğün, sabah kahvaltısı, ikindi kahvaltısı ve akşam yemeğidir. Bu öğünlerde çocukları daha sağlıklı, kaliteli ve dengeli beslemek mümkündür.
NELERE DİKKAT ETMELİYİZ!
Kahvaltısını yapmayan çocuk hem zihinsel hem fiziksel performans açısından zayıf kalacak, bağışıklık sistemi zayıflayacak, hastalıklara kapısı açık olacaktır. Bu nedenle kahvaltı yapmak için mutlaka zaman ayırmalıyız. Ana öğünlerinde az besin tüketen çocuk ara öğünde maalesef ki bol şekerli yiyecekler seçebilmekte bu da diş çürümelerini arttırmaktadır. Kan şekerini ani yükselten yiyecek seçildiğinde çocukta tekrar şeker tüketimi artacaktır. Bu kısır döngü sağlık problemlerine yol açabilmektedir. Şekerli yiyecekleri yemeyi seven çocuklara (kakaolu fındık kreması, reçel, bal vs.) yanında mutlaka süt veya yoğurt vermelisiniz. Gece yatmadan önce C vitamini içeren bir meyve ile beraber verilen pekmez yararlılığı daha fazla olacaktır. Tahin – pekmez karışımını da kakaolu kremalar yerine enerji verici olarak verebilirsiniz. Yoğurt yapımında kullanılan bakteriler yoğurt içinde yararlı bakterilerin artmasına sebep olacağından en güzel bağışıklık sistemi koruyucusu olacaktır. Yoğurt ve/veya ayran çocuğunuzu kış döneminde hastalıklardan koruyacaktır. Hem bağırsak problemi yaşamayacaklar hem de dengeli bir kalsiyum alacaklardır. Ayrıca probiyotik özelliğinden dolayı bağışıklık güçlendirici kefir de bu yaştaki çocuklara günde 1 çay bardağı kadar verilmelidir. Antioksidan vitamin (A,C,E Vitaminleri) içeriği açısından, posa açısından, mineraller açısından zengin sebze ve meyvelerin yararı saymakla bitmez. Çocuklar için önemli olan A Vitaminini çocuğunuza havuç yedirerek sağlayabilirsiniz. C vitamininden zengin meyve veya meyve suyunu günde 1 bardak, koyu yeşil yapraklı sebzeleri günde 1 porsiyon, diğer meyvelerden ve sebzelerden ise günde 2-3 porsiyon vermelisiniz. Sebzelerde mutlaka az da olsa yağ olsun böylece yağda eriyen vitaminin biyo-yararlılığı artacaktır. Sebzeye aşırı direnç gösteren çocuğun meyve porsiyonları arttırılmalıdır. Omega-3 açısından zengin balık haftada 2-3 kez ve diğer omega-3 içeren besinleri de (ceviz,keten tohumu,semizotu vs.)yemesine özen gösterin. Süt-yoğurt (günde 3 porsiyon) tüketimi çok önemlidir. Sebze meyve alışkanlığı kazandırılmalı, balık yedirilmeli ve çok tahıllı ekmek (günde ortalama 5-6 dilim) vazgeçilmez besinler olmalıdır. Çocuk ıvır-zıvır yiyeceklerden vazgeçirilmeli ve fast-food çocukların her zaman ana öğünü olmamalı, ön planda tutulmamalıdır. Gazlı içecekler, çay, kahve, kızartma vs. tüketimi kesinlikle yasaklanmalı. Bunlar sağlıksız, yağlı ve kalorili besinlerdir Çocuklar büyüme çağında olduklarından, demir depolarının dolu olması gerekir. Bunu sağlayan en birincil besin kırmızı ettir (günde 2 -3 porsiyon). Çocuğunuza üzüm, keçiboynuzu,dut pekmezi gibi besinleri verebilirsiniz. Yetişkinlerden görüp çay ve kahve içmeye özenen çocuklara suyun içine pekmez karıştırarak çay, kahve hatta asitli içecek görüntüsü yaratıp içirebilirsiniz. Çünkü çay ve kahvedeki tanen ve kafein çocuğun kansızlık yaşamasına neden olacaktır. Özellikle kurubaklagiller de demir açısından iyi bir kaynaktır, hele bir de kış dönemi bu besinler daha da sık yenilmelidir. Tamamen süte dayalı bir beslenme örüntüsü, tek başına yeterli olmayacaktır. Zaten tek besine dayalı bir beslenme, çocuklarda kabul edilemez. Örneğin günde 600 ml’den fazla süt tüketilmesi, kansızlığa zemin hazırlar. Ara öğünlerde ise çocuklara kestane, kuru kayısı, kuru erik, badem, fındık, fıstık, yaban mersini, kuru üzüm gibi kuru yemişleri karıştırıp vermek çok iyi bir çözümdür. Hem mineral açısından hem de posa açısından zengin olan kuruyemişler çocuğa kış döneminde sağlıklı bir direnç ve güç verecektir, kabızlık problemi olmayacaktır.