Fakirhaneyi 8 yıl önce Yeşilbayır’a taşıyınca merkeze her gün Burdur yolu üzerinden gidip geliyorum…
Geçen hafta aracı eşim kullanınca bende çevreyi temaşa etmeye başladım.
Yolun sol tarafında bir tabela gözüme ilişti.
Büyükşehrin “Engelli Rehabilitasyon Merkezi” tabelasıydı.
Her gün önünden geçtiğim halde hiç dikkat etmemiştim.
Oysa Türel’in ilk dönemi sırasında 2007 yılında ve henüz inşa halindeyken gazetecileri toplayıp gezdirmişti.
Daha sonraları, faaliyete geçtiği halde bitmiş halini görmek için fırsat bulamamıştım.
Muratpaşa Belediyesinin bu anlamda yaptığı yatırımların bence de en önemlilerinden birisi olan falezlerin üzerinde kurulu “Engelsiz Kafe ve Spor Yaşam Alanını” gezip dolaşmış, yetkilileri kutlamıştım.
Takıldı kafama, çünkü dezavantajlı insanların hayatlarını kolaylaştırmaları ve toplum içinde onurlu, saygın bir yer edinmeleri açısından çağımızın en önemli sosyal yatırımı engelliler için yapılacak yatırımlardır bana göre…
Çünkü herkes potansiyel engellidir bir anlamda…
Yarın bizlerinde böyle bir yerde tedavi edilmeyeceğimizi kimse söyleyemez…
Ve telefona sarıldım, Büyükşehir Belediyesinin Sosyal Hizmetler Müdürlüğünü arayarak gezip görme ve faaliyetlerini inceleme isteğimi belirttim.
Doğrusunu isterseniz izin vereceklerini hiç beklemiyordum ama Sosyal Hizmetler Müdürlüğü bunu sevinerek kabul etti.
Ertesi gün evden çıkıp Engelli Rehabilitasyon Merkezinin yolunu tuttum.
Belediyeden bilgi verilmiş olacak ki beni kapıda karşıladılar ve 14 dönüm kapalı alanı olan 26 dönümlük Merkezi dolaştırmak istediler ama ben sadece atölyeleri ve iyileştirme alanlarını görmek, oradaki engellilerle konuşmak istediğimi belirttim.
Gerçekten müthiş bir yer…
Dediklerine göre Avrupa’da bu kapasitede bir merkez daha yokmuş.
Dünyada da sayılı Rehabilitasyon Merkezlerindenmiş…
D20 ülkelerinin Antalya’daki toplantısı sırasında liderlere ve eşlerine burayı gezdirmişler…
Hepside hayran kalmış ve kutlamışlar…
Nasıl kutlanmasın ki…
Bir saat içinde birkaçını görebildiğim 48 derslik, 13 atölye salonu, yemek salonu, 86 yatak kapasiteli otel, olimpik yüzme havuzu, hidroterapi havuzu, kapalı spor salonu, açık oyun parkı, sera ve hayvanat bahçesi, fizyoterapi ünitelerinden oluşuyor…
Engellilerle tekstil, drama, el sanatları, müzik, seramik, koku-mum-taş, görsel sanatlar, turistik ve hediyelik eşya, turizm, ahşap, spor, tarım ve hayvancık alanlarında eğitim verilerek hem rehabilitasyon yapılıyor hem de bir meslek edinmeleri sağlanıyor…
İki büyük şirket ile üretim üzerinde anlaşma yapılmış…
Buradaki engelliler bu şirketlerden birisine ayda 5 bin metre hortum takımı, su arıtma şirketine de 30 bin adet ürün teslim ediyorlar…
Yani hayatın içindeler ve üretim yapıyorlar…
Öğlen oldu ve gerçekten yoruldum…
Yemekhanede etli pide ikramında bulundular…
Ve öğrendim ki bu pideleri de engelli kardeşlerimiz yapıyormuş ve işin ilginci, Büyükşehir Belediyesinin taziye evlerine gönderdikleri pideler de buradan gönderiliyormuş…
Kahvemizi içtikten sonra bedensel engelliler için havuzda yapılan su tedavisini izlemek istedim…
Gerçekten inanılmaz bir sabırla suyun içinde bedensel engeli olanlara uzmanlar tarafından tedavi uygulanıyordu…
Çok sayıda insanın bu tedavi ile büyük oranda iyileşme gösterdiğini ilettiler.
O an aklıma Selçuklular döneminde Sivas’ta yaptırılan Şifaiye Medresesinde akıl hastalarının su sesi ile tedavi edildiği geldi…
Merkezdeki turumu tamamlayıp gideceğim anda muhalif damarım kabardı ve yanımdaki yetkililere birkaç soru sordum ancak Büyükşehir Başkanından izin almadan bu bilgileri veremeyeceklerini belirttiler…
Ben de sorularımı buradan yazayım, belki cevap verirler diye düşündüm.
Geçen hafta aracı eşim kullanınca bende çevreyi temaşa etmeye başladım.
Yolun sol tarafında bir tabela gözüme ilişti.
Büyükşehrin “Engelli Rehabilitasyon Merkezi” tabelasıydı.
Her gün önünden geçtiğim halde hiç dikkat etmemiştim.
Oysa Türel’in ilk dönemi sırasında 2007 yılında ve henüz inşa halindeyken gazetecileri toplayıp gezdirmişti.
Daha sonraları, faaliyete geçtiği halde bitmiş halini görmek için fırsat bulamamıştım.
Muratpaşa Belediyesinin bu anlamda yaptığı yatırımların bence de en önemlilerinden birisi olan falezlerin üzerinde kurulu “Engelsiz Kafe ve Spor Yaşam Alanını” gezip dolaşmış, yetkilileri kutlamıştım.
Takıldı kafama, çünkü dezavantajlı insanların hayatlarını kolaylaştırmaları ve toplum içinde onurlu, saygın bir yer edinmeleri açısından çağımızın en önemli sosyal yatırımı engelliler için yapılacak yatırımlardır bana göre…
Çünkü herkes potansiyel engellidir bir anlamda…
Yarın bizlerinde böyle bir yerde tedavi edilmeyeceğimizi kimse söyleyemez…
Ve telefona sarıldım, Büyükşehir Belediyesinin Sosyal Hizmetler Müdürlüğünü arayarak gezip görme ve faaliyetlerini inceleme isteğimi belirttim.
Doğrusunu isterseniz izin vereceklerini hiç beklemiyordum ama Sosyal Hizmetler Müdürlüğü bunu sevinerek kabul etti.
Ertesi gün evden çıkıp Engelli Rehabilitasyon Merkezinin yolunu tuttum.
Belediyeden bilgi verilmiş olacak ki beni kapıda karşıladılar ve 14 dönüm kapalı alanı olan 26 dönümlük Merkezi dolaştırmak istediler ama ben sadece atölyeleri ve iyileştirme alanlarını görmek, oradaki engellilerle konuşmak istediğimi belirttim.
Gerçekten müthiş bir yer…
Dediklerine göre Avrupa’da bu kapasitede bir merkez daha yokmuş.
Dünyada da sayılı Rehabilitasyon Merkezlerindenmiş…
D20 ülkelerinin Antalya’daki toplantısı sırasında liderlere ve eşlerine burayı gezdirmişler…
Hepside hayran kalmış ve kutlamışlar…
Nasıl kutlanmasın ki…
Bir saat içinde birkaçını görebildiğim 48 derslik, 13 atölye salonu, yemek salonu, 86 yatak kapasiteli otel, olimpik yüzme havuzu, hidroterapi havuzu, kapalı spor salonu, açık oyun parkı, sera ve hayvanat bahçesi, fizyoterapi ünitelerinden oluşuyor…
Engellilerle tekstil, drama, el sanatları, müzik, seramik, koku-mum-taş, görsel sanatlar, turistik ve hediyelik eşya, turizm, ahşap, spor, tarım ve hayvancık alanlarında eğitim verilerek hem rehabilitasyon yapılıyor hem de bir meslek edinmeleri sağlanıyor…
İki büyük şirket ile üretim üzerinde anlaşma yapılmış…
Buradaki engelliler bu şirketlerden birisine ayda 5 bin metre hortum takımı, su arıtma şirketine de 30 bin adet ürün teslim ediyorlar…
Yani hayatın içindeler ve üretim yapıyorlar…
Öğlen oldu ve gerçekten yoruldum…
Yemekhanede etli pide ikramında bulundular…
Ve öğrendim ki bu pideleri de engelli kardeşlerimiz yapıyormuş ve işin ilginci, Büyükşehir Belediyesinin taziye evlerine gönderdikleri pideler de buradan gönderiliyormuş…
Kahvemizi içtikten sonra bedensel engelliler için havuzda yapılan su tedavisini izlemek istedim…
Gerçekten inanılmaz bir sabırla suyun içinde bedensel engeli olanlara uzmanlar tarafından tedavi uygulanıyordu…
Çok sayıda insanın bu tedavi ile büyük oranda iyileşme gösterdiğini ilettiler.
O an aklıma Selçuklular döneminde Sivas’ta yaptırılan Şifaiye Medresesinde akıl hastalarının su sesi ile tedavi edildiği geldi…
Merkezdeki turumu tamamlayıp gideceğim anda muhalif damarım kabardı ve yanımdaki yetkililere birkaç soru sordum ancak Büyükşehir Başkanından izin almadan bu bilgileri veremeyeceklerini belirttiler…
Ben de sorularımı buradan yazayım, belki cevap verirler diye düşündüm.
- Rehabilitasyon Merkezinden yılda kaç engelli faydalanıyor?
- Buraya gelen engelliler aldıkları eğitim ve tedaviden dolayı bir ücret ödüyorlar mı?
- Merkez, kimler tarafından nasıl işletiliyor?
- Giderleri hangi bütçeden karşılanıyor ve yıllık giderleri ne kadar?
Merkezden ayrıldıktan sonra kendimi keyifli hissettim.
Kamu kaynaklarının doğrudan insana yönelik olan bu türden sosyal yatırımlara harcanmasının ne kadar önemli olduğunu bu örnek göstermektedir…
Böylesine bir Engelli Rehabilitasyon Merkezinin kentimizde olması bizler için büyük bir kazançtır…
Tavsiyem odur ki, Başkan Türel, Reisin gazına gelip uçuk kaçık yatırımlarla hem kendisini hem de kent insanını yormak yerine böylesine insana dokunan yatırımlarını çoğaltsın…