Şu günlerde elde ne var, ne yoksa seçim yatırımı olarak kullanılıyor…
Üstelik ne zamanlamasına, ne miktarına, ne de yerine bakılmaksızın bi gayret hız veriliyor…
Bunun en son örneğini Antalya’da yaşadık…
AK Partinin Muratpaşa Belediye Başkan adayı olan Gökçen Enç’e oy getirmesi kaygısıyla alelacele “Kırcami bölgesindeki hak sahiplerine tapu dağıtımı yapıldı…”
Yani diyesiler ki, bakın biz sizleri ne kadar düşünüyoruz.
Arazilerinizi imara açtık, planlamasını yaptık ve şimdide tapularınızı dağıtıyoruz…
Yıllardır özlediğiniz parsellerine kavuştunuz…
Ve tabii ki Kırcamililer de bunu yediler(!)
Oylarını Gökçen hanıma verecekler böylece…
Kırcami denen bölgenin ta en başından beri zaten imara açılmasına karşıydım…
Bu alan modern ve organik tarım için en ideal alandı.
Ancak bölge halkını organik ve modern tarımı yapmaları için teşvik etmek yerine, imara açılması ve böylece kentin arazi rantından pay almaları yönünde yöre halkı kışkırtıldı ve yıllar süren çalışmalar sonrasında tarım için en elverişli olan bu topraklar imarlı hale getirildi.
Yıllar sonra parsellerine kavuşan yöre halkı buradan elde edeceği rantın tükenmesi sonrasında yaptıklarına büyük pişmanlık duyacaklardır.
Kırcami gibi, Batı Çevre Yolunun geçmesi için yolun iki yanında bulunan yüzlerce hektarlık tarım alanının da imara açılması şehircilik tekniğine aykırıydı ve bu yolla tarım arazilerinin hızlı tükenişine katkı verilmişti.
Her neyse her şeye rağmen bu alan parselasyona kavuştu ve deminde dediğim gibi AK Partinin seçim malzemesi haline getirildi.
Ve öylesine bir hava yaratılmak isteniyor ki, sanki her şeyi Büyükşehir yaptı, çattı ve bitirdi.
Oysa Büyükşehrin yaptığı sadece 25 ve 5 binlik planları hazırlayıp bunu işlemek…
İşin teknik çalışmasını, mühendisliğini, arazi yapısına ve mülkiyete göre 18. Madde çalışması ve parselasyonunu yapan ve bu konuda onlarca kez bölge halkı ile buluşup taleplerinin yerine getirilmesine çalışan Muratpaşa Belediyesiydi.
“Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanı Türel başta olmak üzere konunun tarafı olan herkesle görüşerek planlama üzerinde uzlaşmayı sağlayan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’dı…
4 yılı aşan bir süre içinde büyük emekler veren Ümit Uysal’ı tapu dağıtım törenine-siyasi saikle olsa bile- davet etmemek emeğe ve hakkaniyete yapılan büyük bir saygısızlıktır.”
Kaldı ki Kırcami’nin imara açılması bir siyasi partinin ya da bir belediye başkanının çabası ile değil, kentin tüm dinamikleri ile siyasi partilerin aralarındaki uzlaşma ile gerçekleşmiştir.
Bu nedenle bu olayı bir seçim malzemesi yapmak ve bu amaçla da şov düzenlemek en azından bu olayda emeği olanlara ve bölge halkına karşı yapılan haksızlıktır.
Kırcami meselesinin çözümünde elbette Büyükşehrin payı vardır…
Talepleri dikkate alarak üst ölçekli planları yapmak hiçte kolay bir olay değildir…
Bu anlamda başta Türel olmak üzere emeği geçen tüm teknik elemanları ve bürokratları kutlamak gerek.
Ancak bu olayın bitirilmesinde başta Ümit Uysal olmak üzere emek veren Muratpaşa Belediyesi teknik elemanlarını yok saymak, kimsenin haddine değildir..
“Kırcami olayı ne Türel’in, ne Uysal’ın, ne Subaşı’nın, ne Kumbul’un, ne de Evcilmen’in başarısıdır.
Bu olay bu isimlerin ortak emeğinin sonucudur…”
Üstelik ne zamanlamasına, ne miktarına, ne de yerine bakılmaksızın bi gayret hız veriliyor…
Bunun en son örneğini Antalya’da yaşadık…
AK Partinin Muratpaşa Belediye Başkan adayı olan Gökçen Enç’e oy getirmesi kaygısıyla alelacele “Kırcami bölgesindeki hak sahiplerine tapu dağıtımı yapıldı…”
Yani diyesiler ki, bakın biz sizleri ne kadar düşünüyoruz.
Arazilerinizi imara açtık, planlamasını yaptık ve şimdide tapularınızı dağıtıyoruz…
Yıllardır özlediğiniz parsellerine kavuştunuz…
Ve tabii ki Kırcamililer de bunu yediler(!)
Oylarını Gökçen hanıma verecekler böylece…
Kırcami denen bölgenin ta en başından beri zaten imara açılmasına karşıydım…
Bu alan modern ve organik tarım için en ideal alandı.
Ancak bölge halkını organik ve modern tarımı yapmaları için teşvik etmek yerine, imara açılması ve böylece kentin arazi rantından pay almaları yönünde yöre halkı kışkırtıldı ve yıllar süren çalışmalar sonrasında tarım için en elverişli olan bu topraklar imarlı hale getirildi.
Yıllar sonra parsellerine kavuşan yöre halkı buradan elde edeceği rantın tükenmesi sonrasında yaptıklarına büyük pişmanlık duyacaklardır.
Kırcami gibi, Batı Çevre Yolunun geçmesi için yolun iki yanında bulunan yüzlerce hektarlık tarım alanının da imara açılması şehircilik tekniğine aykırıydı ve bu yolla tarım arazilerinin hızlı tükenişine katkı verilmişti.
Her neyse her şeye rağmen bu alan parselasyona kavuştu ve deminde dediğim gibi AK Partinin seçim malzemesi haline getirildi.
Ve öylesine bir hava yaratılmak isteniyor ki, sanki her şeyi Büyükşehir yaptı, çattı ve bitirdi.
Oysa Büyükşehrin yaptığı sadece 25 ve 5 binlik planları hazırlayıp bunu işlemek…
İşin teknik çalışmasını, mühendisliğini, arazi yapısına ve mülkiyete göre 18. Madde çalışması ve parselasyonunu yapan ve bu konuda onlarca kez bölge halkı ile buluşup taleplerinin yerine getirilmesine çalışan Muratpaşa Belediyesiydi.
“Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanı Türel başta olmak üzere konunun tarafı olan herkesle görüşerek planlama üzerinde uzlaşmayı sağlayan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’dı…
4 yılı aşan bir süre içinde büyük emekler veren Ümit Uysal’ı tapu dağıtım törenine-siyasi saikle olsa bile- davet etmemek emeğe ve hakkaniyete yapılan büyük bir saygısızlıktır.”
Kaldı ki Kırcami’nin imara açılması bir siyasi partinin ya da bir belediye başkanının çabası ile değil, kentin tüm dinamikleri ile siyasi partilerin aralarındaki uzlaşma ile gerçekleşmiştir.
Bu nedenle bu olayı bir seçim malzemesi yapmak ve bu amaçla da şov düzenlemek en azından bu olayda emeği olanlara ve bölge halkına karşı yapılan haksızlıktır.
Kırcami meselesinin çözümünde elbette Büyükşehrin payı vardır…
Talepleri dikkate alarak üst ölçekli planları yapmak hiçte kolay bir olay değildir…
Bu anlamda başta Türel olmak üzere emeği geçen tüm teknik elemanları ve bürokratları kutlamak gerek.
Ancak bu olayın bitirilmesinde başta Ümit Uysal olmak üzere emek veren Muratpaşa Belediyesi teknik elemanlarını yok saymak, kimsenin haddine değildir..
“Kırcami olayı ne Türel’in, ne Uysal’ın, ne Subaşı’nın, ne Kumbul’un, ne de Evcilmen’in başarısıdır.
Bu olay bu isimlerin ortak emeğinin sonucudur…”