Dünkü yazımda YSK’nın kanunu zorlayarak ve hukuk kurallarına uymayan bir kararla İstanbul seçimini yenileme kararının emeğe ve alın terine saygısızlık olduğunu yazmıştım.
Bugün de bir CHP’li Belediye Başkanının, bir gazetecinin emeğine ve alın terine yaptığı saygısızlığı yazacağım.
Seçim sonrası -Büyükşehir hariç- Antalya’nın doğusundaki ilçelerden Gazipaşa ile batısındaki ilçelerden Kemer, Kumluca, Finike, Demre ile Elmalı ve Korkuteli ilçelerinde belediye başkanlığı el değiştirdi.
Bu değişimin nedenleri ile yeni seçilen belediye başkanlarının önceki başkanlardan “farkının” ne olduğunu belirlemek üzere bu ilçelerin belediye başkanları ile görüşmeler yaparak bir yazı dizisi hazırlayıp yayınlamayı planlamıştım.
Bu amaçla geçen hafta yapılan Büyükşehir Meclis toplantısını fırsat bilip bu başkanlarla bir ön görüşme yapmak üzere Büyükşehir Meclis toplantısına gittim.
Kuliste söz konusu ilçelerin belediye başkanları ile bu ön görüşmeleri yapabildim.
Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz hariç hepsi ile olumlu görüşmelerim oldu.
“CHP’li Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’a” da diğerlerine yaptığım gibi kendimi tanıtıp hem seçimi nasıl kazandığını hem de Gazipaşa için nasıl bir vizyon ortaya koyacağını belirten bir söyleşi yapmak istediğini ifade ettim.
Yılmaz, yanımızda bulunan CHP’li yöneticilerin yanında,
Bugün de bir CHP’li Belediye Başkanının, bir gazetecinin emeğine ve alın terine yaptığı saygısızlığı yazacağım.
Seçim sonrası -Büyükşehir hariç- Antalya’nın doğusundaki ilçelerden Gazipaşa ile batısındaki ilçelerden Kemer, Kumluca, Finike, Demre ile Elmalı ve Korkuteli ilçelerinde belediye başkanlığı el değiştirdi.
Bu değişimin nedenleri ile yeni seçilen belediye başkanlarının önceki başkanlardan “farkının” ne olduğunu belirlemek üzere bu ilçelerin belediye başkanları ile görüşmeler yaparak bir yazı dizisi hazırlayıp yayınlamayı planlamıştım.
Bu amaçla geçen hafta yapılan Büyükşehir Meclis toplantısını fırsat bilip bu başkanlarla bir ön görüşme yapmak üzere Büyükşehir Meclis toplantısına gittim.
Kuliste söz konusu ilçelerin belediye başkanları ile bu ön görüşmeleri yapabildim.
Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz hariç hepsi ile olumlu görüşmelerim oldu.
“CHP’li Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’a” da diğerlerine yaptığım gibi kendimi tanıtıp hem seçimi nasıl kazandığını hem de Gazipaşa için nasıl bir vizyon ortaya koyacağını belirten bir söyleşi yapmak istediğini ifade ettim.
Yılmaz, yanımızda bulunan CHP’li yöneticilerin yanında,
- Bunun için benden kaç para isteyeceksiniz” deyince başımdan aşağı kaynar sular döküldü birden.
Şaşırmıştım ama şaşkınlığımı hemen üzerimden atıp şunu söyledim.
- Başkan, benim kalemimin kiralık olduğunu size kim söyledi?
Tepkim üzerine Başkan seçim döneminde medya mensuplarının haber yapmak için kendisinden nasıl para istediklerini anlatırken ben kafamı çevirip uzaklaştım…
“Bu sözler belediye başkanının, bir gazetecinin alın teri ve emeğine olan saygısızlığından başka bir anlam ifade etmez.”
Lakin şunu da unutmamak gerekir.
Gazeteci geçinen birçok kişi yerel seçim öncesinde belediye başkanlığına aday adayı ya da aday olanlarla ilişki kurup para karşılığı bir çeşit pi-ar yapma teklifi götürmüştür.
Haber yapmakla pi-ar yapmak arasındaki farkı bilmeyen siyasilerde haber yapmak isteyen her gazeteciyi pi-ar yapan medya mensubu kabul ederek tıpkı Mehmet Ali Yılmaz’ın bana söylediği gibi “kaç para isteyeceksiniz” der.
Oysa bilmeleri gerekir ki pi-arı ajanslar, haberi de gazeteciler yapar.
“Bir ilçeye hem de CHP’den belediye başkanı seçilen siyasinin, karşısında kendini gazeteci olarak tanıtan kişinin kim olduğunu, özgül ağırlığının olup olmadığını bilmeden ve tanımadan bu sözleri uluorta söylemesi bırakın gazeteciliğime, şahsıma karşı yapılmış bir saygısızlıktır.”
Seçim döneminde kendini gazeteci olarak tanıtarak kendisine para karşılığı haber yapma teklifi götürenlerin olması, onun bu sözleri bana da söylemesinin mazereti asla olamaz.
Belediye başkanları bundan böyle gazetecilerle konuşurken daha dikkatli ve özenli olmak zorundadırlar.
“Bu sözler belediye başkanının, bir gazetecinin alın teri ve emeğine olan saygısızlığından başka bir anlam ifade etmez.”
Lakin şunu da unutmamak gerekir.
Gazeteci geçinen birçok kişi yerel seçim öncesinde belediye başkanlığına aday adayı ya da aday olanlarla ilişki kurup para karşılığı bir çeşit pi-ar yapma teklifi götürmüştür.
Haber yapmakla pi-ar yapmak arasındaki farkı bilmeyen siyasilerde haber yapmak isteyen her gazeteciyi pi-ar yapan medya mensubu kabul ederek tıpkı Mehmet Ali Yılmaz’ın bana söylediği gibi “kaç para isteyeceksiniz” der.
Oysa bilmeleri gerekir ki pi-arı ajanslar, haberi de gazeteciler yapar.
“Bir ilçeye hem de CHP’den belediye başkanı seçilen siyasinin, karşısında kendini gazeteci olarak tanıtan kişinin kim olduğunu, özgül ağırlığının olup olmadığını bilmeden ve tanımadan bu sözleri uluorta söylemesi bırakın gazeteciliğime, şahsıma karşı yapılmış bir saygısızlıktır.”
Seçim döneminde kendini gazeteci olarak tanıtarak kendisine para karşılığı haber yapma teklifi götürenlerin olması, onun bu sözleri bana da söylemesinin mazereti asla olamaz.
Belediye başkanları bundan böyle gazetecilerle konuşurken daha dikkatli ve özenli olmak zorundadırlar.