'Dinin direği' olarak tanımlanan ve İslam'ın beş şartından birisi olan beş vakit namazın, İslam'ın cemaate verdiği önemden dolayı, toplu olarak eda edilmesi gerekmektedir. Cemaatle namaz kılmak kitap, sünnet ve icmal ile sabittir. Cenab-ı hak peygamberimize hitaben şöyle buyurur: "Sen müminler arasında bulunup onlara namaz kıldıracağın zaman onlardan bir kısmı seninle beraber olsun." Hz. Peygamber (S.A.S) de cemaatle namazın faziletini şöyle açıklamıştır:
"Cemaatle kılınan namaz, bir insanın tek başına kıldığı namazdan 27 derece daha faziletlidir. "Bir kimse güzelce abdest alır, sırf namaz için camiye giderse, camiye varıncaya kadar atmış olduğu her adıma mukabil bir derece yükselir ve bir günahı silinir." Cemaatin teşekkül etmesi için en az iki kişi gereklidir. Bu da imamla birlikte bir kişinin daha bulunmasıyla olur.
Cemaatin gerçekleşmesi için bu iki kişiden birinin imam olması, diğerinin de buna uyması gerekir. İmama uyan şahıs ister erkek, ister kadın, isterse akil çocuk olsun fark etmez. Çünkü Peygamber (S.A.S) iki kişiyi 'cemaat' diye adlandırmıştır.
Beş vakit farz namaz ile teravih ve küsuf namazları gibi sünnetler cemaatle kılınabileceği gibi münferit olarak da kılınabilir. Ancak cuma namazı ile bayram namazlarının cemaatle kılınması şarttır. Zira bu iki namazın sıhhatinin şartlarından biri de cemaattir.
Bayram namazları için imamla birlikte bir kişinin daha bulunması yeterlidir. Cuma namazı için ise bu sayı imam hariç ikiden az olamaz. Resulullah (S.A.S) cemaat namazının faziletini çeşitli vesilelerle dile getirmiş, kendisinden bu konuda bir çok hadis işitilmiştir. "Kişinin cemaatle kıldığı namaz, kendi başına kıldığı namazdan yirmiyedi derece üstündür."
Cemaate katılmak için başkalarıyla namaz kılmaya gücü yetmek, çıplak olmamak ve mukim olmak şartları aranmaktadır. Bir kimse evinde hanım ve çocuklarına imamlık yaparsa, cemaatin faziletini elde edebilir ve sevap kazanabilir. Fakat camide cemaatle kılmak daha çok sevabı gerektirir.
Cemaate gitmeme mazeretleri şunlardır: Yürüyemeyecek kadar hasta olmak, felçli olmak, ihtiyar olmak, kör olmak, kolu, ayağı kesik olmak. Bunların dışında herkesin kendi durumuna göre meşru sayılan önemli mazeretleri de cemaate gitmemeyi mubah kılabilir. Evde hastasının başında bulunması gereken kişi v.s. gibi. Cemaatle namazın sayılamayacak kadar faydaları vardır. Müslümanları birbirinden haberdar etmesi, toplumsal bilinci geliştirmesi, insanların birbirinin dertleriyle dertlenmesi, büyük küçük, amir- memur, fakir- zengin gibi farklı kuşakları birbirine yakınlaştırması açısından cemaatin çok büyük önemi bulunmaktadır.