Yok! Yok!
Bildiğiniz gibi “Hükümet Bakanı” değil benim “BAKAN” dediğim!
Mesela Kaleiçi’nde yaşıyorsunuz ve bir şikâyetiniz oldu, bir isteğiniz oldu ya da her hangi mahalle ile ilgili bir sorununuz oldu!
Telefon ile veya yürüyerek gidip kapısını çalıp:
“Benim şöyle bir sorunum var. Yardımcı olur musunuz?” diyebileceğiniz bir “BAKAN” olmalı.
…
Yanına giderken randevu almadığınız, makamına girmeden önce 70 yaşında bile olsanız sizi tepeden tırnağa, elle yoklama çekmeyen güvenlikçilerin olmadığı!
Sekreteri ya da özel kalemi olmayan, sizi ayakta bile karşılayabilen, havasız, kompleksiz, saygılı bir BAKAN!
Sizin de çay kahve ikram etmesini beklemeden:
“Müsaadenizle”
diyerek işiniz biter bitmez çıkacağınız bir yer olmalı.
BAKAN da siz söyler söylemez gerekli notları almalı ve gereğini yapmalıdır.
Belediyeler; size ve bana yaptıkları gibi:
“Muratpaşa Belediyesi’ne yada Büyükşehir Belediyesi’ne başvurun” dememeli Sayın Bakan’ımıza.
MUHTARLAR NE YAPSIN?
Muhtarlara verilen yetkiler malum!
Kaleiçi Muhtarlarımız son iki dönemde hepsi aynı kaldılar. Sevilen sayılan kişiler. Onlar da Kaleiçi ve burada yaşayanlar için ellerinden geleni yapıyorlar ama “yapamıyorlar” maalesef.
“Yetki” meselesi! Hepsi bu.
KALEİÇİ BAKANI GEZMELİ
Gezmeli ve görmelidir.
Duvarlara yazı yazanları, resim çizenleri, sokaklara çöp koyanları, şarıl şarıl sularla dükkânlarını yıkayanları veya “yangın” hortumlarını kullananları görmelidir.
Mesela; geçen sene bir “yapıştırıcı” ekip Hıdırlık Sokağın yarısında görme engelliler” için döşenen “plastik” yolları kontrol ettiler. Tam benim atölyemin önünde aniden (!) bırakıp gittiler.
Geri de gelmediler!
Ben hangi Belediyeyi arayım da; hangisine bu olayı anlatayım da gelsinler de tamir edip bitirsinler!
Hangisine?
Hele “Turunç Masa” diye bir Birim var:
“Talebiniz kayıt edildi…”
“Beyefendi/Hanımefendi bu benim talebim değil. Bu olay Belediyenin kendi olayı. Ben sadece bir vatandaş olarak “bilgi” veriyorum. Yardımcı olmaya çalışıyorum.” dememe rağmen onlar ısrarla:
“Talebiniz …vs.” diyorlar!
İşte ben de bu yüzden bir seneden fazla “üzülüyorum ama hiçbir resmi kuruma” bu olayı anlatamıyorum.
Hıdırlık Kulesi ile Yat Limanına dönen köşe arasında onlarca “görme engelli” yollarındaki plastik levhalar kavladı. Uçlarına turistlerin, çocukların ayakları takılıp düşüyor. Bazılarını vatandaş ve esnaf alıp bir köşeye koyuyorlar ama “maalesef bir BAKAN olmadığından” bu rezillik hâlâ devam ediyor!
KİMSE BAKMIYOR
Sorumluluk duygusu yok! “Bana necilik” duygusu sarmış her yerlerini!
Belediye çalışanları gelip geçiyorlar ama her nedense böyle “yurttaşlık” hizmetlerini algılayıp: bu işleri yapacak kimselere söylemiyorlar!
TURİSTLER durmadan fotoğraf çekiyorlar bu sokakta ve bu rezillik aynen fotoğraflara yansıyor.
Ve dünya bizi böyle de görüyor!
…
Normal BAKAN zaten ANKARA’da.
Milletvekillerimiz de ANKARA’da.
Burada bir Belediye Başkanlarımız ve bir de muhtarlarımız var.
Kaleiçi’ni gelip gezen de yok bu sıralarda.
Misafir gelince gezerlerken; onlarda hep havaya, evlere bakıyorlar. Yollara kimse bakmıyor.
Çocuklar ve turistler de ayakları takılınca fark ediyorlar.
BİR BAKAN İSTİYORUM KALEİÇİ’Nİ ÇOK SEVECEK.
BİR BAKAN İSTİYORUM Kİ; KALEİÇİ TARİHİNİ İYİ BİLECEK.
BİR BAKAN İSTİYORUM Kİ; SİZ ŞİKAYET ETMEDEN O KENDİSİ GÖRECEK SORUNU VE HEMEN ÇÖZECEK.
BİR BAKAN İSTİYORUM Kİ; KALEİÇİ’Nİ HAK ETTİĞİ TARİHİ VE TURİSTİK DEĞERLERİ KAZANDIRABİLECEK.
…
Var mı?
Yok mu?
Adeta Kaleiçini sıfırlamak için yemin etmişler ! Kaleiçine Giriş Kapılarındaki yabancı Dil bilmeyen (!) Turistler bir yana,Türkler ile dahi çok basit sorunları çözme kabiliyetinden çook uzak olan beceriksiz görevlileri kim niçin koyar ve Milletin alın Teriyle kazandığı paranın vergilerini hak etmeyenlere niçin verirler !!! Sokak Tabelalarını dahi beceremeyenlere,OTELLERİN yanına (!)bangır bangır Müzik yapan Barlara ruhsat verenlere niçin yetki verilir ??? 37 yıldır Kaleiçine hakettiği değeri verecek yetkililer görmek istiyorum,ama YOK.Haklısın Ömer Ağabeyim YOK ...