Daha önce yazmıştım.
Dünya ticareti yüzde 20’lere gerilemişken, önceki yıllara göre daha az cari açık vermemiz söz konusu olduğu halde döviz ve altındaki yukarı fırlayışın nedeni SARAY İKTİDARININ KARŞILIKSIZ PARA BASMASIDIR, demiştim.
Merkez Bankası, rezervlerini tüketmiş durumda.
Yapılan açıklamalara göre, 136 milyar dolara kadar çıkan döviz rezervi, brüt olarak 85 milyar dolara düşmüş durumda.
Bunun net olarak ifadesi ise 25 milyar dolardır.
Ekonomistler, Hazine’nin, Merkez Bankasında tuttuğu mevduatı çıkarırsanız “Merkez Bankasının öz kaynak olarak rezervi eskiye düşmektedir,” diye ifade ediyorlar.
Nasıl olsa ilerde bunu takviye ederiz düşüncesi ile Merkez Bankasındaki yedek akçeler ve 2019 yılının kârı Hazineye aktarılarak “başta İngiliz şirketleri olmak üzere yabancı şirketlere garanti parası olarak ödendi.”
Neyin garantisi diye soracak olursanız söyleyeyim:
Geçmediğimiz köprülerin, tedavi olmadığımız şehir hastanelerinin, kullanılmayan İstanbul hava limanının araç sürmediğimiz otoyolların yıllık garanti parasının vatandaştan çıkmayan eksik kalanlarına verilen Hazine garantisi…
Beklenmedik bir salgınla karşı karşıya kalınınca da çuvalladı iktidar.
Emeklisi, yoksulu, işçisi, memuru, esnafı, işadamı, üreticisi salgından dolayı iş yapamaz duruma gelince devleti yönetenlere seslendiler, “bizlere destek olun…”
Tamam, destek olacaklarda ortada “para yok…”
Merkez Bankasına talimat verildi, “para basın…”
Merkez Bankası, efendim rezervimiz yeni para basmaya yeterli değil, dediğinde de “karşılığı olsun olmasın siz parayı basın” denildi…
Ve böylece gıcır gıcır banknotlar bankalar üzerinden vatandaşa ulaştırıldı…
İyi de sonuç ne oldu; yükselen döviz kurları ve altın fiyatları…
Ve dövizdeki bu tırmanış vatandaşa “hayat pahalılığı olarak geri döndü…”
Şimdi her beceriksizliklerinde yaptıkları gibi “efendim başta İngiltere olmak üzere batılı sermaye Türk Lirasına saldırıyor, Londra ekonomimize operasyon çekiyor” demeye başladılar…
İyi de ta en başından beri bütün finansman düzeninizi, ülkemize operasyon çekiyor, dediğiniz İngiltere başta olmak üzere batılı bankalarla yapmadınız mı?
Anadolu emekçilerinin alın teri olan milyarlarca doları oluk oluk Londra’ya akıtmadınız mı? Tüneller, köprüler ve övündüğünüz devasa yatırımlar, onlardan aldığınız mali kaynaklarla yapılmadı mı?
Ve adamlar sizlere güvenmediği için yatırımlarına Hazine garantisi istediklerinde “hay hayyy buyurun size garanti” demediniz mi?
Çıkacak anlaşmazlıklarda Londra’da bulunun uluslar arası “Tahkim Mahkemesinin” kararlarını kabul ediyoruz demediniz mi?
Şimdi gelmişsiniz gözümüzün içine baka baka “dış güçler ekonomimize operasyon çekiyor” diyorsunuz...
Merkez Bankası tam takır…
Matbaa şakır şakır para basıyor…
Döviz fırlayınca enflasyon azıyor…
Ve siz bu beceriksizliğinize kılıf arayarak “Londra bize operasyon yapıyor” diyorsunuz…
El haya, vel iman…