Kalbin merkezinde, Güzellik adı verilen bir nokta bulunur; bu nokta aydın bilincin ve dengeli bir gücün ortasında, ruhun ve bedenin, maddi dünyanın ve manevi ailenin tam merkezine yerleşmiştir. Bu konumu sayesinde, genişleme ve kısıtlama, verme ve kabul etme yetilerini dengede tutar. Kalbin sağ ve sol elleri, uyum içinde bu merkezde birbirine sarılır.
Güzellik, tıpkı Güneş gibidir; tüm yaşamı besleyen bir enerji yayar. Kalp, bütün duygulara doğrudan bağlıdır; kalpten güzelliği ve umudu çıkardığımızda, hayatın anlamına uzanan tüm yollar gevşer, amaçsız hale gelir ve hayatın temeli güçsüzleşip çöker. Güzellik, kalbin içindeki en önemli unsurdur, çünkü kalp, ruhsal ve fiziksel dengeyi yaymak için tasarlanmıştır. Genişleyen ve daralan güçleri yatay bir düzlemde buluşturur, işte bu kesişim noktasında güzelliği buluruz. Bu da kalbin gerçek anlamını açığa çıkarır.
Kalp, yalnızca kan dolaşımını sağlayan bir kas değil, ruhu ve bedeni besleyen, dengeleyen bir merkezi güçtür. Kalbin gücünün görkemli bir zafer gibi olduğunu düşünelim; kalp güzelliği ve kalp temizliği bizim zaferimizdir. Ruh, "hükümdarın beyin değil, kalp" olduğunu buyurur. Kalp, kim olduğumuza ve ne yapmamız gerektiğine dair tüm bilgileri saklar.
Peki, Güzelliği nasıl elde ederiz? Her şeyin kalbinde nasıl yer alabiliriz? Tek cevap: Denge. Bu sayede temiz bir kalp, güzelliği merkezine alır ve onu ölümsüz bir altın yol olarak yaşatır.