İnsanların hayatındaki konular büyük bir romanın parçaları gibi öyküsel bir biçimde gelişirler. Olayların yorumu ancak geçmişe bakarak şekillenebilir. Geçmiş günümüzü ve geleceği belirleyen karakterlerin eylemi olarak algılanabilir. İnsanın hayatındaki her olay anlamlıdır çünkü onlar büyük bir romanın parçalarıdır. Herkes kendi geleceğinden sorumludur ve öyküdeki diğer kişiler menfaat ve ilgili oldukları konuların farkındadırlar. Günlük olayların örgüsü ve sürekliliği içinde vazgeçilmez olan unsur kişiliğin önemli olmasıdır. Başarının bağlı olduğu en önemli eleman kişilerdir. Başarılı evlilik, başarılı aşk ilişkileri, başarılı iş ortamı, başarılı dostlukları kişilerin karakterleri belirler. Bir kez bozulan ilişkinin yarattığı kaos ortamının sonucu olan krizler kontrolü zor hale getirirler. Eğer ilişkilerde iletişim zorlanıyorsa bir taraf açık ve şeffaf diğer taraf mutlaka iki yüzlü ve sinsidir. İki yüzlüdür farklı davranır farklı konuşur, sinsidir içinden geçenleri yüreklilikle açıklamaz. Bir sorun oluştuğunda sorunu yaratan konunun hızlı bir şekilde açıklanması doğru olandır. Sorunu düzeltmek için yapılacaklar da ilişkinin gelecek zararlardan korunması olarak öyküde yerini alır. Şeffaf iletişim, belirsiz konularda güven kazanma çabasına yönelik kontrol öyküsünün yapılandırılmasıdır. Çözüm odaklı yaklaşımların performansı, kişilerin gönlünde güven kontrolünü elinde tutan bir davranış izlenimi yaratmalıdır. Bu izlenim, anahtar roldeki dengeyi düzgün bir şekilde yönetip süreç ve davranış biçimini uygulayarak bir öykü oluşturur. Oluşan anlaşmazlıklarda ise öyküsel yorumları mantıklı bir tema ortaya koyup bu temanın doğruluk ve olasılık durumlarına göre değerlendirilmesi önem kazanır. Hayat dediğimiz büyük romanı oluşturan küçük öykülerin temel noktası kontroldür. Yapılandırılacak iletişim biçimlerinin her birinde samimiyet, iyi niyet, sevgi ve güven kavramları mutlaka yer almalıdır. Samimi niyette her şeyin kontrol altında olduğunun hissettirilmesi önemlidir. Unutulmaması gereken en önemli nokta olay örgüsüdür. İlişkiler nasıl hislerle başlamışsa sorunlar oluştuğunda da aynı biçimde algılanmalıdır. Hayat denilen zamanda insanlar harika öyküleri birleştirip mutlu bir roman, romanları birleştirip muhteşem bir destan yaratmalılar.