Çok zulüm var…
Çok haksızlık var…
Çok yoksulluk, yokluk var…
Çok işsizlik var…
Çok hukuk dışılık ve adaletsizlik var…
Çok yolsuzluk ve soygun var…
Ve işin daha da kötü yanı; bunları dert edinecek, çözüm üretecek, sahici çaba sarf edecek irade de yok…
Siyaset kurumu, ülkeyi kemiren bir olguya dönüştü…
Tehditler, yaptırımlar, ambargolar, soykırım tasarısı, mal varlığının araştırılması kararı, dondurulan AB müzakereleri, 3,5 milyon Suriyelinin sorunları, daralan ekonomi, kaçan sermaye, duran yatırımlar, konkordatolar, iflaslar, fakirleşme, yandaş şirketlerin vergilerini silme ve akıl almaz destekler verme, Suriye’ye girmenin sıkıntıları ayet ve dualarla okunmuş hamaset hapı haline getirilerek yutturuluyor topluma…
Toplu intiharlar çağına girmek üzereyiz…
Birkaç gün önce İstanbul’da, dün de Antalya’da 4 er kişilik aileler yoksullukları ve borçlarını ödeyememe nedeniyle topluca intihar etti…
İstanbul Çağlayan adliyesinde bir kişi kendisini 2 kattan atarak intihara teşebbüs etti…
Tüm bunlar olagelirken Türk tipi Başkanlık Sisteminin “nimetlerinden” utanmadan, arlanmadan alabildiğince faydalananlara bakalım:
Turizm Bakanlığı Bodrumdaki Kissebükü-Adalıyalı koyunu 1. Derece Sit Alanından 3. Derece sit alanına çevirerek turizm yatırımı tahsisi kararı aldı.
Tahsis için başvuran turizm şirketleri içinden ETS firmasına bu koy tahsis edildi.
ETS daha önceleri de bu alanda otel yapmak için 5 milyon dolar harcamış ama 2013 yılında tahsis yargı kararıyla iptal edilmişti.
ETS şirketinin sahibi “Turizm Bakanı Mehmet Ersoy…”
Bir başka örnek “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın” sahibi olduğu Medipol Hastaneleri ve Üniversitesine Atatürk Orman Çiftliği içinden Üniversitesi ve hastanesi için 555 bin metrekare tahsisi edildi.
Bu yetmezmiş gibi Bakanın sahibi olduğu Medipolitan’a KDV istisnası ve gümrük muafiyeti tanındı.
Ayrıca hastaneye 220 milyon 600 bin TL’lik yatırım teşviki de verildi.
Kendi partisinden gelecek mırıltıları kısmen susturmak için AKP gençlik kollarından alınan ve 15 günlük kurs ile bekçi yapılan 5 bin kişi, sessizce polis kadrosuna aktarıldı.
Güvenliğimiz bundan böyle AK Parti Gençlik Kollarından gelenlere emanet yani…
Hatırlanacağı üzere Adalet Bakanlığı da geçen yıl AK Parti il ve ilçe yönetimlerinden görev yapan avukatları savcı ve hâkim kadrosuna atanarak adil yargılanma hakkımız bunlara emanet edilmişti.
Maliye Bakanı Damat Bey ise sanki halkla dalga geçiyor.
“2. Abdulhamid’in Maarif Nazırı Haşim Paşa’nın "şu mektepler olmasa, maarif'i ne güzel idare ederdim“ dediğine benzer şekilde “içme ve gıda olmazsa enflasyon diye bir şey olmaz” diye bir açıklama yapıyor.
Ve hemen arkasından da “yeniden değerleme oranı yüzde 22.58 olarak belirlendi.”
Yani Motorlu taşıtlar vergisi, pasaport harcı, ehliyet harcı, trafik cezaları yılbaşından itibaren yüzde 22.58 zamlanacak!
E hani enflasyon %8,5 du…
Peki, tüm bunlar olagelirken biz ne yapıyoruz?
Sanırım “Godot’u bekliyoruz” hala…