Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın 4,5 yıl yakın korumalığını yapan Mahir Çağlar, Facebook’ta bir video yayınlayarak “Uysal’ın kanunsuz ve kuralsız(!)” neler yaptığını maddeler halinde yayınlamış.
Dinledim videoyu ve hemen gazeteciliğin verdiği refleksle konu nedir diye araştırdım.
Meğer Mahir Çağlar, bulunduğu görevden başka bir birime gönderilmiş.
Bunun da nedeni, “maddi çıkar karşılığında birilerinin iş takibini, Başkana yakın olma nüfuzunu kullanarak yaptığı KANITLANMIŞ ve bunun üzerine Başkan Uysal’da bir başka birimde görevlendirmiş Mahir Çağlar’ı…”
Yani, her şeye rağmen Çağlar’ın görevine son verilmemiş sadece görev yeri değiştirilmiş.
Ama bu bile Çağlar’ın mesnetsiz ve temelsiz birçok iddiayı(!) kamuoyuna iletmesine yetmiş zahir.
Çağlar, videosunda kendisinin ve ailesinin CHP’li olduğunu ve kendisine yapılan bu haksızlığı(!) kabullenmediğini ifade ediyor.
Sormazlar mı adama, madem sen çok dürüst bir CHP’lisin ve öyle bir aileden gelmektesin ve üstelik yaptığın şeyler kanıtlamış olduğu halde “seçime 1 hafta kala” bu türden bir açıklamayı hangi saikla yapıyorsun?
Çağlar’ın ileri sürdüğü iddiaların hiç birsinin ne temeli, var, ne de herhangi bir kanıt ortaya konulabilmiş.
İki tane otel ismi zikrederek bu otellerin ruhsatlarının hukuksuz verildiğini ifade ediyor…
Var mı orta da bununla ilgili bir belge?
Yok, sadece söylüyor…
Erhan Karaaslan ile ilgili ifadeleri bir yana diğerleri gayriciddî ithamlardır.
FETÖ’den tutuklu Erhan Karaaslan meselesine gelince…
Bu konu sürekli pişirilip kamuoyunun önüne konuluyor…
Uysal, Karaaslan’la görüşmüş mü?
Evet, görüşmüş-ki bunu kendisi de reddetmiyor zaten…
Karaaslan’a ait Falez A.Ş, Belediyeye aktarılmış mı?
Evet, bu da doğru…
Uysal, bu kişiden danışmanlık almış mıdır?
Bunu bilmiyorum ama velev ki almış olsun…
Şimdi sormak gerek; tüm bunlar Ümit Uysal’ın FETÖCÜ olduğu ya da FETÖ ile işbirliği yaptığı sonucunu meydana getirmez…
Bir Belediye Başkanı herkesle her konuda görüşür, hatta Belediyenin çıkarlarına uygunsa iş ve ticarette yapar.
Ne yani, Uysal’ın görüşeceği her kişiye “hooopp durum bakalım, önce savcılığa gidip temiz kâğıdı alın, ya da emniyet müdürlüğünden GBT’nizin temiz olduğuna dair bir belge getirin” demesi mi gerekir?
Bir belediye başkanının görüştüğü kişiler cani olabilir, katil olabilir, sapık olabilir, sosyopat ya da şizofreni olabilir…
Ne yani bir katille görüşünce Başkanda katil ya da işbirlikçisi mi olacak?
Bu kadar edepsizce ve ahlaksızca bir iddia ancak seçim öncesi siyasi pirim elde etmek isteyenlerce kullanılmak üzere ileri sürülebilir.
TBMM Kürsüsünden “Hocaefendiye kimse dil uzatamaz” diye ağlayan Bakanlar FETÖCÜ olmayacak, FETÖCÜ olduğundan tutuklu bulunanla görüştü diye bir başkana FETÖCÜ damgası basılmaya çalışılacak…
Hadi oradan şarlatanlar…
Dinledim videoyu ve hemen gazeteciliğin verdiği refleksle konu nedir diye araştırdım.
Meğer Mahir Çağlar, bulunduğu görevden başka bir birime gönderilmiş.
Bunun da nedeni, “maddi çıkar karşılığında birilerinin iş takibini, Başkana yakın olma nüfuzunu kullanarak yaptığı KANITLANMIŞ ve bunun üzerine Başkan Uysal’da bir başka birimde görevlendirmiş Mahir Çağlar’ı…”
Yani, her şeye rağmen Çağlar’ın görevine son verilmemiş sadece görev yeri değiştirilmiş.
Ama bu bile Çağlar’ın mesnetsiz ve temelsiz birçok iddiayı(!) kamuoyuna iletmesine yetmiş zahir.
Çağlar, videosunda kendisinin ve ailesinin CHP’li olduğunu ve kendisine yapılan bu haksızlığı(!) kabullenmediğini ifade ediyor.
Sormazlar mı adama, madem sen çok dürüst bir CHP’lisin ve öyle bir aileden gelmektesin ve üstelik yaptığın şeyler kanıtlamış olduğu halde “seçime 1 hafta kala” bu türden bir açıklamayı hangi saikla yapıyorsun?
Çağlar’ın ileri sürdüğü iddiaların hiç birsinin ne temeli, var, ne de herhangi bir kanıt ortaya konulabilmiş.
İki tane otel ismi zikrederek bu otellerin ruhsatlarının hukuksuz verildiğini ifade ediyor…
Var mı orta da bununla ilgili bir belge?
Yok, sadece söylüyor…
Erhan Karaaslan ile ilgili ifadeleri bir yana diğerleri gayriciddî ithamlardır.
FETÖ’den tutuklu Erhan Karaaslan meselesine gelince…
Bu konu sürekli pişirilip kamuoyunun önüne konuluyor…
Uysal, Karaaslan’la görüşmüş mü?
Evet, görüşmüş-ki bunu kendisi de reddetmiyor zaten…
Karaaslan’a ait Falez A.Ş, Belediyeye aktarılmış mı?
Evet, bu da doğru…
Uysal, bu kişiden danışmanlık almış mıdır?
Bunu bilmiyorum ama velev ki almış olsun…
Şimdi sormak gerek; tüm bunlar Ümit Uysal’ın FETÖCÜ olduğu ya da FETÖ ile işbirliği yaptığı sonucunu meydana getirmez…
Bir Belediye Başkanı herkesle her konuda görüşür, hatta Belediyenin çıkarlarına uygunsa iş ve ticarette yapar.
Ne yani, Uysal’ın görüşeceği her kişiye “hooopp durum bakalım, önce savcılığa gidip temiz kâğıdı alın, ya da emniyet müdürlüğünden GBT’nizin temiz olduğuna dair bir belge getirin” demesi mi gerekir?
Bir belediye başkanının görüştüğü kişiler cani olabilir, katil olabilir, sapık olabilir, sosyopat ya da şizofreni olabilir…
Ne yani bir katille görüşünce Başkanda katil ya da işbirlikçisi mi olacak?
Bu kadar edepsizce ve ahlaksızca bir iddia ancak seçim öncesi siyasi pirim elde etmek isteyenlerce kullanılmak üzere ileri sürülebilir.
TBMM Kürsüsünden “Hocaefendiye kimse dil uzatamaz” diye ağlayan Bakanlar FETÖCÜ olmayacak, FETÖCÜ olduğundan tutuklu bulunanla görüştü diye bir başkana FETÖCÜ damgası basılmaya çalışılacak…
Hadi oradan şarlatanlar…