31 Mart’tan bu yana yaklaşık 3 ay geçti.
Seçim sonrasında yeni ve yeniden belediye başkanı seçilenlere yapılan kutlama ziyaretleri ile bir aylık bir zaman kaybı yaşandı.
Bu hemen her seçimde böyle olduğundan herkesçe doğal karşılanıyor artık.
Kutlama ziyaretleri döneminde belediyelerin rutin işlerinin dışında seçim öncesi açıklanan yeni projelerle ve vaatlerle ilgili bir beklenti zaten olmadı.
Ancak bütün Türkiye’yi olduğu gibi Antalya’yı da İstanbul’un yenilenen seçimleri etkisi altına aldığı için kutlama ziyaretlerinin dışında fazladan 2 ay daha kayba uğradık.
Belediye başkanlarına ve meclis üyelerine sorulan her iş için söylenen şu oldu:
“Hele şu 23 Haziran’da yapılacak İstanbul seçimleri bir geçsin o zaman bakarız…”
Dediğim gibi herkes İstanbul seçimlerine fokuslandığı için bu gerekçede doğal karşılandı.
Artık bu gerekçede son buldu.
Şimdi iş yapma ve söz verilen projelerin hayata geçirilmesi için adımların atılma zamanı geldi.
Bu süreç içerisinde yaptığım konuşmalarda siyasi mahfillerde ve sokakta ayrı ayrı beklentiler olduğunu gördüm.
Sokaktaki insanlar özellikle Büyükşehirden oldukça çok beklenti içerisinde.
İş taleplerini bir yana bırakıyorum, çünkü bu konu belediyeleri de aşan genel politikanın çözmesi gereken bir sorun.
Ama her şeye rağmen Büyükşehir Belediyesinin tarım ve hayvancılık konularında yapacağı projelerle kısmi olarak işsizlik sorununa can suyu verebilir.
Örneğin, “et ve süt ürünleri için tanzim satış merkezleri açılması” ile hem ucuz et ve ucuz süt tüketilmesini sağlayacağı gibi hayvancılıkla geçimini sağlayan çiftçilere de destek sağlanır.
Tanzim satış merkezlerinin kurulması istihdama da ciddi katkılar sağlar.
Zaten Muhittin Başkanın seçim vaatleri arasında “halk süt, halk et” gibi projeleri vardı.
Keza Muhittin Başkanın bir de “halk ekmek” projesi vardı.
Bu projesi için zaten Belediyenin elinde hazır bir ekmek fabrikası var.
Lakin EKDAĞ’ın işletmeciliğindeki ekmek fabrikasında üretim ne yazık ki Türel döneminde özelleştirilmiş ve ünlü bir gıda firması olan ÜLKER tarafından üretim yapılmaktadır.
Bu firmanın ürettiği ekmeklerin nereye gittiği ve EKDAĞ’ın ekmek büfelerine ucuz ekmek verebilmesi için dışarıdan ekmek satın aldığı, ekmekleri EKDAĞ’a satan şirketin de Türel’e yakın bir kişinin olduğu konusu ivedilikle masaya yatırılmalı.
Büyükşehrin elinde ki Türkiye’nin sayılı büyüklükte ve modern makinelerine sahip ekmek fabrikasının bir şirket tarafından işletilmesi ve bu şirketin de ürettiği ekmekleri ve unlu mamulleri otellere satarken, ucuz ekmek büfelerine büyükşehir tarafından dışarıdan ekmek satın alınmasını anlamak mümkün değil.
“ÜLKER firması ile yapılan sözleşme iptal edilmeli, ekmek fabrikasını Büyükşehir bizzat kendisi işletmelidir.”
Böylece hem “halk ekmek” projesi hayata geçirilmiş ve ciddi bir istihdam yaratılmış olur, hem de ekmek fabrikası varken dışarıdan ekmek satın almak gibi bir garabete son verilmiş olur.
Ekmek gibi kutsal bir nimet üzerinden kazanılan haksız kazanç ve rant kapısına son verilmesi Muhittin Başkanın başarı hanesine altın harflerle yazılır…
Seçim sonrasında yeni ve yeniden belediye başkanı seçilenlere yapılan kutlama ziyaretleri ile bir aylık bir zaman kaybı yaşandı.
Bu hemen her seçimde böyle olduğundan herkesçe doğal karşılanıyor artık.
Kutlama ziyaretleri döneminde belediyelerin rutin işlerinin dışında seçim öncesi açıklanan yeni projelerle ve vaatlerle ilgili bir beklenti zaten olmadı.
Ancak bütün Türkiye’yi olduğu gibi Antalya’yı da İstanbul’un yenilenen seçimleri etkisi altına aldığı için kutlama ziyaretlerinin dışında fazladan 2 ay daha kayba uğradık.
Belediye başkanlarına ve meclis üyelerine sorulan her iş için söylenen şu oldu:
“Hele şu 23 Haziran’da yapılacak İstanbul seçimleri bir geçsin o zaman bakarız…”
Dediğim gibi herkes İstanbul seçimlerine fokuslandığı için bu gerekçede doğal karşılandı.
Artık bu gerekçede son buldu.
Şimdi iş yapma ve söz verilen projelerin hayata geçirilmesi için adımların atılma zamanı geldi.
Bu süreç içerisinde yaptığım konuşmalarda siyasi mahfillerde ve sokakta ayrı ayrı beklentiler olduğunu gördüm.
Sokaktaki insanlar özellikle Büyükşehirden oldukça çok beklenti içerisinde.
İş taleplerini bir yana bırakıyorum, çünkü bu konu belediyeleri de aşan genel politikanın çözmesi gereken bir sorun.
Ama her şeye rağmen Büyükşehir Belediyesinin tarım ve hayvancılık konularında yapacağı projelerle kısmi olarak işsizlik sorununa can suyu verebilir.
Örneğin, “et ve süt ürünleri için tanzim satış merkezleri açılması” ile hem ucuz et ve ucuz süt tüketilmesini sağlayacağı gibi hayvancılıkla geçimini sağlayan çiftçilere de destek sağlanır.
Tanzim satış merkezlerinin kurulması istihdama da ciddi katkılar sağlar.
Zaten Muhittin Başkanın seçim vaatleri arasında “halk süt, halk et” gibi projeleri vardı.
Keza Muhittin Başkanın bir de “halk ekmek” projesi vardı.
Bu projesi için zaten Belediyenin elinde hazır bir ekmek fabrikası var.
Lakin EKDAĞ’ın işletmeciliğindeki ekmek fabrikasında üretim ne yazık ki Türel döneminde özelleştirilmiş ve ünlü bir gıda firması olan ÜLKER tarafından üretim yapılmaktadır.
Bu firmanın ürettiği ekmeklerin nereye gittiği ve EKDAĞ’ın ekmek büfelerine ucuz ekmek verebilmesi için dışarıdan ekmek satın aldığı, ekmekleri EKDAĞ’a satan şirketin de Türel’e yakın bir kişinin olduğu konusu ivedilikle masaya yatırılmalı.
Büyükşehrin elinde ki Türkiye’nin sayılı büyüklükte ve modern makinelerine sahip ekmek fabrikasının bir şirket tarafından işletilmesi ve bu şirketin de ürettiği ekmekleri ve unlu mamulleri otellere satarken, ucuz ekmek büfelerine büyükşehir tarafından dışarıdan ekmek satın alınmasını anlamak mümkün değil.
“ÜLKER firması ile yapılan sözleşme iptal edilmeli, ekmek fabrikasını Büyükşehir bizzat kendisi işletmelidir.”
Böylece hem “halk ekmek” projesi hayata geçirilmiş ve ciddi bir istihdam yaratılmış olur, hem de ekmek fabrikası varken dışarıdan ekmek satın almak gibi bir garabete son verilmiş olur.
Ekmek gibi kutsal bir nimet üzerinden kazanılan haksız kazanç ve rant kapısına son verilmesi Muhittin Başkanın başarı hanesine altın harflerle yazılır…