Bu yerel seçimde seçmenlerin mevzilenmesi ve oy kullanması, tabiri caizse “siyasi tercihlerin” dışında kalan argümanlarla olacaktır dersem yanlış olmayacak sanırım.
Bu tercihlerin neler olduğunu geçen cumartesi günü Muhittin Böcek’in, “kentin kanaat önderlerine” verdiği yemekte gördüm.
“Muhittin Böcek Gönüllüleri” adı altında toplanan 750 kişilik kentin kanaat önderleri içinde bildik ve tanıdık bir tek “CHP’li kanaat önderi” yoktu.
Adını duyduğunuz, bildiğiniz ya da sol kesim tarafından pekte bilinmeyen ve kendilerini “sağcı-milliyetçi-muhafazakar” olarak tanımlayan bu insanların “Muhittin Böcek’in” yanında yer alıyor ve destekliyor olmaları yukarıda dediğim gibi “siyaset dışı saiklerle” açıklanabilecek bir durum.
Bu durumu en güzel ifade eden “DYP eski İl Başkanı İbrahim Özcan’ın” topluluğa hitaben yaptığı konuşması oldu.
Şöyle dedi Özcan;
“Bugün burada, Muhittin Böcek’in yanında yer alıyorsak ülkemizin içinde bulunduğu bölünmüşlük ve açmazlardan kurtulmak içindir.
Ben CHP’ye oy verebilecek en son kişiydim ancak, vatansever olma zamanıdır.
AK Partinin yarattığı tahribattan ancak CHP’ye oy vererek kurtulabiliriz…”
Toplantıda konuşan bir diğer kişi ise, geçen dönem Menderes Türel’in sağ kolu olan, Büyükşehir Meclisi Başkan Vekilliği ve Encümen Başkanlığı yapan “Mesut Kocagöz” oldu.
Toplantının gerçekleşmesinde büyük payı olan Kocagöz, toplantıya katılanlara hitaben yaptığı konuşmada; AK Parti tarafından bu seçimin adeta günah keçisi haline getirilen Kürt seçmenlerle ilgili sözleri salondan büyük alkış aldı.
Şöyle dedi Kocagöz;
“Doğulu insanlarımız Cumhur ittifakına oy verdiklerinde iyi vatandaş, Millet İttifakına oy verdiklerinde ise terörist ilan ediliyorlar.
Bu ifadeler ülkemiz insanlarının bir kısmını ötekileştirmekten başka bir anlam taşımaz.
Bu bölünmüşlüğe izin vermemek için yeni bir açılıma ülkemizin ihtiyacı vardır.
Bu ihtiyacı karşılayacak olan da CHP ve Muhtittin Böcek’tir…”
Böcek ise her zamanki gibi yine formdaydı…
Kentin ve ülkemizin ihtiyaçlarını anlattı ve neden Büyükşehir Başkanlığına talip olduğunu, neler yapacağını görsellerle izleyenlere ifade etti.
Tamamen siyaset dışı olan ama merkezine Cumhuriyeti, Atatürk’ü, birlik ve beraberliği koyduğu konuşması salondan oldukça olumlu tepki aldı.
Özellikle üretimin destekleneceği ve üreticilerin korunacağını ifade ettiği konuşmasında “Bu kentin insanları yapanlarla satanları en iyi şekilde ayıracaktır” demesi salonda alkış tufanına yol açtı dersem yanlış olmaz.
Konuşmalardan sonra salonda şöyle bir dolaştım ve tanıdığım insanlarla kısa sohbetlerim oldu.
Hepsi de bir zamanlar sağ partilerde üst düzey görevlerde bulunmuş olan bu insanların ortak noktaları “vatanseverlik” duygusu oldu.
Ne CHP’yi sevdikleri için, ne de Muhittin Böcek hayranı oldukları için gelmemişlerdi.
Ülkenin gidişatından duydukları endişe onları bir araya getirmişti.
İsmini yazmamı istemeyen bir MHP eski il yöneticisinin şu söyleri sanırım hepsinin ortak noktasıydı.
“Biz ülke olarak her türlü ekonomik krizi kısa zamanda aşarız, bunun geçmişte çok örnekleri vardır. Ancak duygusal bölünme krizini aşmak çok uzun zaman alır ve zordur. Bu nedenle vatansever herkesin elini taşın altına koyması zamanıdır…”
Bu tercihlerin neler olduğunu geçen cumartesi günü Muhittin Böcek’in, “kentin kanaat önderlerine” verdiği yemekte gördüm.
“Muhittin Böcek Gönüllüleri” adı altında toplanan 750 kişilik kentin kanaat önderleri içinde bildik ve tanıdık bir tek “CHP’li kanaat önderi” yoktu.
Adını duyduğunuz, bildiğiniz ya da sol kesim tarafından pekte bilinmeyen ve kendilerini “sağcı-milliyetçi-muhafazakar” olarak tanımlayan bu insanların “Muhittin Böcek’in” yanında yer alıyor ve destekliyor olmaları yukarıda dediğim gibi “siyaset dışı saiklerle” açıklanabilecek bir durum.
Bu durumu en güzel ifade eden “DYP eski İl Başkanı İbrahim Özcan’ın” topluluğa hitaben yaptığı konuşması oldu.
Şöyle dedi Özcan;
“Bugün burada, Muhittin Böcek’in yanında yer alıyorsak ülkemizin içinde bulunduğu bölünmüşlük ve açmazlardan kurtulmak içindir.
Ben CHP’ye oy verebilecek en son kişiydim ancak, vatansever olma zamanıdır.
AK Partinin yarattığı tahribattan ancak CHP’ye oy vererek kurtulabiliriz…”
Toplantıda konuşan bir diğer kişi ise, geçen dönem Menderes Türel’in sağ kolu olan, Büyükşehir Meclisi Başkan Vekilliği ve Encümen Başkanlığı yapan “Mesut Kocagöz” oldu.
Toplantının gerçekleşmesinde büyük payı olan Kocagöz, toplantıya katılanlara hitaben yaptığı konuşmada; AK Parti tarafından bu seçimin adeta günah keçisi haline getirilen Kürt seçmenlerle ilgili sözleri salondan büyük alkış aldı.
Şöyle dedi Kocagöz;
“Doğulu insanlarımız Cumhur ittifakına oy verdiklerinde iyi vatandaş, Millet İttifakına oy verdiklerinde ise terörist ilan ediliyorlar.
Bu ifadeler ülkemiz insanlarının bir kısmını ötekileştirmekten başka bir anlam taşımaz.
Bu bölünmüşlüğe izin vermemek için yeni bir açılıma ülkemizin ihtiyacı vardır.
Bu ihtiyacı karşılayacak olan da CHP ve Muhtittin Böcek’tir…”
Böcek ise her zamanki gibi yine formdaydı…
Kentin ve ülkemizin ihtiyaçlarını anlattı ve neden Büyükşehir Başkanlığına talip olduğunu, neler yapacağını görsellerle izleyenlere ifade etti.
Tamamen siyaset dışı olan ama merkezine Cumhuriyeti, Atatürk’ü, birlik ve beraberliği koyduğu konuşması salondan oldukça olumlu tepki aldı.
Özellikle üretimin destekleneceği ve üreticilerin korunacağını ifade ettiği konuşmasında “Bu kentin insanları yapanlarla satanları en iyi şekilde ayıracaktır” demesi salonda alkış tufanına yol açtı dersem yanlış olmaz.
Konuşmalardan sonra salonda şöyle bir dolaştım ve tanıdığım insanlarla kısa sohbetlerim oldu.
Hepsi de bir zamanlar sağ partilerde üst düzey görevlerde bulunmuş olan bu insanların ortak noktaları “vatanseverlik” duygusu oldu.
Ne CHP’yi sevdikleri için, ne de Muhittin Böcek hayranı oldukları için gelmemişlerdi.
Ülkenin gidişatından duydukları endişe onları bir araya getirmişti.
İsmini yazmamı istemeyen bir MHP eski il yöneticisinin şu söyleri sanırım hepsinin ortak noktasıydı.
“Biz ülke olarak her türlü ekonomik krizi kısa zamanda aşarız, bunun geçmişte çok örnekleri vardır. Ancak duygusal bölünme krizini aşmak çok uzun zaman alır ve zordur. Bu nedenle vatansever herkesin elini taşın altına koyması zamanıdır…”