Fenerbahçe maçının ardından Antalyaspor’da bir şeyler ters gitmeye başladı.
Önce Gençlerbirliği maçındaki ağır mağlubiyet, sonrasında ise Sivasspor karşısındaki yenilgi.
Her iki maçta da öne çıkan şey, ortaya konan oyundan ziyade, bireysel hatalardan dolayı yenilen goller.
Futbol elbette hatalar oyunu, ancak Fenerbahçe maçında yüksek konsantrasyon ile sahaya çıkan ve 90 dakika boyunca adeta hatasız oynayan futbolcuların, Gençlerbirliği ve Sivasspor maçlarındaki bireysel hatalarını görünce insanın aklı karışmıyor değil.
Ne oldu bu futbolculara?
*****
Bireysel hataların ardından bir çok dedikodu da dillendirilmeye başlandı.
En çok dile getirilen dedikodu ise Fenerbahçe maçının ardından soyunma odasında futbolcuların maç priminin yükselmesini istemesi, Bülent hocanın ise buna karşı çıkması.
Bunun ardından da futbolcular ile Bülent hocanın arasının bozulması.
Açıkçası üst üste gelen bireysel hataların sadece şanssızlık olabileceğini düşünmüyorum. Ancak futbolcuların Bülent hocayı yeme gibi bir çalışmalarının olacağını da aklıma getirmek istemiyorum.
Çünkü bugüne kadar her zaman Antalyaspor’un karakterli oyunculardan kurulu bir takım olduğunu, bunun da en büyük şansımız olduğunu söylemiştik.
*****
Şuan yapılması gereken en önemli nokta şudur; enseyi karartmamalı ve başta Bülent hoca olmak üzere tüm futbolculara güvenmeliyiz.
Çünkü önümüzde zor bir fikstür bizi bekliyor.
Burada en büyük pay Antalyaspor yönetimine düşecek.
Yönetim, bu zor ve kritik süreçte tesislere adeta karargah kurmak zorundadır.
Üzerimizdeki olumsuz havayı ve kara bulutları dağıtmak zorundayız.
Bunda da hepimize çok önemli görev düşüyor.
Başka çaresi yok.