Daha önceki yazılarımda İYİ Partinin kongrelerini yapmadıkça partileşme sürecine giremeyeceğini, bunun için de üye yapılmasının zorunlu olduğunu yazmıştım…
Sanki beni duymuşlar gibi bir de baktım ki geçenlerde “üye yapma kampanyası” başlatmışlar…
Kendi kendime, eh nihayet İYİ Partide bazılarının aklı başına gelmiş demek ki, dedim…
Dedim ama kampanya başladıktan sonra ortaya çıkan rakamlar hiç de iç açıcı değil…
Verilen rakamlara göre dağ fare doğurmuş durumda…
Yani üyelik için İYİ partiye itibar edilmemiş gibi bir algı var orta yerde…
250 binin üzerinde oy almış ve gelecek için umut taşıyan, iddiaları olan bir partiye niye insanlar itibar edip üye olmamışlar?
Sadece oy verenlerin yüzde 1 i üye olsa 2 bin 500 üye eder.
“Bana göre üye olmakta imtina edilmesinin nedeni İYİ Partinin kendisi değil, İl Başkanı Ahmet Aydın ve çevresine topladığı avenelerin siyasi yetersizliği, donanımsızlığı ve hepsinden öte de teşkilatlanmanın ne demek olduğunu bilmemeleri ve topluma güven verememeleridir…”
İnsanlar nasıl güvensinler ki, kurucu il başkanı ve kurucuların üyeliklerini siyasi hesaplarla silen yönetime güven duyup üye olurlar mı?
Elmalı gibi 10 bin nüfuslu bir kasabada siyaset yapan birini getirip 19 ilçe ve 1 milyon 600 bin seçmenli bir ile İl Başkanı yaparsanız sonuç bu olur.
“Nizamettin Sağır” gibi siyaseten donanımlı, tecrübeli, teşkilatlanmanın ne demek olduğunu ve sadece kendi siyasi çevresinden değil, tüm siyasi çevrelerden destek almasını bilen saygı duyulan birinden sonra “Ahmet Aydın” gibi siyaseten yetersiz birini getirmek İYİ Parti adına gerçekten talihsizliktir.
Öyle sanıyorum ki İl Başkanı ve yönetiminde yapılacak bir değişiklik İYİ Partinin Antalya’da daha da zirveyi zorlayacak bir konuma gelmesinin önünü açacaktır.
Zaten 3 Ağustos kurultayı öncesinden beri Aydın’ın görevden alınacağı konuşuluyordu.
Şimdilerde bu daha da açığa çıkmış durumda.
Şunu belirteyim ki; il başkanlığı için ismi geçen herkes bu görevi Ahmet Aydın’dan daha iyi yapacak kaliteye sahipler.
Ancak İYİ Partinin Genel Merkezi yapacağı bu atamayı çok iyi hesap etmek durumundadır.
Özellikle teşkilatlardan sorumlu olan “Koray Aydın,” kişisel ikbalini düşünmeden ve Nizamettin Sağır’ın koyduğu çıtanın üstüne çıkabilecek bir İl Başkanı ve yönetimini, hiçbir hesap yapmadan görevlendirmek durumundadır.
Yeni atanacak il başkanı ve yönetiminin ülkücü ya da merkez sağ kökenden gelip gelmediği önemli değil, önemli olan bu işi bîhakkın yapabilecek, topluma güven veren, teşkilatı birleştiren, donanımlı ve saygın birinin görevlendirilmesidir.
Çünkü bu partiye oy verenler yeni atanan il başkanı ve yönetimini hep Nizamettin Sağır’ın getirdiği çıtaya göre değerlendireceklerdir.
Böyle bir görevlendirmenin yapılması durumunda İYİ Parti hem saygın bir konuma gelecek, hem de Antalya’da ki konumunu daha da güçlendirecektir.
İnanın üye yapma kampanyasına gerek bile kalmadan insanlar kendiliklerinden bu partiye üye olacaklardır.