Sizlere iki gün içinde iki “saygısızlıktan” söz edeceğim.
Bugün yazacağım saygısızlık; YSK’nın İstanbul seçimlerinin yenilenmesine dönük aldığı karardır.
Bu kararın hukuksal detaylarına girmeyeceğim, çünkü bunu bol miktarda yapanlar var zaten.
Bu karar; demokrasi ve halk iradesini hiçe sayan, Sarayın direktifleri ile yargının saygınlığını ve bağımsızlığını yok eden bir karardır.
YSK bu kararı ile İstanbul’un emekçi halkının alın terinin, aralarında saadet zinciri kuran haramzadelerin kurduğu vakıf ve çeşitli adlar altında faaliyet gösteren kuruluşlarca yağmalanmasını sağlamış ve yapılan yağmayı da kapatmalarına yardımcı olmuştur.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2018 yılında hazırladığı STK Raporundaki rakamlardan bazıları şöyle;
Okçular Vakfına 16 milyon 647 bin TL
Hûdayi Vakfına 16 milyon 476 bin TL
TÜGVA, 74 milyon 276 bin TL
Ensar Vakfına 29 milyon 797 nin TL
TÜRGEV, 51 milyon 593 bin TL
İlim Yayma Vakfına 9 milyon 365 bin TL
Ve daha irili ufaklı birçok cemiyet ve vakfa “fonlama” adı altında verilen milyonlarca lira…
Bu kuruluşlarda yetkili ve etkili konumda olanların hepsi birbirleriyle bağlantılı ve tam bir saadet zinciri…
Buraya yazsam sayfalar dolusu ilişki tutar.
Ancak birkaç tanesini yazacağım yine de…
*****
Mesela, TÜGVA isimli Vakıf “Bölge uzmanı yetiştirme” diye bir proje yapar ve bu proje İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 5 milyon TL ile desteklenir.
Projenin koordinatörlüğüne de “Doç. Selman Öğüt” getirilir.
Kim bu Selman Öğüt?
Hatırlayacaksınız televizyon programlarında agresif tavırları ile AK Parti savunuculuğu yapan “hukukçu(!)”
Aynı zamanda Sabah Gazetesi yazarı Hilal Kaplan’ın da kayınçosu…
Öğüt, 1 Nisan’dan itibaren sosyal medyada ve tv programlarında hınçla Ekrem İmamoğlu’na saldırarak “seçimlerin yenilenmesi” gerektiğini savunan bir “uzman”
*****
Hadi biraz daha devam edelim saadet zincirinin halkalarını anlatmaya…
Selman Öğüt’ün, Hilal Kaplan’la evli olan ağabeyi Süheyp Öğüt, Büyükşehir tarafından fonlanan ve kamuoyunda “Pelikan Vakfı” olarak bilinen Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezinin Başkanı.
Pelikan Vakfının yönetiminde yer alanlardan birisi ise “Can Paker…”
Kim bu Can Paker?
Sabah Gazetesi başyazarı “Mehmet Barlas’ın kayınçosu…”
*****
En büyük mali desteklerden birisini alan TÜRGEV denen kuruluşun başında “Fahrettin Altun” var.
Fahrettin Altun Cumhurbaşkanlığının halen iletişim danışmanlığını yapan birisi.
Eşi Fatmanur Altun Hanımefendi ise Türk Hava Yolları Yönetin Kurulu üyesi…
THY’nin yönetiminde yer alan “İsmail Cenk Dilberoğlu” diye birisi daha var.
Peki, kim bu Dilberoğlu?
İstanbul Büyükşehir Belediyesinden en büyük desteklerden birini alan “Ensar Vakfının 2011 den beri Başkanı…”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kaynaklarını hortumlayan, birbirleriyle ve aynı zamanda AK Parti ve Sarayla bağlantılı yüzlerce isim var.
Kısacası; 36 gün boyunca seçimlerin yenilenmesi için kimlerin, neden feveran ettikleri çok açık biçimde ortadadır.
YSK, İstanbul halkının emeğine, alın terine ve analarının ak sütü gibi helal olan iradelerine saygısızlık yapmıştır.
Bugün yazacağım saygısızlık; YSK’nın İstanbul seçimlerinin yenilenmesine dönük aldığı karardır.
Bu kararın hukuksal detaylarına girmeyeceğim, çünkü bunu bol miktarda yapanlar var zaten.
Bu karar; demokrasi ve halk iradesini hiçe sayan, Sarayın direktifleri ile yargının saygınlığını ve bağımsızlığını yok eden bir karardır.
YSK bu kararı ile İstanbul’un emekçi halkının alın terinin, aralarında saadet zinciri kuran haramzadelerin kurduğu vakıf ve çeşitli adlar altında faaliyet gösteren kuruluşlarca yağmalanmasını sağlamış ve yapılan yağmayı da kapatmalarına yardımcı olmuştur.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2018 yılında hazırladığı STK Raporundaki rakamlardan bazıları şöyle;
Okçular Vakfına 16 milyon 647 bin TL
Hûdayi Vakfına 16 milyon 476 bin TL
TÜGVA, 74 milyon 276 bin TL
Ensar Vakfına 29 milyon 797 nin TL
TÜRGEV, 51 milyon 593 bin TL
İlim Yayma Vakfına 9 milyon 365 bin TL
Ve daha irili ufaklı birçok cemiyet ve vakfa “fonlama” adı altında verilen milyonlarca lira…
Bu kuruluşlarda yetkili ve etkili konumda olanların hepsi birbirleriyle bağlantılı ve tam bir saadet zinciri…
Buraya yazsam sayfalar dolusu ilişki tutar.
Ancak birkaç tanesini yazacağım yine de…
*****
Mesela, TÜGVA isimli Vakıf “Bölge uzmanı yetiştirme” diye bir proje yapar ve bu proje İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 5 milyon TL ile desteklenir.
Projenin koordinatörlüğüne de “Doç. Selman Öğüt” getirilir.
Kim bu Selman Öğüt?
Hatırlayacaksınız televizyon programlarında agresif tavırları ile AK Parti savunuculuğu yapan “hukukçu(!)”
Aynı zamanda Sabah Gazetesi yazarı Hilal Kaplan’ın da kayınçosu…
Öğüt, 1 Nisan’dan itibaren sosyal medyada ve tv programlarında hınçla Ekrem İmamoğlu’na saldırarak “seçimlerin yenilenmesi” gerektiğini savunan bir “uzman”
*****
Hadi biraz daha devam edelim saadet zincirinin halkalarını anlatmaya…
Selman Öğüt’ün, Hilal Kaplan’la evli olan ağabeyi Süheyp Öğüt, Büyükşehir tarafından fonlanan ve kamuoyunda “Pelikan Vakfı” olarak bilinen Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezinin Başkanı.
Pelikan Vakfının yönetiminde yer alanlardan birisi ise “Can Paker…”
Kim bu Can Paker?
Sabah Gazetesi başyazarı “Mehmet Barlas’ın kayınçosu…”
*****
En büyük mali desteklerden birisini alan TÜRGEV denen kuruluşun başında “Fahrettin Altun” var.
Fahrettin Altun Cumhurbaşkanlığının halen iletişim danışmanlığını yapan birisi.
Eşi Fatmanur Altun Hanımefendi ise Türk Hava Yolları Yönetin Kurulu üyesi…
THY’nin yönetiminde yer alan “İsmail Cenk Dilberoğlu” diye birisi daha var.
Peki, kim bu Dilberoğlu?
İstanbul Büyükşehir Belediyesinden en büyük desteklerden birini alan “Ensar Vakfının 2011 den beri Başkanı…”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kaynaklarını hortumlayan, birbirleriyle ve aynı zamanda AK Parti ve Sarayla bağlantılı yüzlerce isim var.
Kısacası; 36 gün boyunca seçimlerin yenilenmesi için kimlerin, neden feveran ettikleri çok açık biçimde ortadadır.
YSK, İstanbul halkının emeğine, alın terine ve analarının ak sütü gibi helal olan iradelerine saygısızlık yapmıştır.