İnsanın içi neşeyle doluyor. Cemreler düştü. Leyleklerin yuvaya dönüş zamanı. Sıcacık yüreğimizin, ateşli bir enerjiye dönüştüğünü hissedebiliriz. Bir de üzerimizde son zamanların en güzel dolunayı yükselecek. Bu ay iki Dolunay var. ilki 2 Mart tarihindeydi. İkincisi 30 Mart'ta. Ay iç sesimiz, duygularımız, endişelerimiz, sevinçler ve coşkularımız. Karamsar olmak bize göre değil.
''Aramızda kara kalpli insanlar çok'' dediğinizi duyar gibiyim. Ne kadar çok olduklarını görmek şaşırtabilir. Makam , mekan, eğitim düzeyi fark etmez. Ben de size derim ki; Terk edin.. Terk edin ki dünyanız kirlenmesin. Yaşam tarzı yalan, iftira, kıskançlık olan kişiler hemen fark edilir. Düzeltmeye çalışmayın. Olmaz. Düzelmezler. Hem biz mi düzelteceğiz? Yapamayız. E peki ne olacak der gibisiniz. Uzaklaşın hem de derhal. Biraz daha kalırsanız kirlenmiş düşüncelerin olduğu ortamda, kirlenirsiniz. Sonunda size iftira bile atarlar. Dünyaları bu. Ama unutmayalım, ''Martı pisliğiyle deniz kirlenmez''. Güneş balçıkla sıvanmaz.
Günümüzde insan ilişkilerinin en büyük sorunu bence herkesin gardını indirmemek adına gizlicilik, "belirsizlik" oynaması. Sizce de öyle değil mi? Bu oyunu bozma vakti geldi dediğiniz zaman; Talepler, şikayetler, arzular birden değişir. Hop ortada iki yüzlü kişilerin oyunları kalır. Ortadaki Toksik bir ilişkiyse de zaten, ilahi akışa senden daha iyi kim güvenebilir ki?! Kısacası, iyi, güzel ne varsa ödüllendirir bizi.
Bizim içimizde dolunaylar, yeni aylar ve dördünler var.. Bizim içimizde Güneşin ışığı, aydınlığı var. Biz yolumuza bakalım. Sevgiyle, şefkatle açtığımız kollarımızı kapatmayalım. Güzel kalpli temiz kişilerle yolumuza devam edelim. İyilikten ayrılmayanı RABBİM ödüllendirir. Hem de hemen şimdi. Nur yağacaktır elimizi attığımız her işe.
Dolunaylı günlere doğru sevgiyle kalın.