Müzeler bizlere gelmiş geçmiş kültürlerin “yaşam” izlerini gösterir.
Antalya’da kaç müze var; ben bilmiyorum! Sorsam siz de bilmezsiniz. Çünkü müzeler Avrupa’dakiler gibi “reklam” yapmayı sevmezler.
“Gelen gelir gelmeyen gelmez.” der yan gelip yatarlar. Müzelerden sorumlu Bakanlık da aynen öyledir.
Bakanlık bile bilmez kaç müzesi vardır. Ne durumdadır haberleri yoktur.
Ha birkaç müze; öyle ya da böyle bilinir ama bunun reklamını da ne Bakanlık ve ne de müzenin kendisi yapmamıştır.
Orayı gezenler, görenler yapmıştır; onların yerine!
…
Müzeler “müze” olarak kendilerini tanıtmadıklarından; ne yerini ve içinde ne var ne yok vatandaşların bilmesine imkân yoktur.
Sadece turistler iyi bilirler. Onların elindeki rehber kitaplarda her türlü müze bilgisi; fotoğraflarla, yazılarla ve krokilerle anlatılır.
KALEİÇİ’NDE KAÇ MÜZE VAR?
Kimse bilmez!
Bana sorarlar “Oyuncak Müzesi nerede?” derler; ben de tarif ederim.
Yoktur bir Kaleiçi haritası belli köşelere konulsun ve gelip geçen ona baksın ve nerede olduğunu (YOU ARE HERE) görsün.
Yahut gidilecek, görülecek yerlerin nerede olduğuna baksın.
Yok, yok!
Geçen hafta yazdım; yalan yanlış “kopyalara yapıştır” sistemiyle çoğaltılan haritalara turistler rağbet etmemektedirler.
Hele bir öyle küçük harita var; üzerinde “yalınayak” izleriyle gidilecek sokakları bir “çizgi” şeklinde göstermektedir. Ki ben bu haritadan nefret ediyorum.
Neden?
Yok mu başka gezilecek sokaklar da yalnız o sokakları gösteriyorsunuz?
Yani Kaleiçi’nde “müzeler nerede?” yerlerini gösteren bir levha veya işaret yoktur.
SUNA İNAN KIRAÇ MÜZESİ
Kaleiçi’nin en güzel müzesi ama insanlar önünden geçer orada bir müze vardır bilmezler!
Nedeni çoktur ama hata kendilerindedir.
Hesapçı Sokak üzerindeki kapıyı kapalı tutup; Müzeye buradan biden giden bir koridor /geçiş yapmadılar.
“Ben bile geçsem beni buradan sokmayın” diyen eski öfkeli müdür yüzünden; Müzenin önünden geçen milyonlarca insan su gibi akıp gittiler.
Bana yol soran olursa; dün de bugünde hâlâ o müzeyi gezmeleri için “ısrarla” tavsiyelerde bulunuyorum.
AMA OLMUYOR İŞTE
Kaleiçi şu anda Antalya’nın en güzel bir “cazibe merkezi” olmuş durumdadır. Gece gündüz binlerce yerli/yabancı turistler “belli” sokaklar da dolaşsalar bile; gezmektedirler.
“Nerede ne var ne yok” bilmeden gezen bu insanlar; barları, meyhaneleri görmekte ve “İşte Kaleiçi böyle bir yer” demektedirler.
Kalekapısı’ndan girişten itibaren “tarih” ve “coğrafya” sizi karşılar! Yer altı ve yer üstü güzellikleri sayısızdır.
Ama bilemezsiniz nerededir?
Bakanlığın bile turistlere verecek ne bir Antalya ve ne de Kaleiçi haritası yoktur!
İş böyle olunca; boş gelen turist “boş boş” gezmekte ve boş şeylerin fotoğrafını çekip gitmektedir.
ANTALYA MEVLEVİHANE MÜZESİ
Nerede? Hı! Nerede?
Var mı yok mu kimin haberi var?
Ben söyleyeyim: “eski GÜZEL SANATLAR GALERİSİ” VARDI ya!
Orayı “kapatıp” yıllarca restore ettiren “Kale” dışından bir VAKIF ; EN SONUNDA BURANIN RESTORESİNİ BİTİRİP BURAYI BİR MÜZE YAPMIŞ!
“ANTALYA MEVLEVİ HANE MÜZESİ” diye de kapısına bir levha koymuş!
“Nerede, biz her gün oranın önünden geçiyoruz ama göremiyoruz” derseniz yanılırsınız!
“Laz fıkrası” gibi; ana cadde üzerinde ne bir levha ve ne de ufak bir işaret var. Tesadüfen Cumhuriyet Meydanı’na gider ve oradan da Yivli Minare’ye giden o dar araya saparsanız; tam önünden geçerken ancak görebilirsiniz.
“Aa! Burada imiş!” dersiniz.
…
Kapısız ve bilgisiz bir “Mevlevihane Müzesi” görmek isterseniz; lütfen benim tarfim üzerine gidin; gezin ve görün.
Öteki müzeler nerede? Onları da ya Müze veya Belediyelere sorun: “Nerede….?” deyin.
Onlar da belki fark eder de bilgi levhalar ve haritalarında onlara yer verirler.
Vermezse!
…
Onlar için mahsuru yok! “gezen gezer, gezmeyen gezmez bize ne” der; çaylarını içip mesainin bitmesini bekler dururlar.
Normaal!
Ömer Bey gerçekleri dile getiren bir duyuru yazmışsınız sizi tebrik ederim selamlar.
Teşekkürler Ömer Bey.